Bağzı Üniversiteliler Öğrenci Hareketi, 1 Kasım’da oylarını HDP’ye vereceklerine yönelik deklarasyonu İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde açıkladı. HDP milletvekili adayları Şerife Erbay ve Beyza Üstün’ün katımıyla gerçekleştirilen açıklamada üniversiteliler, “Sarayın savaşına karşı oylarımız HDP’ye” dedi.

Gezi direnişi sonrası faşizme, anti-emperyalizme, anti -kapitalizme karşı üniversiteler arası oluşturulan Bağzı Üniversiteliler Öğrenci Hareketi, 1 Kasım’da oylarını HDP’ye vereceklerini İHD İstanbul Şubesi’nde ilan etti. HDP milletvekili adayları Şerife Erbay ve Beyza Üstün’ün hazır bulunduğu ilanda, Bağzı Üniversiteliler adına açıklamayı Erdem Kılıçkaya okudu.

‘KÜRT HALKINA BİR KERE DAHA SAVAŞ DAYATILDI’

7 Haziran seçimleri ardından aldıkları yenilgiyle başkanlık hayalleri suya düşen Erdoğan ve haramilerinin savaş konseptini devreye koyduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Kılıçkaya, “Suruç katliamında, Kobanêli çocuklar için çatanlarında oyuncak taşıyan 33 yoldaşımız, AKP’nin TIR’larla silah taşıdığı IŞİD çeteleri tarafından katledildi. Katliamın ardından IŞİD operasyonu adı altında Kürt halkına ve bütün emek, barış ve demokrasi güçlerine savaş açıldı. Varto’da, Silvan’da, Cizre’de, Nusaybin’de, Diyarbakır’da çoluk çocuk demeden katliamlar gerçekleştirdi. Halk, emek ve ilaç almaya dahi çıkmadı. Yüzlerce bölgede, ‘özel güvenlik bölgesi’ adı altında adeta sıkıyönetim ilan edildi. Kürt halkına bir kere daha savaş dayatıldı” dedi.

OYLARIMIZ BARIŞA VE KARDEŞLİĞE

Önce ‘400 vekil verirseniz bu iş huzur içinde çözülür’ diyenlerin, gençler ölmeye devam ederken, pişkince, ‘400 vekil verseydiniz bunlar olmazdı’ diyerek savaşın arkasındaki amacı açıkça itiraf ettiğini vurgulayan Kılıçkaya şunları belirtti: “Bizler sarayın bu savaş çığırtkanlığına karşı, Gezi direnişinin ortaya çıkardığı dayanışma ve mücadele ruhu ile filizlenen Bağzı Üniversiteliler olarak 1 Kasım seçimlerde HDP’yi destekleme kararı aldık.”

HDP’nin 2 Ekim’de açıkladığı seçim bildirgesinde yer alan üniversitelere yönelik politikaların, diğer siyasi partilerin yaklaşmalarından faklı olarak, öğrencilerin taleplerini büyük orada karşılandığını da belirten Kılıçkaya, tüm katliamlara, savaş çığırtkanlığına, ölümlere saldırılara, faşizme, ırkçılığa karşı kampüslerde barış diye haykırmaya devam edeceklerini vurguladı. Kılıçkaya sözlerini, “Saray savaş, üniversiteler barış istiyor. Oylar barışa ve kardeşliğe, oylar HDP’ye” diyerek sonlandırdı.

ÖĞRENCİLERE, ‘HDP’YE OMUZ VERİN’ ÇAĞRISI

Erdem Kılılkaya’ın ardından sözü HDP milletvekili adayı Şerife Erbay aldı. 1 Kasım’a yürürken Bağzı Üniversitelilerin atacağı her adımın HDP için büyük bir anlam taşındığını belirten Erbay, bu açıdan bugün üniversitelilerin açıkladığı deklarasyonun Suruç katliamlarının bir daha yaşanmaması, Kürdistan’da çocukların katledilmemesi için çok büyük önem taşıdığın söyledi. Kendi geleceğini şimdiden kazanmak, ortak yaşamı inşa etmek için öğrencilere HDP’ye omuz vermeye çağıran Erbay, “İnadına barış, inadına HDP demeye devam edeceğiz” dedi.

‘FAŞİZM YENİLİYOR’

“Ben her zaman gençliğin özgürlüğü, barışı büyüteceğine inananlardanım” diyen HDP milletvekili adayı Beyza Üstün ise, üniversite öğrencileriyle yaptığı her buluşma sonrası daha da özgürleştiğini ifade etti. Türkiye’de en büyük bedeli gençlerin ödediğini hatırlatan Üstün, 1980 darbesiyle şahlanan faşizmin en büyük saldırı ayağının hep üniversiteler olduğunu, ama bütün bu saldırıların özgür düşünceyi yok edemediğini vurguladı.

“Kadınlar ve gençlerin üzerinde hangi baskı olursa olsun, barışı her dönem savunup, büyütmüşlerdir” diyen Üstün, “Ne mutlu ki HDP gibi bir partinin arkasında böyle bir irade var. Bu kadar aklı net, özgürlüğe doğru yürüyen gençler var” dedi.

Bağzı Üniversitelilerin açıkladığı deklarasyonun kendisini çok heyecanlandırdığını, aynı duyguyu Gezi ve Kobanê direnişinde, Suruç’a giden gençlerin yola çıkışında hissettiklerini ifade eden Üstün, faşizmin yenildiğini, barışın ve devrimin geldiğine o günlerde kanaat getirdiğini söyledi.

‘ONLARA BARIŞ SÖZÜMÜZ VAR’

AKP’nin artarda yaptığı saldırıların faşizmin yenildiğinin bir göstergesi olduğuna işaret eden Üstün, gençlerin bedenleri yerlerde sürüklendiği, bedenlerinin çıplak bir biçimde teşhir edildiği, Kobanê direnişinde hayatını kaybeden gençlerin cenazelerin teslim edilmediği çok zor günlerden geçildiğini hatırlatarak, “Onlara sözümüz var, onlara borcumuz var, önce onlara karşı bir sorumluluğumuz var, barışı hep birlikte öreceğiz, barış çok yakında, o yüzden bu kadar saldırıyorlar ve kuduruyorlar” dedi.