ANALİZ

Rakka operasyonu ve yeni stratejik dönem…

Rakka operasyonu yeni ve stratejik bir dönemin başlangıcıdır. Birçok denge kırılacaktır ve yeni gelişmeleri beraberinde getirecektir.

Dünyanın beklediği Rakka operasyonu 24 Mayıs itibariyle resmen başladı. Bu operasyonun başlaması için bir süredir askeri, siyasi ve diplomatik hazırlıklar yapılıyordu. Operasyonun nihai kararı Mayıs ayı ortası alındı. 19 Mayıs’ta bölgeye askeri yığınak yapılmaya başlandı ve dün yapılan açıklamayla, ‘Kuzey Rakka’yı Özgürleştirme Operasyonu’ başlatıldı.

Rakka operasyonu Demokratik Suriye Güçleri-QSD tarafından yapılıyor. QSD’nin en büyük yapısı YPG ve YPJ savaşçılarından oluşuyor. Geçtiğimiz günlerde QSD’ye katılan ve Rakkalı savaşçılardan oluşan Ekrar El Reqa ve Liwa Tehrir savaşçıları da operasyonda aktif rol alıyorlar.

Operasyona koalisyon güçleri de havadan destek veriyor. Bir süre önce bölgeye giden 50 Amerikalı uzman askerin sayısı artırıldı. 23 Mayıs gecesi 250 ABD’li uzman asker daha Rojava’ya geçti.

Rusya da dün yaptığı açıklamada, operasyona destek vermeye hazır olduğunu duyurdu.

Rakka operasyonu bir süre önce başlayacaktı. Ancak Türk Hükümeti'nin taş koyması, Erdoğan ve Obama’nın son görüşmeleri, Türkiye’nin verdiği birtakım taahhütler neticesinde operasyon gecikti. Bu süre zarfında operasyonu yapan güçler ise gereken hazırlıkları yapmaktan geri durmadı.

Türkiye, QSD ve YPG’nin yer almaması için hazırladıkları gruplarla IŞİD’e karşı savaşacaklarını ABD’ye iletmişti. ABD bu planın boş olduğunu bilerek, Türkiye’ye ‘Tamam’ dedi. Ancak bir iki aylık süre içerisinde Türkiye’nin ‘eğitiyoruz’ dediği grupların nitel ve nicel olarak hiçbir şey yapamadıkları bir kez daha ortaya çıktı. Ve artık Ankara’nın söyleyeceği bir söz kalmadı.

Türk Hükümeti'nin ABD ile yaptığı ‘Eğit-Donat’ projesi de tümden çöktü. Zaten projede eğitmenlik yapan ABD’liler, bu işi bırakarak Rojava’ya geçti ve şimdi oradalar.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Joseph Votel geçtiğimiz hafta Kobane’ye giderek QSD komutanları ve Rojava yönetimi ile görüştü. ABD’liler, Rakka operasyonu için Türkiye’nin artık söz hakkına sahip olmadığını Rojava tarafına aktardı.

General Votel, Rojava dönüşünde Ankara’ya da uğradı ve operasyon kararını muhataplarına bildirdi. Votel, Türk tarafına, "Eğer İncirlik hava sahasını kullanamazsak o zaman Rimelan’daki hava sahasını kullanırız" mesajını verdi. Rimelan’a karşılık Türkiye’nin İncirlik kartı da elinden alınmış oldu. Ve Türk Hükümeti'nin operasyonunun başarısızlığı için dua etmekten başka yapacağı bir şey kalmadı!

Bu operasyon bir süreçtir. 24 Mayıs’ta başlatılan operasyon kısa bir süre zarfında sona ermez. Bu operasyonun siyasi ve askeri riskleri oldukça fazladır. Demokratik Suriye Güçleri olarak formüle edilen yapı, siyasi ve askeri niteliği gereği Demokratik Suriye için umut vaat eden tek modeldir. Kürtler, Araplar, bölgedeki tüm etnik ve dini kesimler bu şemsiye altında bir araya gelmiş bulunuyor. Dolaysıyla Kuzey Suriye’yi IŞİD’den temizlemeleri onları Suriye’de tartışmasız bir güç konumuna getirecektir. Başta Türkiye olmak üzere, böylesi bir gelişmeyi istemeyen çok ciddi güçlerin olduğu ise aşikardır. Onun için, operasyon ilerledikçe içeride ve dışarıda saldırılar da artacaktır. Özellikle Rojava’ya sızdırılan veya sızdırılacak grupların her türlü saldırıyı yapmak isteyeceklerini beklemek gerekiyor. Bu süreçte Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da da IŞİD saldırılarına karşı tedbirli olmak lazım. Ankara ve Suruç katliamlarına benzer girişimlerde bulunmaktan çekinmeyeceklerdir.

Ama bu riskler operasyonu durdurmayı değil daha güçlü ve hızlı şekilde hayata geçirmeyi gerekli kılıyor. Ve olacak olan da budur.

Rakka operasyonunu sadece Rakka bölgesi ile sınırlandırmak yanlış olacaktır. Evet, Rakka önemli bir merkezdir ve IŞİD’in buradan temizlenmesi Rojava ve Suriye’nin geleceğini etkileyecektir. Ama Rakka demek ‘Kuzey Suriye’ demektir. Kuzey Suriye ise, Rakka’dan Mınbiç’a oradan Halep’in kuzeyi yani Şehba bölgesinden Cerablus-Azez hattı demektir.

Operasyonun ilk hedefi ‘Kuzey Rakka’ olarak belirlenmiştir. Burası Kobane’nin 50 Km güneyindeki Eyn İsa kasabasından başlıyor, Rakka kentinin etrafına kadar devam ediyor. Operasyonun birinci aşaması bu şekilde tasarlandı ve üç koldan devam ediyor.

Burası temizlendikten sonra, yani QSD savaşçıları Rakka kentine dayandıktan sonra muhtemelen yeni bir durum değerlendirmesi olacaktır. Zira kent savaşının ayrı bir karakteri vardır. Onun için, savaşçılar ilk olarak Rakka’nın kuzeyindeki köy ve kasabalara odaklanacaklardır. Bu operasyon sürecinde IŞİD’in konumladığı Kuzey Suriye’nin diğer merkezlerindeki gelişmeleri de dikkatle izlemek gerek.

Rakka operasyonu, sadece IŞİD’in Rakka’dan çıkarılması değil aynı zamanda tüm Kuzey Suriye’den temizlenmesi anlamına gelecektir. Rakka’dan çıkarılan IŞİD’in Mınbiç ve Cerablus’ta tutunması mümkün olamayacaktır. Bu bölgelerin kaderi birdir. Önce veya sonra birlikte özgürleştirileceklerdir. Bunun askeri taktikleri ise askeri stratejistlerin işidir. Gelişmeler büyük sürprizlere gebedir. Ama neticede Türkiye ile IŞİD arasına bir tampon bölge oluşturulacaktır. Ve bu Türkiye’ye rağmen yapılacaktır. İstenirse bunu başka şekilde de okumak mümkündür!

Bu hamle yaz aylarına kadar devam edecektir. Sonuçları yeni Suriye’nin şekillendirilmesini belirleyecektir. Eğer beklendiği gibi başarıya ulaşır, IŞİD kırılır, Kuzey Suriye ve Rojava topraklarından çıkarılırsa, bu durum Türkiye’nin Suriye’de tam anlamıyla dibe vurmasına yol açacaktır. Yani malumun ilamı olacaktır.

Rojava ve Suriye’deki bu gelişmeler Türkiye’deki savaşı ve Kürt sorununu da etkileyecektir. Zira, AKP Hükümeti Rojava mevzusundan dolayı Kürtlere savaş açtı. 30 Ekim 2014 tarihinde MGK’da Kürtlere karşı alınan savaş kararı yürürlüktedir. Türkiye’nin Rojava ve Suriye’de kaybetmesi, Kürtlerin Türkiye’de de kazanması anlamına gelecektir. Onun için gelişmeler herkes için hayati önemdedir.

Rakka operasyonu yeni ve stratejik bir dönemin başlangıcıdır. Birçok denge kırılacaktır ve yeni gelişmeleri beraberinde getirecektir.

Aslanlar kendi tarihlerini yazmaya başladı, bakalım çakallar ne yapacak!