Stockholm Sosyalist Forum'unda 'Rojava Devrimi' semineri

Bu yılki Stockholm Sosyalist Forumu'nda Rojava Devrimini, kanton sistemini ve kadınların Rojava'daki sistem içindeki konumlarını ele alan bir seminer düzenlendi.

İsveç sol hareketinin tüm renklerini bir araya getiren ve her yıl Kasım ayının son haftasında düzenlenen bu yılki Stockholm Sosyalist Forumu'nda Rojava Devrimini, kanton sistemini ve kadınların Rojava'daki sistem içindeki konumlarını ele alan bir seminer düzenlendi.

“Yeni bir devrim türü” başlıklı seminere PYD İsveç Temsilcisi Şiyar Ali, Rojava Komiteleri'nden Simon Strömberg ve Scapa Svensson, Stockholm Demokratik Kürt Merkezi'nden Kurde Kasırga konuşmacı olarak katıldı.

PYD İsveç Temsilcisi Şiyar Ali, Kürdistan'ın 1512 ve 1916 yılları arasındaki bölünmesini aktardıktan sonra konuşmasını Rojava'daki gelişmeler üzerinde yoğunlaştırdı.

“Arap Baharı”nın Ortadoğu'daki eski diktatörleri yerlerinden ettiğini ama yerine halkın taleplerini savunacak yönetimlerin değil İslami akımların iktidarlara gelmesi ile sonuçlandığına dikkat çekti.

Suriye'nin son 50 yıldır tek millet, tek ülke ve tek dili savunan diktatörler tarafından demir yumrukla yönetildiğini söyleyen Ali, iç savaşın başlamasından sonra Esat ve muhalefete karşı üçüncü yol izleyen PYD'nin Kürtleri örgütlediğini ve daha sonra alttan yukarıya doğru demokratik seçimlerle kantonları oluşturduğunu ifade etti.

Rojava Komiteleri'nden Simon Strömberg, Rojava'da bir devrim yaşandığı ve halkın kendi kaderini kendi belirlediği için Rojava'daki devrimci mücadeleye katkıda bulunmak için Rojava Komiteleri'nde yer aldığını söyledi.

Rojava Komiteleri'nin Demokratik Konfederalizm konulu kurslar düzenlediğini ifade eden Strömberg, Rojava'da uygulanan bu sistemde mahallelerden başlayarak nelerin yapılması gerektiğine halkın karar verdiğini söyledi. Yöneticilerin seçimle iş başına geldiklerini ancak halkın gerektiğinde seçilenleri görevden alma yetkisi bulunduğunu belirten Strömberg “İşte doğrudan demokrasi budur. Bu nedenle bu sistemin yaşaması ve yaygınlaşması gerekir” şeklinde konuştu.

Stockholm Demokratik Kürt Merkezi'nden Kurde Kasırga, Rojava'daki kadınların kanton sistemi içindeki rollerini ele alan bir konuşma yaptı. Rojava'daki sistemin Abdullah Öcalan'ın Demokratik Konfederalizm, kadınların devrim içinde aktif olarak yer almalarını düşüncelerini yaşama geçirdiğini söyledi. Bundan dolayı Rojava'daki kantonlarda her kademede eşbaşkanlık sistemi olduğunu ve bu sayede kadınların her kademede temsil edildiklerini ifade etti.

Kantonlardaki tüm kararların aşağıdan yukarıya doğru alındığını ve son olarak da Ekim ayında kadına yönelik şiddete karşı yeni yasalar çıkarıldığını söyledi. Kadınların sadece karar mekanizmalarında yer almayıp YPJ saflarında örgütlenerek kantonları savunduklarına ve DAİŞ çetelerine karşı verilen savaşımda öncü rolü oynadıklarına dikkat çeken Kasırga, Kürt kadınlarının tüm Ortadoğu'da yaşayan kadınlara örnek olduklarını ve YPJ'den etkilenen Asuri-Süryani kadınların kendi savunma güçlerini oluşturduklarını söyledi.

Kurde Kasırga, 7 Haziran seçimlerinden sonra AKP hükümetinin yeniden savaş politikasına döndüğünü ve Kürt halkına yönelik saldırıları yoğunlaştırdığını anlattıktan sonra Diyarbakır Barosu Tahir Elçi hakkında sırf “PKK terör örgütü değildir” dediği için dava açıldığını ve bugün de sokak ortasında katledildiğini söyledi.

Salondakiler Elçi'nin anısına hep birlikte bir dakikalık saygı duruşunda bulundular.

Avrupa'nın büyük bir göç dalgası ile karşı karşıya kaldığı koşullarda ve Paris'te 30 Kasım'da başlayacak olan COP 21 Zirvesi (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesi Taraflar Toplantısı) öncesi düzenlenen forumda ilticacıların sorunları ve AB'nin iltica politikasını, iklim değişikliklerinin doğa üzerindeki tahribatlarını ele alan konferans, seminer ve toplantılar ağırlıktaydı.

Forumda İsveç'te tırmanışa geçen ırkçılık ve yabancı düşmanlığı, kadına yönelik şiddet, İsveç'in NATO ile ilişkileri, sosyalizmin ve feminizmin sorunlarının yanı sıra Suriye, Türkiye ve Filistin'deki gelişmelerin ele alındığı konferans ve paneller düzenlendi.

“Türkiye nereye gidiyor?” temalı panelde Gazeteci Ekim Çağlar, Stockholm Üniversitesi Öğretim Görevlidi Paul T Levin ve Amara Kürt Kadın Meclisi'nden Ayşe Göktepe 7 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye ve Kürdistan'daki gelişmeleri, AKP'nin yeniden savaş politikasına yönelmesinin nedenlerini tartıştılar.

“Üçüncü bir İntifa olacak mı?” temalı İsrail Filistin ilişkilerinin mercek altına alındığı seminere ise İsrail Parlamentosu Knesset'te 4 Arap partisinin bir araya getiren Birlik Listesi'nin Milletvekili Basal Ghattas konuşmacı olarak katıldı. Bu yılın mayıs ayında Gazze'ye yönelik ambargonun kaldırılması için Gazze'ye giden gemi içinde yer alan Ghattas, İsrail'in ambargoyu ve işgal altındaki topraklarda yeni yerleşim birimleri kurmayı sürdürmesi durumunda üçüncü bir intifanın kaçınılmaz olabileceği değerlendirmesini yaptı.

Etkinliklerin sona ermesinden sonra katılımcılar, Avrupa Birliği ve İsveç'in iltica politikasını protesto etmek için bir yürüyüş gerçekleştirdiler.