Şakran Cezaevi’ndeki açlık grevi 44. gününde

Şakran Cezaevi’nde başlatılan açlık grevi 44’üncü gününde devam ediyor. Tutsaklara baskı yapan gardiyanların, “Şakran Cezaevinin ‘Esat Okyay’ın mirasını taşıdığını” söyledikleri bildirildi.

T2 ve T4 bölümünde kalan çocuklarını göremeye giden baba Abdullah Poyraz, baskı ve işkencenin artarak devam ettiğini dile getirerek, gardiyanların, “Şakran Cezaevinin ‘Esat Okyay’ın mirasını taşıdığını” söylediklerini dile getirdi.

İzmir Aliağa Şakran Cezaevi’nde bulunan siyasi tutsakların, “PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve cezaevindeki ağır hak ihlallerinin son bulması” için 15 Şubat’ta başlattıkları süresiz dönüşümsüz açlık grevi 44’üncü gününe girdi.

Her geçen gün işkence ve hak ihlallerinin arttığı cezaevinde sağlıklı bilgi alınamıyor. Açlık grevinde ola tutsakların sağlık durumu her geçen gün kötüye gidiyor. Tutsaklara cezaevi yönetimi tarafından çok önemli olan B1 vitamini verilmiyor. Grevde olanlarda kilo kaybının başlarken, kritik evrenin geçildiği bir döneme girildi.

Tehdit ve kötü muamelenin bitmediği cezaevinde tutsaklar, 1980 askeri darbesinde Diyarbakır Cezaevi Müdürü olan Esat Oktay’ın ‘yapmadığı işkencelerle’ tehdit edildi.

Yine Şakran T-3 Nolu Cezaevi’nde açlık grevindeki tutsaklar üzerinde baskı artarken, koğuşların gece saatlerinde jandarma tarafından basıldı ve tutsaklar işkenceye uğradı.

Görüşe giden ailelerin de sözlü ve fiziki işkenceye uğradığı cezaevi, işkence kamplarını aratmıyor durumda.

‘BASKI VE İŞKENCE DAHA DA ARTTI’

Şakran T4’de oğlu Süleyman Poyraz’ın, T2’de de Fehmi Poyraz’ın görüşüne gidip gelirken sürekli sözlü hakarete maruz kaldıklarını ifade eden baba Abdullah Poyraz, “Bu cezaevi işkence için yapılmış. Girerken sürekli sorun çıkarıyorlar. Bize hakaret edip sürekli azarlıyorlar. Bir şey deyince onlarca gardiyan hemen saldırıya geçiyor. Açlık grevinde olanlar çok kilo vermişler. Baskı daha da arttı. Çocuklar hiçbir şeyin değişmediğini; ama baskının ve şiddetin arttığını anlattılar. Cezaevi müdürü ve gardiyanlar açık açık söylüyor zaten bunu. İşkence yaptıklarını bu cezaevinin ‘Esat Oktay’ın mirasını taşıdığını bize de söylüyorlar. Zaten düşman muamelesi yapıyorlar. Orada her bölümde ayrı bir işkence ve baskı sistemi kurulu. Herkese görüş cezası veriyorlar ki oradan kimse yaşananları anlatmasın” diye konuştu.

Açlık grevine girenlerin isimleri şöyle:

T3 Kapalı Bölümünde; Zana Yaktın, İhsan Bakaç, Özgür Güçlü, Aslan İlhan; T2 Kapalı Bölümünde: Eren Tekin, Sinan Ekmekçi, Mustafa Akar, Cengiz Doğan, Necdet Kaya, Erhan Aryüz, Murat Duman, Kasım Özdemir.

T4 Kapalı Bölümünde; Nayif Yargın, Veysi Kaya, Yusuf Özdemir, Mıhamed Bru, Abdullah Aksu, Şivan Bilik, Roni Yavuz, Ahmed Azad Hacihamır. Hasan Kasım, Enver Ahmet, Serkan Şahin, Mehmen Emin Dağ ve Devran Makas.

25 Şubat’ta açlık grevine dahil olan kadın tutsakların isimleri ise; Cihan Asi, Derya Moray, Meryem Söylemez, Hürriyet Doğan ve Mahsume Şedal.

İzmir Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, Aliağa Şakran Cezaevinde açlık grevinde olan tutsaklara dönük hak ihlallerini raporlaştırdı:

*Ağır tecrit uygulanmaktadır. Havalandırmada koğuşlar birbirini görememektedir.

*Ayakta sayım alınmaktadır.

*Koğuşlar çok kalabalıklaşmış yataklar yeterli değildir. 10 kişilik koğuşlarda 15-20 kişi kalmaktadır. Kalabalıktan dolayı havasızlık artmıştır. 

*Havalandırmaya çıkarılırken ayakkabı çıkart giy uygulaması başlamıştır. 

*Doktor ihtiyaçları çok geç karşılanmakta ya da doktora hiç ulaşılmamaktadır. Kelepçeli muayene ettirilmek istenmektedir. 

*Sosyal alanlar yasaklanmıştır. Buna kütüphane dâhildir. 

*Kitap kısıtlamasına gitmiştir. Yasak olmayan kitaplar bu sefer cezaevi eğitim kurumu kararıyla yasaklanmaya başlanmıştır. Fazla detaylı basılmış gerekçesi ile atlas bile verilmemiştir. Sözlük çok kalın olduğu için yasaklanmıştır. 

*Şakran 2 Nolu T Tipinde Kürtçe Türkü eşliğinde halay çeken tutsaklara topluca hücre cezası almışlardır.

*Mektuplara el konulma başlamıştır. 

* Tutuklulara terörist yazan yaka kartı uygulaması getirilmiştir. Yaka kartını kabul etmeyenlerin aileleri ile görüşmesi telefon etme halkları engellenmiştir. 

*Havalandırmalar telle kapatılmaya başlanmıştır. 

*Tutsaklar görüşe çıkarılırken bile tek sıra halinde yürümeye zorlanmaktadır. 

*Açık görüş oranlarında 4-5 gardiyan masa aralarında dolaşarak kasıtlı bir şekilde hem tutsaklar hem de görüşçüleri taciz etmektedir. Tutsaklar 7 Şubat’ta açık görüşte bunu protesto etmişler ve görüşü 10 dakika içinde sonlandırmıştır. 

*Sürgün gelen tutsaklara çıplak arama dayatılmakta kabul edilmeyince zorla soyulup darp edilmektedir. 

*Şakran Çocuk bölümünde Ocak ayında 6 çocuk ağır şekilde işkence uygulanmıştır. Gerekçe aralarında Kürtçe konuşmalarıdır ve bir çocuk zaten Türkçe bilmemektedir.

*Önceden verilmiş bir hak olan “Ödül İzini” hiçbir gerekçe gösterilmeden kaldırılmıştır. Bu izin aileleri uzakta olan tutsaklara sağlanan 2-3 saatlik görüşme iznidir. 

*İhlal edilen hakları için tutsaklar her gün bazen 70’e varan dilekçelerle idareye seslerini duyurmaya çalışanlarda reddedilmiş idareyle diyalog kuramamışlardır. 

*İzmir Valiliği İnsan Hakları izleme Komitesi cezaevine gitmiş tutsaklar ve tutsaklar ve idare ile görüşmüştür. Bundan dört gün sonra baskılar inadına daha da artmıştır. Hasta tutsakların durumu daha da vahimdir. Bugünlerde tutsak Cengiz Eker’in mutlaka anjiyo olması gerekirken Hala doktora sevk edilmemiştir. 

*Cezaevlerinde bu durum adli ve idari yollarla başvurulmuş olmasına rağmen çözülmemiştir. 

*Tutukluların tek talepleri var PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın tecritlerinin kaldırılması, Özgürlüğü ve siyasi tutsaklara uygulanan özgürlüğü ve onur kırıcı uygulamaların kaldırılmasıdır.