YENİLENDİ

Şakran'da süresiz dönüşümsüz açlık grevi 41. gününde

Şakran Cezaevi’nde başlayan açlık grevi 41. gününde. Açlık grevi eylemcisi Zana Yaktın’ın teyzesi Nusvet Üzrek, tutsaklarda kilo kaybının başladığını ve kritik evreye girildiğini belirtti. Aileler kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.

İzmir Aliağa Şakran Cezaevi’nde bulunan siyasi tutsakların, “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve cezaevindeki ağır hak ihlallerinin son bulması” için 15 Şubat’ta başlattıkları süresiz dönüşümsüz açlık grevi, 41’inci gününe girdi. 

Her geçen gün işkence ve hak ihlallerinin arttığı cezaevinden sağlıklı bilgi alınamıyor. Geçtiğimiz günlerde T3 bölümünde kalan tutsakların koğuşları basıldı ve tutsaklar darp edildi. 

Açlık grevinde olan tutsakların sağlık durumu her geçen gün kötüye gidiyor. Tutsaklara cezaevi yönetimi tarafından çok önemli olan B1 vitamini verilmiyor. 

‘KİLO KAYBI BAŞLADI’ 

Açlık grevinde olan Zana Yaktın’ın teyzesi Nusvet Üzrek, Yaktın'ın çok kilo verdiğini ve sağlık durumlarının artık kritik bir evreye girdiğini ifade ederek, duyarlılık çağrısı yaptı. Üzrek, cezaevlerinde yaşanan direnişe destek olunması gerektiğini vurgulayarak, “Sağlık durumları kötüye gidiyor. Cezaevi koşullarında henüz bir düzelme yok. Daha da kötüye gidiyor her şey. Destek çıkılması lazım. Ne zaman görüşe gitsek biz de baskı ve hakarete maruz kalıyoruz. Cezaevi değil orası, işkence kampı. Görüşe kimse gelmesin istiyorlar. En son Zana bayağı kilo vermişti. Artık durumları geri dönüşümsüz, kötüye gidiyor. Bölüm bölüm olduğu için haberleşemiyorlar. Ama diğer bölümlerde de durumlar çok kötü. İşkence hayal bile edilmiyor” diye konuştu. 

‘OĞLUMU GÖRÜNCE KENDİME GELEMEDİM’ 

Açlık grevinde olan Özkan Yaşar’ın annesi Hazal Yaşar, oğlunun çok kilo verdiğini belirtirken, şunları söyledi: "Sürekli işkence altındalar. Bu durum uzun bir süredir devam ediyordu. Bizler de görüşmeye giderken işkenceye maruz kalıyoruz. Oraya gitmememiz için ellerinden geleni yapıyorlar. Çocuklarımızı yalnız bırakmak istiyorlar. Gittiğim zaman oğlumu tanıyamadım. Çok zayıflamıştı. Konuştu bizimle, gülmeye çalıştı. Gülünce dişlerinden tanıdım. Sadece dişlerinden tanıdım. Çocuk erimiş. İki arkadaşı ona yardım edip getirdiler görüş kabinine. Yürüyemiyordu bile. Ben görünce kendime gelemedim. Durumu çok kötü. Direnmekte kararlılar. Biz de destek olmalıyız."

‘İŞKENCE YAPILMAK İÇİN İNŞA EDİLMİŞ’ 

Eşinin görüşüne gittiğinde bile hakaret ve kötü muameleyle karşılaştıklarını dile getiren Çiçek Aydın, “Artık bu cezaevi için bir şeyler yapılmalı. Nasıl bir yerdir anlatamıyoruz. Bir giden biliyor orayı. İşkence merkezi olarak kurulmuş. Darp edilenlere bir de iletişim cezası veriliyor. Görüşe gelmeyelim diye bize de sürekli ceza veriliyor. 24 yıldır cezaevine gidip geliyorum ama böyle bir yerle ilk kez karşılaştık. Açlık grevi devam ediyor. Bu dönem baskı ve işkenceler daha da arttı. Bir ses verelim. Yoksa durumlar çok kötü” dedi. 

‘ACİL BİR HEYET GİDİP İNCELEME YAPSIN’ 

İzmir Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi Başkanı Selma Altan, açlık grevinde olanların sağlık durumlarının kritik evreyi aştığına ve geri dönüşümsüz hasar bırakmaya başladığına dikkat çekerek, STK'ler ve kamuoyuna, “ses verin” çağrısında bulundu. Tutsakların ağır baskı, işkence ve hak ihlaline maruz kaldığını dile getiren Altan, “Şakran Cezaevi’nin şartları işkence kampları gibi. İnanılmaz bir işkence var. Hak yok ki ihlali olsun. Her bölüm müdürü ayrı bir işkence tekniği uyguluyor. Grevde olanların artık durumları kritik. Yaklaşık 10 kilo verenler oldu. Geri dönüşümsüz hasar bırakma dönemine giriliyor. Bağımsız heyetlerin gidip inceleme yapması gerekiyor. Ses olalım, yoksa durum çok vahim olacak” diye konuştu. 

İSİMLER

Açlık grevine girenlerin isimleri şöyle:

T3 Kapalı Bölümü: Zana Yaktın, İhsan Bakaç, Özgür Güçlü, Aslan İlhan; T2 Kapalı Bölümünde: Eren Tekin, Sinan Ekmekçi, Mustafa Akar, Cengiz Doğan, Necdet Kaya, Erhan Aryüz, Murat Duman, Kasım Özdemir.

T4 Kapalı Bölümü: Nayif Yargın, Veysi Kaya, Yusuf Özdemir, Mıhamed Bru, Abdullah Aksu, Şivan Bilik, Roni Yavuz, Ahmed Azad Hacihamır. Hasan Kasım, Enver Ahmet, Serkan Şahin, Mehmen Emin Dağ ve Devran Makas.

Açlık grevine 25 Şubat’ta dahil olan kadın tutsakların isimleri ise şöyle: Cihan Asi, Derya Moray, Meryem Söylemez, Hürriyet Doğan ve Mahsume Şedal.

RAPOR

İzmir Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, Aliağa Şakran Cezaevinde açlık grevinde olan tutsaklara dönük hak ihlallerini raporlaştırdı:

*Ağır tecrit uygulanmaktadır. Havalandırmada koğuşlar birbirini görememektedir.

*Ayakta sayım alınmaktadır.

*Koğuşlar çok kalabalıklaşmış yataklar yeterli değildir. 10 kişilik koğuşlarda 15-20 kişi kalmaktadır. Kalabalıktan dolayı havasızlık artmıştır. 

* Havalandırmaya çıkarılırken ayakkabı çıkart giy uygulaması başlamıştır. 

* Doktor ihtiyaçları çok geç karşılanmakta ya da doktora hiç ulaşılmamaktadır. Kelepçeli muayene ettirilmek istenmektedir. 

* Sosyal alanlar yasaklanmıştır. Buna kütüphane dâhildir. 

*Kitap kısıtlamasına gitmiştir. Yasak olmayan kitaplar bu sefer cezaevi eğitim kurumu kararıyla yasaklanmaya başlanmıştır. Fazla detaylı basılmış gerekçesi ile atlas bile verilmemiştir. Sözlük çok kalın olduğu için yasaklanmıştır. 

* Şakran 2 Nolu T Tipinde Kürtçe Türkü eşliğinde halay çeken tutsaklara topluca hücre cezası almışlardır.

*Mektuplara el konulma başlamıştır. 

* Tutuklulara terörist yazan yaka kartı uygulaması getirilmiştir. Yaka kartını kabul etmeyenlerin aileleri ile görüşmesi telefon etme halkları engellenmiştir. 

*Havalandırmalar telle kapatılmaya başlanmıştır. 

* Tutsaklar görüşe çıkarılırken bile tek sıra halinde yürümeye zorlanmaktadır. 

* Açık görüş oranlarında 4-5 gardiyan masa aralarında dolaşarak kasıtlı bir şekilde hem tutsaklar hem de görüşçüleri taciz etmektedir. Tutsaklar 7 Şubat’ta açık görüşte bunu protesto etmişler ve görüşü 10 dakika içinde sonlandırmıştır. 

*Sürgün gelen tutsaklara çıplak arama dayatılmakta kabul edilmeyince zorla soyulup darp edilmektedir. 

*Şakran Çocuk bölümünde Ocak ayında 6 çocuğa ağır şekilde işkence uygulanmıştır. Gerekçe, aralarında Kürtçe konuşmalarıdır ve bir çocuk zaten Türkçe bilmemektedir.

*Önceden verilmiş bir hak olan “Ödül İzini” hiçbir gerekçe gösterilmeden kaldırılmıştır. Bu izin aileleri uzakta olan tutsaklara sağlanan 2-3 saatlik görüşme iznidir. 

*İhlal edilen hakları için tutsaklardan her gün bazen 70’e varan dilekçelerle idareye seslerini duyurmaya çalışanlar da reddedilmiş, idareyle diyalog kuramamışlardır. 

*İzmir Valiliği İnsan Hakları izleme Komitesi cezaevine gitmiş tutsaklar ve tutsaklar ve idare ile görüşmüştür. Bundan dört gün sonra baskılar inadına daha da artmıştır. Hasta tutsakların durumu daha da vahimdir. Bugünlerde tutsak Cengiz Eker’in mutlaka anjiyo olması gerekirken hâlâ doktora sevk edilmemiştir. 

* Cezaevlerinde bu durum adli ve idari yollarla başvurulmuş olmasına rağmen çözülmemiştir. 

* Tutukluların tek talepleri var; PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması, özgürlüğü ve siyasi tutsakların özgürlüğü ve onur kırıcı uygulamaların kaldırılmasıdır.