‘Sistemimiz özgürlük, kardeşlik ve adaleti hedefliyor’

Rojava ve Kuzey Suriye Demokratik Federal Kurucu Meclisi toplumsal sözleşme hazırlık komitesi, sözleşmenin Rojava ve Sureyi sorunlarını tespit edebilen ve Suriye krizine yönelik çözüm önerilerini sunan güçlü bir yapıda olduğunu söyledi.

Yüzyıllar öncesinden Mezopotamya ve Ortadoğu’da ulus devletin olmadığını halkların ortak değerler etrafında federal ve demokratik bir yapı içinde yaşadıklarını ifade eden Hazırlık Komitesi üyeleri “bugün demokratik değerler etrafında yeniden bu ortak yaşamı neden geliştirmeyelim” diye sordu. Bölgede yaşanan sorunların ulus devletten kaynaklanıdığını ve halkların ortak ve özgür geleceğinin demokratik federal bir sistemle mümkün olduğunun tespitini yapan Hazırlık Komite üyeleri “İki yıllık demokratik özerklik yönetimi tecrübemiz ortak yaşamın mümkon olduğunu kanıtladı” diye konuştu.

Toplumsal sözleşme komitesi olarak yaptıkları toplantılarda önemli kararlara ulaştıklarını anlatan üyeler, “Ortak yaşam ilkesi ile küçük, büyük demeden tüm halkların haklarını korumayı, bu ilke ile düşünce ve siyasete özgürlük getireceğini ifade ederek, “bu şekilde tüm halklar birbirlerini kabullenmiş oluyor” dedi.

Kadın ve gençliğin Federal demokratik temel güçleri olduğunu ifade eden komite üyeleri, “kadın bir sistemin içinde özgür bir iradesi ile yer alamıyorsa, orada demokratik kriterlerden bahsedilemez” diye konuştu. Federal sistemin bir devlet kurmayı hedeflemediğini, kendisini demokratik ulus ve örgütlü topluma dayandırdığını ve devleti küçültmeyi hedeflediğini ifade eden Lokman Ehmê, Eli Zabet Gevriye, Ahmed El Salman,  Esat Beşir El Yasin toplumsal sözleşme çalışmalarını ANF’ye değerlendirdi.

TOPLUMSAL SÖZLEŞME ÖZGÜRLÜKLERE DAYANIYOR

Toplumsal sözleşmenin önemli maddelerinden birisinin doğa ve ekolojinin korunması olduğunu ifade eden Hazırlık Komitesinden Lokman Ehmê, “Ekolojik ve demokratik bir toplum insaşı ve doğanın tahribine yönelik önemli kararlar aldık” dedi. Ulus devlete dayalı felsefenin insanın doğa üzerindeki hakimiyeti içinrol verdiğine dikkat çeken Ehmê, “İdeolojik bakış açımıza göre insan doğanın önemli bir parçası ama, hem kendi yaşamın devamı, hemde doğal dengeyi koruması gerekir” değerlendirmesini yaptı. Ehmê devamla, “Rojava ve Kuzey Suriye halklarını, sivil toplum ve siyasi partileri ziyeret ederek görüş ve önerilerini alarak, toplumsal sözleşme içerisinde neler olabileceğini anlamaya çalıştık. Ortaya çıkan taslak üzerinden tartışma ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ortaya çıkan taslak halkların kardeşliği, kadın-erkek eşitliği, kadın özgürlüğü, demokratik federal sistem içerisinde tüm halkların haklarını korumayı esas alıyor.

Devlet bir örgütleme şekli olarak kurulmuş olsa da, sonuçta egemen bir güce dönüşerek, bir zülm düzeni haline geldi. Topluma dayalı komin ve meclislerden başlayan demokratik değerleri ne kadar oturtursak o denli devletin egemen gücü zayıflamış olur. Toplum örgütlendiği oranda güç kazanır, kimsenin egemenlik kurmasına izin vermez. Herkes bulunduğu yerde kendisini örgütler, yaşam ihtiyaçlarını karşılarsa ve hem toplumun hem de ekolojik hem de öz savunma sorunu çözülmüş olur. Bu sistem içerisinde kadın-erkek eşitliğinin oluşması gerekir. Buda yetmez kadının özgürlüğünün sağlanması gerekir. Egemen sistemin kurulu bulunduğu düzenlerde kimileri ‘devlet olmasa belki yaşamda olmaz’ anlayışı hakimdir. İki yıldır Rojava halkları devlet olmadan kendi kendisini yönetiyor. Demokratik öz yönetim içinde yaşayanlarda devletsiz yaşanır anlaşıyı oluşmaya başlandı. Federal demokratik sistem halkların kardeşliğine dayalı eşitlik ve özgürlük ilkelerini esas alıyor. toplum ancak eşit ve özgür bir şekilde kardeşlik hukuku etrafında birleşirse gelişebilir. Ulus devlet bir halkı bir toplumu esas aldığı için sorun ana kaynağı haline geldiğini unutmamız gerekir.”

KADIN ÖZGÜRLÜKLERİN KRİTERİDİR

Yeni bir toplumun oluşması için önemli kararlara ulaştıklarını ifade eden komitenin Süryani üyesi Elizabet Gevriye, “çalışmalarımızın eksenine kadın özgürlüğünü koyuyoruz” dedi. Oluşturdukları toplumsal sözleşmenin meşruiyetinin toplumsal yönü olduğunu anlatan Gevriye “sistem Cizirê’deki tüm halkların bileşiminden oluşur” diyerek şöyle devam etti: “Demokratik Federal sistem içinde halklar, kültürler ve dinlerin tümünü yerlerini alıyor. Toplumsal alan ve ortak yaşam önemli bir konu, bunun üzerinde özellikle duruyor. Toplumsal adaleti kendisine esas alıyor.

İlkeler bölümünde kadın ve gençlerin bu sistemin öncüsü oluduğu tespiti yapılıyor. Kadın konusunu önemsiyor ve çalışmalarımızın eksenini kadın özgürlüğünü koyuyoruz. Demokratik bir sistemi esas aldığımız için eğer kadın bir sistemin içinde özgür bir iradesi ile yer alamıyorsa, orada demokratik kriterlerden bahsedilemez. Kadın özgürlüğü tüm özgürlüğün kaynağını oluşturuyor. Kadın sorunu çözülmeden toplumsal sorunlar çözülemez. Kadın ve gençliğin mücadelesi ile toplumsal bir güvene ulaştık. Kadın savaş, siyasi ve toplumsal alanda kendisini kanıtladı. Bundan dolayıda kadın devrimin sesi oldu.

Demokratik ulus ve renkli ve zengin bir toplumsal yapı ekseninde sistem oluşturuyoruz.  Bu nokda tekli sistem ve onun uygulamalarını red ediyoruz. İnsani ve ahlaki bir sistemi eses alıyoruz. Geniş kesimleri içerisine alacak olan toplumsal adalet önemli ölçüdür. Tüm toplumun içinde yer almadığı bir sistem adaletli olamaz.

Bölgede en fazla Kürt ve Suryani halkları bir çok katliama uğradı, zülm gördü. Demokratik bir sistem olduğu için Suryani halkı olarak içinde yerimizi aldık. Diğer halklarda kendi kültürü ve dili ile sistemde temsiliyetini sağlıyor. Çünkü federal demokratik sistem egemen sistemin dayandığı tekli sistemi red ediyor. Şehitlerimiz, genç kız ve erkek evlatlarımız özgürlük ve barış ortamına kavuşmamız için, katliamların önünü almak ve yeni bir yaşamı kurmamız için büyük bedeller ödedi. Büyük bir inanç irade ve kararlılık ile yürütülen mücadele ile bu devrimi gerçekleştirdiğimizi unutmuyoruz.”

HALKLAR OLARAK TEMEL KONULARDA AMACIMIZ AYNIDIR

Cizirê Kantonunda yaşayan Kürt, Arap, Suryan ve diğer halkların dilleri ayrı bile olsa kültürlerinin birbirlerine yakın olduğunu ifade eden komitenin Arap üyesi Ahmed El Salman, “Temel konularda amaçlarımız aynıdır” dedi.  Toplumsal sözleşmede üzerinde tartışma yürüttükleri konularda netleştiklerini ifade eden Salman tüm halkların özgürlükleri için önemli çözüm yöntemlerine ulaştıklarını ifade etti. Salman şunları söyledi: “Rojava ve Kuzey Suriye’deki Kürt, Arap, Asuri-Suryani, Türkmen, Çeçen vb halkların sayısı ne kadar olursa olsun, demokratik haklarını esas aldık.

Federal sistemin dinamikleri siyasi bir oluşum ve partiden değil, toplumun kendisinden başlıyor. Ulus devletlerde siyasi bir parti eline aldığı yetki ile tüm toplum üzerinde egemenlik kuruyor, toplumun ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmuyor. Bu da sorunların temel kaynağını oluşturuyor. Toplum içinde çok farklık ve renklilik vardır. Demokratik Federal sistemin amacı tüm Suriye halklarının temsil edildiği siyasi, kültürel, inançsal kesimleri bir birlikteliği sağlamaktır. Bu sistemin en başında halkların güven ve ortak yaşam iradesidir. Kürt, Arap, Suryan ve diğer halkları kardeşlik hukuk ve adalet duygusu ile yan yana özgürce yaşayacaklardır. Binlerce yıl bu çoğrafyanın halkları ortak değerler etrafında barış içinde birlikte yaşadılar. Oluşturdukları ortak yaşam çerçevesinde alış veriş yaptı, evlilikler gerçekleştirdi. Kişi olarak da Kürtlerin dayısıyım.”

DEMOKRATİK TDPLUMDA HALKLARIN KARDEŞLİĞİ ESASTIR

Mezopotamya’da yaşayan her halkın tarihin gelişim evresi içinde, bir medeniyete sahip ve önemli bir rol oynadığının altını çizen komitenin Türkmen üyesi  Esat Beşir El Yasin, “Bu halklar şimdi yeniden eşit ve özgür bir şekilde yan yana gelerek ortak değerler etrafında bir yaşam örgütleyeyip bir sistem kurabilirler” diye konuştu. Rojava ve Kuzey Suriye halklarının ancak demokratik federal bir sistem özgür ve başır içinde yaşayabileceğini son iki yıllık demokratik Kanton yönetimlerinden ortaya çıktığını ifade eden El Yasin, “Demokratik Federal sistemimiz Rojava ve Kuzey Suriye halklarınının sistemini inşa sürecindeyiz” dedi.  El Yasin devamla şunları söyledi: “Suriye’nin içinde bulunduğu koşullar ve çözüm önerileri üzerinde tartışmalarımız devam ediyor. İnanıyoruz ki, tüm halklarımızın istem ve hukuklarını yerine getirelim.

Sistemizde tüm halklar yerlerini alıyor.  Toplumsa sözleşmenin önemli bir bölümünü tamamladık. Halklarımızın özgürlüğü ve ortak yaşamı içinönemli tespit ve kararları aldık.  “Federasyon sistemi yeni bir devlet kurmayı hedeflemez. Kendisini demokratik ulus ve örgütlü topluma dayandırır, devletin küçültmesini amaçlar.” İlkesi ile ‘devlet kuruyorlar’ söylemlerine en net cevabı vermiş olduk. Federasyan devleti değil toplumu esas alıyor. çalışmalarımız sona doğru gidiyor. Sistemimizle toplumun en alt kesiminden yukarı doğru bir demokratik sistemi kurmayı hedefliyoruz. Kontonal demokratik sistemi esas alıyoruz. Esas amacımız merkezi olmayan demoktatik ve her halkın haklarını koruyan bir sistemi kurmayı hedeflemektir.”

...