Suriye'de kafa kesen DAİŞ'cılar İsveç'te yargılanıyor

Suriye'de kimliği belirlenmeyen iki kişinin kafasını kesmekle suçlanan Irak ve Etiyopya doğumlu 30 ve 32 yaşlarındaki iki İsveç vatandaşı DAİŞ'cının yargılanmasına Göteborg İlk Mahkemesi'nde başlandı.

Suriye'de kimliği belirlenmeyen iki kişinin kafasını kesmekle suçlanan Irak ve Etiyopya doğumlu 30 ve 32 yaşlarındaki iki İsveç vatandaşı DAİŞ'cının yargılanmasına Göteborg İlk Mahkemesi'nde başlandı.

Her iki sanık da Suriye'de terör örgütü saflarında savaşırken iki kişinin kafasının kesilmesinin planlamasına katılmak, terör ve savaş suçu işlemekle itham ediliyor.

DAİŞ'cıların yargılanmasına neden olay tesadüfen polis bir şantaj suçlamasını araştırırken ortaya çıktı. Bu yılın şubat ayında şantaj yapmakla suçlanan 30 yaşındaki kişinin evinde yapılan aramada polis bir USB hafıza içinde Suriye’de çekilen çok sayıda resim ve film olduğunu fark etti.

Ele geçirilen resim ve filmleri inceleyen İsveç Güvenlik Polisi, (Säpo) 30 yaşındaki Etiyopyalı ile 32 yaşındaki Iraklının Halep'in dışında bulunan bir sanayi bölgesinde kimliği belirlenmeyen iki kişinin kafalarının kesilerek infaz edilmesi eylemine karıştıklarını belirledi.

Savcı iddianamesinde Suriye ordusu tarafından askeri üs olarak kullanılan al-Shokaief sanayi bölgesinin DAİŞ'cılar tarafından 2013 yılında ele geçirilmesinden sonra sanıkların iki kişiyi infaz ettiklerini belirtiyor.

İNFAZDAN SONRA SEVİNÇ GÖSTERİSİNDE BULUNDULAR

Sanıklardan birinin infaz edilenlerin yanında poz vererek çektirdiği resimlerin ve ele geçen diğer film kayıtlarının kanıt niteliği taşıdığını belirten Savcı Agnetha Hilding-Qvarnström, infazın gerçekleştirilmesinden sonra sevinç gösterisinde bulunan her iki sanığın terör eylemlerine karışma ve cinayet suçlarından cezalandırılmalarını talep ediyor.

Bu arada resim ve film kayıtlarından Suriye'deki savaşa katıldığı belirlenen ve gıyabında tutuklama kararı verilen Yasser Sadek ise yargı karşısına çıkarılamadı. Polis yetkilileri, Sadek'in Suriye'de bulunduğunu ve DAİŞ içinde savaşmaya devam ettiğini söylüyor.

Temmuz ayında tutuklanan iki DAİŞ'cı savcının suçlamalarını reddediyor ve suçsuz olduklarını iddia ediyorlar.

30 yaşındaki Etiyopyalı halen cezaevinde tutulurken, diğer sanık bir kaç gün tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılmıştı.

Serbest bırakılan Iraklının DAİŞ saflarında savaşırken yaralandığı ve felç olduğu, bu nedenle de tekerlekli sandelye kullanmak zorunda kaldığı belirtiliyor.

İsveç Güvenlik Polisi'nin belirlemelerine göre yaklaşık 300 kişi İsveç'ten Suriye'ye giderek DAİŞ saflarında savaşa katıldı ve bunlardan yaklaşık 80 kadarı İsveç'e geri döndü. Geri dönenlerden ilk kez iki kişi Suriye'de terör eylemlerine katılmak ve cinayet işlemek suçlamalarıyla yargılandığı için Göteborg'de açılan dava özel bir önem taşıyor.

SÄPO'NUN TEÖRİST AVI FİYASKOYLA SONUÇLANDI

İsveç Güvenlik Polisi'nin kimlik bilgilerini açıklayarak İsveç'te büyük bir terör eylemi iddia ettiği 22 yaşındaki Iraklı ilticacının masum olduğunun anlaşılmasıyla son zamanların en büyük operasyonu fiyaskoyla sonuçlandı.

18 Ağustos günü İsveç Güvenlik Polisi, 22 yaşındaki kişinin Avrupa'da terör eylemi düzenleme hazırlığında olduğunu açıklamış, İsveç'in terör saldırısına uğrama riski beş temel alınarak üçten dörde yükseltilmiş ve kurumlar ve kamuya açık yerlerde güvenlik önlemleri artırılmıştı. Resmi ve kimlik bilgileri medyada yer alan 22 yaşındaki ilticacıyı tanıyan bir kişinin bildirmesi sonucu söz konusu kişi kaldığı iltica kampında özel eğitilmiş birliklerin operasyonu sonucu yakalanmıştı.

Emniyet Genel Müdürü operasyonu gerçekleştiren polislere övgüler düzer ve altın madalya almayı hakettiklerini söylerken, 22 yaşındaki kişinin DAİŞ ile herhangi bir ilişkisi olmadığı ve sadece isim benzerliğinden dolayı gözaltına alındığı anlaşıldı.

İsveç polisinin toplumda paniğe yol açan terörist saldırısı uyarısı ve 22 yaşındaki gencin kimlik bilgilerini medyaya açıklaması ve İsveç'in terör saldırısına uğrama riskini bir üst düzeye çıkarması polis ve hükümete yönelik eleştirilere yol açtı.

Medyada polisin amatörce davrandığı ve gereksiz yere toplumda paniğe yol açtığı eleştirileri yapılırken İçişleri Bakanı Anders Ygeman, polisinin tutumunu ve yapılan operasyonu savundu.

Savcı tarafından serbest bırakıldıktan sonra kaldığı kampa dönen 22 yaşındaki ilticacı, zor anlar yaşadığını ve insanların kendisini terör eylemlerine karışmış biri sandıklarını ifade etti.

Polisin kendisine iyi davrandığını ancak neden kendisinden şüphelenildiğini ve kim veya kimler tarafından ihbar edildiğini bilmediğini söyledi.

 

...