Sokağa çıkma yasağı Şırnak’ta çatışmaların bitmesine rağmen hala kaldırılmadı. Kentte sağlam binalar yıkılıp, sokak ve mahalleler yok ediliyor. Başka yerlere taşınmak yerine çadırlarda yaşamayı tercih eden Şırnaklılar ise inatla direniyor.

Şırnaklılar çadırdaki yaşamlarını ANF’ye anlattılar. 

‘AYLARDIR ŞIRNAK’IN YIKILIŞINI İZLİYORUZ’

Şırnak’ın gün gün yıkılışını izlemenin çok zor olduğunu dile getiren Ahmet Kara, sokağa çıkma yasağının kaldırılması gerektiğini ifade ederek şunları aktardı: “Aylardır Şırnak’ın yıkılışını izliyoruz. Bütün geçmişimiz de yıkıldı. Evimiz yıkılan mahallerdeydi. Yıllarca uğraşıp bir ev yapmıştık, onu da yıktılar. Burada yaşama alışmaktan başka çaremiz yoktu. Kış gelmesiyle artık buralarda kalamayız. Evimizin bulunduğu arazilere el koyacaklarmış. Biz çadır kurar orada da yaşarız. Hangi hakla el koymaya çalışıyorlar. İzin vermeyeceğiz buna.”

‘DAYANIŞMAYLA SORUNLARI ÇÖZERİZ’

Resul Aydın ise kış zamanı olduğunu ve artık bir ay sonra burada dayanılamayacağını vurgulayarak, “Çocuklarımız perişan oldu. Okullar açıldı ama gidemiyorlar. Burada yaşananları anlatmak gerekiyor. Günler önce çatışmalar bitti ama hala sokağa çıkma yasağı kaldırılmayarak parça parça Şırnak yıkılıyor. Bunu nasıl kabul ediyorlar anlamıyoruz? Bir an önce sokağa çıkma yasağı kaldırılmalı ve evsiz kalanlara çözüm bulunmalı. Devletten bir şey kimse beklemiyor ama dayanışmayla birçok sorunu çözebiliriz” diye konuştu.

‘BİZİM DE GÜCÜMÜZ BİR YERE KADAR’

Çadırda yaşamak zorunda kalan çocukların, okula gidemedikleri için çok üzüldüğünü belirten Saima Tunç, Şırnak’ı yasaklayanların bu soruna da bir çözüm bulması gerektiğini aktararak, “Nasıl yakıp yıktılarsa öyle de çözüm bulsunlar. Daha önce de böyle yaptılar. Kürt olduğumuz için bunlar yaşanıyor. Kardeşlikten bahsedenler gelip görsünler Şırnak’ın halini. 12 nüfus bu çadırda yaşıyoruz. Yeni doğum yapan da var hasta olan da. Bunu hakkedecek ne yaptık? Onlara bırakmayacağız buraları. Burada sorunları yazın halledebiliyorduk ama bizim de gücümüz bir yere kadar” dedi.

‘ÇOCUKLAR ARTIK ÜŞÜYOR’

Sokağa çıkma yasağının başlamasıyla işini kaybettiğini dile getiren Ali Özcan, Şırnak’ın herkes için direndiğini vurgulayarak, “Kimse bizim için direnmedi ama. Ev eşyalarımızın hepsi orada kaldı. Burada yine dayanışmayla ayarladık. Günlük yaşam yazın iyi geçti. Artık havalar soğudu çocuklar üşüyor. Hasta olanlar var. Biri hastalandığında Kumçatı Sağlık Ocağına götürüyoruz. Orada da eczane olmadığı için ilaçları almak için Cizre’ye gitmek zorundayız. Şırnak’ta öğretmenleri çevre yerlere dağıtmışlar. Sokağa çıkma yasağı kalksa bile çocuklar yine okula gidemeyecek. Yazın idare ettik buralarda ama artık takatimiz kalmadı” şeklinde belirtti.

‘BURAYI TERK ETMEYECEĞİZ’

Bütün çocuklarını Şırnak’ta büyüttüğünü ifade eden Necmiye Taş, torunlarını da bu kentte yaşatacağını belirterek, şöyle devam etti: “Bütün herkes bu yaşananları görüp duyuyor. Nasıl vicdanları kabul ediyor anlamıyorum? Şimdi herkesin her şeyden haberi erken de oluyor. Şırnaklılar dirensin biz izleyelim bu kabul edilebilir mi? Kış geldi şimdi ne yapacağız? Artık zorlanıyoruz. Belediye sürekli gıda ve diğer ihtiyaç malzemelerini getiriyor bir yerden sonra tıkanacak onla da.  El birliğiyle evi yıkılanlara destek olunmalı. Kürtlerin buna gücü yeter. Yasak kaldırılsın evine dönenler döner geriye kalanlar gerekirse burada kalır ama yine başka yerlere taşınmayız. Burayı terk etmeyeceğiz.”

‘BUNDAN SONRA ZORLANACAĞIZ’

Çadır yaşamına alıştıklarını ama bundan sonra zorlanacaklarını söyleyen Kamil Gök, “Kışın çadırlarda kalamayız artık. Birkaç parça eşyayla çıktık evden. Üç çocuğum var, durumları, sağlığı iyi ama nereye kadar böyle devam eder? Sokağa çıkma yasağını kaldırsınlar ki evlerimize dönelim. Aylardır sağlam kalan yerleri de yıkıp, eşyalarımıza el koyuyorlar. Bu hangi kitapta yazıyor söylesinler” diye belirtti.

‘EN ZORU İZLEMEK’

Şırnak’a ailesiyle birlikte evine bakmak için giderken gözaltına alınan Osman Arslan, polisin çocuklarının yanında havaya ateş açtığı için çocuklarının artık yabancılardan korktuğunu anlatarak, “Başka bir yere gitmek istemedik. Buralara alışkınız. Şartlar zor tabii ki ama alıştık. Her gün oturup evlerimizin yıkılışını izledik. En zor olanda izlemekti” dedi.

‘DAHA ÖNDE DE KÖYLERİMİZİ YAKTILAR’

Daha önce köylerinin yakıldığını anlatan 67 yaşındaki Resul Taş, “Bir gün gelip ‘köyü boşaltın’ dediler. Ne yapacağımızı şaşırdık. Zorla bizi oralardan sürüp, köyü de yaktılar. Şırnak’a geldik burada da yine rahat bırakmadılar. En son açık açık yıkıyorlar. Onlar bizi buralardan sürmek istiyorlar ama gitmeyeceğiz. Bu yaşıma kadar gitmedim bundan sonra da gitmem. Kış olmasa sıkıntıları hallettik bundan sonra da yine hallederiz” diye konuştu.