Kongreye Dayanışma Derneği, Mezopotamya Kültür Derneği ve Kadın İnisiyatifi temsilcileri de katılarak Kürt halkıyla dayanışma içinde oldukları mesajlarını verdi.

Devrim şehitleri için yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından Mehmet Tunç'un yaşam ve mücadelesini konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı. Sinevizyon gösterisinin bitiminden sonra delegeler hep birlikte “Şehit namırın” sloganını attı.

Kongreyi yönetecek divana Ayşe Göktepe, Gaffur Muhammedi ve Baz Qewm'in getirilmesinden sonra Kongre-Gel Eşbaşkanı Remzi Kartal, Türkiye ve Kürdistan'da yaşanan son gelişmeleri ele alan ve yeni anayasa için referandumun Kürt halkı ve ezilenler açısından taşıdığı önemi ele alan bir konuşma yaptı.

Bu yıl alanlara çıkarak kitlesel bir biçimde Newroz'u kutlayan Kürt halkının Türk devleti, uluslararası güçler ve AKP yanında yer alan Kürtlere güçlü bir cevap verdiğini ve 2017 yılının Kürt Özgürlük Hareketi ve Kürt halkı için önemli ve sonuç alınacak bir yıl olacağını söyledi.

AKP Hükümeti'nin Kuzey Kürdistan, Güney Kürdistan ve Rojava'da Kürt Özgürlük Hareketi imha etmek ve Kürtlerin haklarını ve bir statü elde etmelerini engellemek için her şeyi yaptığı koşullarda olanları Türkiye ve dünya kamuoyuna anlatmanın özel bir önem taşıdığına dikkat çekti.

Referandumun devletin imha politikasına, AKP'nin baskı ve saldırılarına karşı sessizliği bozmak için uygun bir fırsat yarattığını söyleyen Kartal, “Ev ev sokak sokak gezerek yeni anayasanın hangi sonuçlara yol açacağını anlatmamız gerekir. 16 Nisan'da yapılacak referandumda ‘Hayır’ çıkması yeni bir hamle yapmak ve baharla birlikte yeni bir süreci başlatmak için bir fırsattır” dedi.

Yasama, yürütme ve yargıyı kontrolü altında tutan, muhalif medyayı kapatan ve merkez medyayı susturan Recep Tayyip Erdoğan'ın referandumda ‘Hayır’ çıkması kaygısını taşıdığına dikkat çeken Kartal, “Bundan dolayı halkın Erdoğan'ın faşist konseptini kabul etmediğini ve buna izin vermeyeceğini göstermesi gerekir. Referandumda ‘Hayır’ çıkarsa dünyada, Kürdistan'da Ortadoğu'da yeni bir projeyi başlatma imkanı bulabiliriz. Hayır çıkarsa ilk adım olarak Erdoğan-Bahçeli ittifakı sona erecektir” şeklinde konuştu.

Kartal, tüm Kürdistanlılar ve dostlarına İsveç'te yapılacak referandumda güçlü bir ‘Hayır’ın çıkması için çalışmalarını yoğunlaştırmaları çağrısında bulundu.

Kartal'ın konuşmasını tamamlamasından sonra son bir yıl içinde yapılan çalışmaların ele alındığı çalışma raporu ve mali rapor okundu. Rapor üzerinde görüşlerini bildirmek için söz alan delegeler, geçtiğimiz dönemde Kuzey Kürdistan'da Kürt halkına yönelik saldırılara karşı dernek yönetiminin etkili bir dayanışma çalışması yürüttüğünü ve oldukça başarılı olduğu değerlendirmelerini yaptılar.

Yeni dönemde de aynı performansın gösterilmesi için özellikle eşbaşkanların yanı sıra komisyonlara önemli görevler düştüğüne dikkat çektiler.

Çalışma ve mali raporun ibrasından sonra komisyonlarda görev alacakların seçimine geçildi. Ekonomi, gençlik, şehitler, parçalar, kadın, adalet, spor, Orta Anadolu Kürtleri, örgütlenme ile kültür ve sanat komisyonlarında görev alacakların seçimleri yapıldı. Stockholm Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanlıklarına da Adil Durmaz ve Şükran Kara seçildi.

Kongre “Biji Serok Apo” ve “Be Serok jiyan nabe” sloganlarının atılmasıyla son buldu.