‘Savaşın malzemesi insandır; gitmeyin’

Vicdani ret hakkının uluslararası yasalar çerçevesinde evrensel bir insan hakkı olarak kabul edildiğini belirten vicdani retçi Ercan Jan Aktaş, ‘Savaşın malzemesi insandır; gitmeyin’ çağrısında bulundu.

Vicdani ret hakkının uluslararası yasalar çerçevesinde evrensel bir insan hakkı olarak kabul edildiğini belirten Aktaş, İstanbul’da, bugün ve yarın düzenleyecekleri, uluslararası katılımlı Vicdani Ret Sempozyumu’nun, ikinci günü 6 Eylül’de vicdani retlerini açıklayacaklarını belirtti. Aktaş, reddini açıklamak isteyenleri de kampanyaya destek vermeye çağırdı.

Sosyal bilimci ve Vicdani Ret Derneği Yönetim Kurulu üyesi Ercan Jan Aktaş, 2005 yılında İzmir’de vicdani reddini deklere etti. O yıldan bu yana vicdani ret, savaş karşıtı, anti-militarist mücadele yürüten Aktaş, vicdani reddin hukuksal boyutunu, gerekliliğini ve başlattıkları kampanyayı ANF’ye değerlendirdi.

Vicdani reddin; kişinin ahlaki tercihleri, dini inancı ya da politik görüşleri nedeniyle zorunlu askerlik hizmetini ret ederek askere gitmemesidir olarak tanımlayan Aktaş, “Zorunlu askerlik uygulaması olan bütün Avrupa Konseyi (AK) ülkelerinde vicdani ret yasası var, 47 Avrupa Konseyi (AK) ülkesinde vicdani ret yasası olmayan tek ülke Türkiye’dir. Bu anlamıyla da Türkiye vicdani ret hakkını tanımamakla uluslararası yasalara karşı da bir direniş içinde olmuş oluyor. Vicdani veya dini gerekçelerle askerlik yapmamak, uluslararası yasalar çerçevesinde din ve vicdan özgürlüğü kapsamında bir hak olarak görülmektedir” diye konuştu.

‘EVRENSEL BİR HAK’

Vicdani ret hakkının uluslararası yasalar çerçevesinde evrensel bir insan hakkı olarak kabul edildiğini belirten Aktaş, vicdani ret hakkının, Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde ve Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesinde düzenlenen din ve vicdan özgürlüğünün koruması altında olduğunu ifade etti. Aktaş, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) bu içtihadını ilk olarak 2011 yılında Bayatyan Ermenistan davasında ortaya koymuş ve daha sonra Türkiye’den vicdani retçilerin başvurusunda da bu içtihadını yineleyerek Türkiye’yi 4 ayrı davada din ve vicdan özgürlüğünü ihlalden mahkûm etmiştir. Anayasa’da da düzenlenen ‘din ve vicdan özgürlüğü’ hakkını, AİHM’in kararları ışığında yorumladığımızda, zorunlu askerlikle ilgili yasal düzenlemelerin Anayasa’ya da aykırı olduğu açığa kavuşmaktadır” dedi.

‘ASKERDEN FİRAR EDİN’

Aktaş, bugün tekrardan bir savaş iklimi içine girildiğini ve her zaman “askere gitmeyin” çağrıları yaptıklarını şimdi ise; “Askerler firar edin” dediklerine dikkat çekerek şunları söyledi: “Zira bir kişin mutlak iktidarı için insanlar ölüyor. Savaş karşıtı mücadelenin odağında bulunan bizlerin böylesi bir çağrısı oldukça da bir karşılık buldu. Her zamankinden daha çok insanlar, askerler bir şekilde bize ulaşıyor; “ben artık askerliğe devam etmek istemiyorum”, “ben firar ettim”, “oğlum vicdani retçi olacak, neler yapmamız gerekiyor” söylemleri ile bize ulaştılar.

‘SAVAŞIN MALZEMESİ İNSANDIR; GİTMEYİN’

Yaptığımız çağrıyı bir kez daha yineliyorum, bu savaş bizim savaşımız değil, bu savaş Recep Tayip Erdoğan ve AKP’nin mutlak iktidarları için bizleri içine sokmaya çalıştıkları bir savaştır. Bu savaşa ortak olmayalım, öncelikle Kürt, Alevi gençlerine diyorum, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde sizin ne işiniz var, TSK her zaman masasında sizler/bizler için katliam planları tutuyor. En son 20 Temmuz tarihinde Suruç’ta korkunç bir katliam ile 33 yoldaşımızı, canımızı bizlerden kopardılar, bunlar iki yoldaşımız da vicdani retçiydi. Bizler daha yassımızı tutamadan operasyonlar, katliamlar devam ediyor.”

Artık insanların bu savaşı istemediğini belirten Aktaş “Asker cenazelerinde feryatlarını duyuyoruz: ‘Tayyip'e söyleyin Bilal'i askere göndersin. Allah onun evini yaksın. Garibanların çocuklarını ölüme gönderiyorlar. Oğlumuz sahipsiz olduğu için öldürüldü. Artık yeter. Allah rızası için bu kan dursun. Artık barış gelsin. Milletin evini yaktınız. Yeter bu kadar kan döktünüz’ dediklerini ve bütün bu söylemlerden de güç alarak bir kez daha diyoruz ki; savaşın insan malzemesini kurutmak için askere gitmeyin” diye konuştu.

‘6 EYLÜL’DE VİCDANİ REDDİNİZİ AÇIKLAYIN’

İstanbul’da, 5-6 Eylül’de düzenleyecekleri, uluslararası katılımlı Vicdani Ret Sempozyumu’nun ikinci günü 6 Eylül’de vicdani retlerini açıklayacaklarını belirten Aktaş şunları söyledi: “Etkinlik Galatasaray Meydanı’nda olacak. Vicdani retlerini açıklamak isteyenlerin en kısa zamanda bize ulaşmaları, hazırladılarsa vicdani ret açıklamalarını daha iyi dolaşıma sokmak için bize göndermelerini rica ediyoruz.”