GÖRÜNTÜLÜ

PKK bir insanlık hareketi

Bilim ve Aydınlanma Komitesi üyeleri, Munzur Dersim, Rêzan Çiyayî, Sait Semsur ve Serhat Botan PKK’nin 37. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle insanların PKK’ye neden bu kadar ilgi duyduklarını ve PKK’nin mücadele felsefesini, yaşamını anlatılar.

Bilim ve Aydınlanma Komitesi üyeleri, Munzur Dersim, Rêzan Çiyayî, Sait Semsur ve Serhat Botan PKK’nin 37. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle insanların PKK’ye neden bu kadar ilgi duyduklarını ve PKK’nin mücadele felsefesini, yaşamını anlatılar. 

Munzur Dersim: PKK hareketi kuruluşundan günümüze bir insanlık hareketi olarak doğmuştur. Kürdistan halkının ulusal sorunlarını çözmek kadar, Kürdistan halkıyla birlikte bölge halklarının eşitlik özgürlük adalet sorunlarını çözme mücadelesini yürütmüştür. Günümüze kadar da bu mücadelesini sürdürmektedir. PKK Hareketi reel sosyalist hareketlerin, devletlerin dağılmasına rağmen sosyalizm anlayışında ısrar etmiş sosyalizmin eşitlik özgürlük insanlık değerlerini kendi şahsında somutlaştırmış ve mücadelesini yürütmüş bir hareket olarak bugünlere ulaşmıştır.

Uygarlık güçlerinin sınıflı devletli güçlerin eşitlik özgürlük arayışlarının artık kalmadığını tarihin sonu olduğunu her şeyin kendilerinde merkezileştirdiği bir süreçte PKK hareketi insanlık değerlerini sahiplenme gücünü her zaman göstermiştir bu doğrultuda mücadelesini sürekli derinleştirmiştir.

Bu anlamıyla PKK hareketi aslında bir aydınlanma hareketidir bir kültür hareketidir bir demokrasi hareketidir. Aydınlanmayı insanlığın zihniyetinde yaratmıştır. Bu anlamıyla insani değerleri toplumsal değerleri daha fazla canlandırmıştır ve bunu sadece söylemle değil pratik mücadeleyle açığa çıkarmıştır. Söylediği kadar yapmasını bilmiştir. Yaptığı kadar da söylemiştir ve bunu bir diyalektik olarak aslında Önderliğimiz kendi şahsında işlemiştir ve bunu bir bütün PKK hareketine Kürdistan halkına ve insanlığa yaymıştır. PKK hareketi sadece bir ulusal kurtuluş hareketi değildir doğuşundan beri sosyalizm mücadelesini insanlığın mücadelesini de yürüten bir harekettir.

Bu yönüyle PKK hareketi insanlık değerlerini savunması anlamında bu gücünü sürekli geliştirmektedir. Kürdistan’da yarattığı gerçeklikte bununla bağlantılıdır. Kürdistan gencinde kadınında halkında bir bütün olarak aslında yediden yetmişe yarattığı gerçeklik bunu açığa çıkarmaktadır bu bilinç durumu Kürdistan halkı şahsında Kürdistan halkının yeniden doğuşunu gerçekleştirmiştir. Kürdistan halkı kendi gerçekliğini yeniden bulmuştur ve bu gerçekliğini de sahiplenerek mücadele yürütmektedir eğer bugün bu kadar güçlü bir mücadele yürüyorsa uygarlık güçlerinin tüm zihinleri bulandırma yürüttükleri yalan yanlışa rağmen bu kadar güçlü bir mücadele yürütülüyorsa ve bu kadar büyük bir sahiplenme Kürdistan’da gerçekleşiyorsa bu PKK’nin yaratmış olduğu gerçeklikle bağlantılıdır. Halkımız Önderliğimiz şahsında kuruluşundan beri yaşamsallaşan ve bugüne kadar da süren PKK gerçekliğinin ne kadar doğru bir gerçeklik olduğunu yaşayarak mücadele ederek görmüştür. PKK hareketi bu anlamıyla dar kalıplara sığdırılabilecek bir hareket değildir. İnsanın özüyle toplumun özüyle doğanın gerçekliğiyle aslında iç içe olan ve bunu süreklileştiren ve bunu canlı bir şekilde yaşayan bir gerçekliğe sahiptir. PKK’yi ele alırken de 37. yıldönümünde yaşattığı düşünsel devrimi doğru ele alıp değerlendirmek gerekir. Önderliğimiz şahsında açığa çıkan paradigmasal değişimde bu gerçekliği ifade etmektedir.

PKK tüm gerici güçlere rağmen kendisini pratikleştirerek yaşamsallaştıran bir harekettir. Tüm güçler de buna göre şekillenmek zorunda kalmaktadırlar. Tüm saptırmalara tüm yalanlara yanlışlara karşı PKK Önderliğimiz şahsında kendi gerçekliğini açığa çıkarmakta ve ortaya koymaktadır.

Kürdistan halkının da bilinçle bunu sahiplenmektedir. Yürütülen mücadele gerçekliği özyönetim ve inşa çalışmaları da aslında bununla bağlantılıdır ve bu anlamıyla PKK’nin kuruluşundan itibaren bir özgürlük hareketi olduğunu ve Kürdistan halkının özgürlüğü şahsında aslında bir bütün Ortadoğu’nun insanlığın özgürlüğünü amaçladığı daha fazla anlaşılmaktadır. 37. kuruluş yıl dönümünü kutlarken aslında bu gerçekliklerin içinde yaşadığımız dünya koşullarında Ortadoğu gerçekliğinde aslında daha fazla önem taşıdığı daha fazla anlam taşıdığı her gün daha fazla anlaşılmaktadır. PKK bu anlamıyla aslında tarihi yeniden yazmaktadır. Hem Kürdistan tarihini hem de aslında Ortadoğu tarihini yeniden yazabilecek bir güç haline gelmektedir. Ortadoğu’daki Ortadoğu’nun kendisinden kaynaklı aşılması gereken yanları kadar uluslararası güçlerin yaratmış olduğu saldırılara, baskılara, yalan yanlışlara karşı da aslında PKK yürütmüş olduğu mücadeleyle Ortadoğu halklarının da kurtuluşunu nasıl gerçekleşeceğini ortaya koymuştur. Bu anlamıyla PKK hareketi kuruluşundan beri amaçladığı insanlığın kurtuluşu noktasındaki mücadelesini bugün her zamankinden daha fazla açığa çıkarmıştır ve pratikleştirmektedir. Bu anlamıyla 37. yılını kutlayıp 38. yılına girerken başta Önderliğimiz olmak üzere Kürdistan halkına ve tüm insanlığa kutluyorum.

Rêzan Çiyayi: Partiya Karkera Kurdistan yani PKK’nin 38. kuruluş yıldönümü başta PKK’nin kurucusu ve Önderi yoldaş Abdullah Öcalan, yine Mazlum, Kemal, Hayri, Ferhat, Ali, Sara, Berivan, Beritan yoldaşların şahsında bütün kahraman yoldaşlara kutluyorum. Ayrıca bütün Kürdistani halklar, Ortadoğu halkları ve insanlığa kutlu olsun. 

Bu gün PKK’yi doğru tanımlamak ve tanıtmak çok önemlidir. PKK’yi doğru tanıyıp doğru tanıtabilmek için PKK’nin ortaya çıkış koşullarını kısacada olsa dile getirmek gerekiyor.

PKK; faşist sömürgeci Türk devletinin ittihat ve terakki ırkçılığıyla başlayan ve bugün ise AKP-Erdoğan gladiosuna kadar süregelen bu alacakaranlıkta bir kıvılcım gibi ortaya çıktı. Bu kıvılcım sadece Kürdistan’da değil bütün Ortadoğu’da bir aydınlanmaya vesile oldu. Bütün kan emici, emek hırsızı, sömürgeci, faşist, insanlık dışı güçler Anadolu ve Mezopotamya halklarını, Kürdistan ve Ortadoğu halklarını bu karanlıkta boğmak için çabalıyorlardı. Bir kıvılcım ki bir zamanlar kimse bunun umudunu bile kuramazken her şeyi değiştirmeyi başardı.

Diyarbakır zindanını Kürt halkının mezarlığına çevirmek istediler. PKK’nin kuruluşuyla tutuşan kıvılcım, Amed zindanında 3 kibrit çöpüyle yoldaş Mazlum Doğan ve dörtlerin bedenindeki ateşle tutuştu. Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Necmi Öner, Mahmut Zengin yoldaşların büyük eylemi kendisiyle 14 Temmuz büyük direniş tarihini getirdi. Yoldaş Kemal Pir, yoldaş Mehmet Hayri Durmuş, yoldaş Akif Yılmaz, yoldaş Ali Çiçek, sömürgeciliği, emek hırsızlığını ve faşizmi yenerek ideolojik başarıyı kesin kıldılar. O kadar kesin kıldı ki 12 Eylül cuntasının en büyük faşist lideri Kenan Evren 1982’de Diyarbakır Dağkapı’da halkı toplatmıştı halka hitap ederken parmağıyla Amed zindanını gösterip “burada öyle insanlar var ki sen kafalarını kessen bile davalarını asla bırakmıyorlar, düşüncelerini değiştirmiyorlar” biçimindeki bu büyük itirafı PKK’nin, Önder Apo’nun, insanlığın ideolojisinin zaferini kesin kıldı ve tüm dünyaya ilan etmiş oldu.

1984 15 Ağustos hamlesiyle 1978’de Fis köyünde yakılan kıvılcım Amed zindanında gürleşip Kürdistan dağlarında yükseltildi. İşte PKK öyle bir kıvılcımla sonsuz bir ateş sonsuz aydınlık yarattı. Bugün de Türkiye faşizmi sömürgeci Türk devleti Erdoğan ve AKP gladiosu ve bütün yandaşları, hain işbirlikçi inkarcı Kürtler hep birlikte bir kez daha tarihi gerçekliği ters yüz ediyorlar. Rojava devrimi ve ardından gelişen Kerkük ve Şengal başarıları Önderliğin ahlaki ve politik yaşam felsefesini tüm Kürdistan’a yayarak 14 Temmuz ve 27 Kasım’ın siyasi ve askeri başarılarını bu gün zirveye taşırıyor.

Bugün Bakure Kürdistan’da gelişen özyönetimlerde bunun bir sunucu olarak gelişiyor. Bu gün AKP, KDP öncülüğünde Rojava devrimi ve kuzeyde gelişen devrimsel hareketi yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Gelişen işbirliği sadece askeri anlamda değil. Türkiye’nin ekonomisi Başurê Kürdistan’ın sömürüsü üzerinden gelişiyor. Tüm seçimlerde KDP, AKP’yi çok açık bir şekilde destekledi. Şu çok iyi bilinmeli ki hiç bir ihanet tarihte başarılı olamamıştır. Bu açıdan Harpagos’un torunları şunu çok iyi bilmeli ki Uğur Kaymaz ve Ceylan Önkol gibi çocuklar parmaklarını yukarı doğru kaldırarak Bijî Serok Apo diyerek bu ihaneti kendi kanlarında boğdular.

Sait Semsur: PKK resmi kuruluşundan buyana 37 yılı arkasında bırakıyor. Kuşkusuz Başkan Apo ve Apocularla başlayan mücadele daha eskidir. 42 yıldan fazla bir süredir Kürdistan’da çok büyük değerleri örerek bu aşamaya getirdiler. 42 yıldan önce varlık yokluk sınırında olan Kürt halkı şimdi verilen bu mücadelenin sonucunda özgürlük sınırına gelmişlerdir.

Bu vesileyle PKK’nin kuruluş yıl dönümünü başta Önderliğe, şehitlere, tüm yurtsever halkımıza, dostlara ve tüm insanlığa kutluyorum. Mücadeleyi bu aşamaya getiren ilk şehidimizden en sonuncusuna kadar hepsine tek tek saygılarımı sunuyor, anılarına bağlı kalarak hedeflerinin gerçekleştireceğimizin sözünü veriyorum.

PKK bu süre zarfında sadece Kürdistan’da değil Türkiye’de, Ortadoğu’da ve tüm dünyada birçok değişiklik yaptı. PKK arkasında bıraktığı bunca yılda açığa çıkardığı en büyük kazanım, kapitalist sistemin yok ettiği insanlık ve toplumsal değerlerin tasfiye edilmesine karşı verilen mücadeledir. Özellikle PKK verdiği mücadeleyle insanlığın doğumuna beşiklik yaparken şimdide yok edilen ya da değersizleştirilen kültürler, kimlikler, topluluklar ve farklılıklar adına mücadele ediyor.

Verilen bu mücadeleler sonucunda Kürt halkı bugün özgürlük aşamasıdır. Kürt halkının elde ettiği bu kazanımlardan rahatsız olan başta Türk devleti olmak üzere sömürgeci güçlerin Kürt halkına dönük saldırıları bugün artarak devam ediyor. Bu saldırılarla mücadele sonucu açığa çıkan özgür Kürdü ortadan kaldırmayı amaçlamaktadırlar. Kürt halkıda bütün bunları görerek mücadelelerini daha fazla yükseltiyor. Bu açıdan tüm farklı olan, sömürülen kesimler kendi kurtuluşunu PKK de görüyor.

Bu temelde PKK’nin kuruluş yıldönümü yaklaşırken, geçen yılların mücadeleyle dolu dolu geçen yılar olduğunu ve bu yeni yılında büyük özgürlük umutlarımıza her gün verilen mücadeleyle daha fazla yaklaştığımızı bilerek, herkesin üzerine düşen büyük görevleri layıkıyla yerine getirmesi gerekiyor. Bu görevleri yerine getirdikçe, mücadele ettikçe özgürlüğü kazanacağımızı biliyoruz. Özgürlük her zamankinden daha yakın. Bu temelde mücadele eden halkımızın ve tüm kesimlerin kuruluş yıldönümünü kutluyor.

Şu hiç bir zaman unutulmalı ki PKK’nin ilk çıkışı da ihanete karşı bir çıkış olmuştur. Nasıl ki ilk kurşun ihanete sıkıldıysa bu günde ihanetçilere karşı mücadelede özgürlük hareketi ve halkımız aynı yaklaşımla gereken cevabı verecektir. PKK Önder Apo’nun felsefesi ve şehitlerin rüyası olan özgür bir yaşamı inşa etmek için mücadelesini yürütüyor. Bugün Kürdistan’ın dört parçasında yaşanan gelişmeler bu rüyanın gerçekleşmekte olduğunu açıkça göstermektedir. Tekrardan PKK’nin 37. yıl dönümünü başta Rêber Apo olmak üzere şehitlere barış annelerine ve tüm Kürdistan halkına kutlu olsun diyorum. 

Serhat Botan: PKK’nin 37. kuruluş yıl dönümünü yani diriliş bayramımız başta Önderliğe Kürt halkına ve tüm insanlığa kutlu olsun.

Geçen bu 37 yılda kendi öz gücüne dayanarak verdiği mücadele birçok kazanımı açığa çıkardı. Ve bu kazanım bugün Rojava’da ve Bakur’da açığa çıkardığı modelle tüm insanlığın kurtuluşuna öncülük yapıyor. Kürtler bu yeni yaşam ve sistemleri ile halkların devletsiz olamayacağı algısını da değiştirerek tam aksi halkları en fazla yaşatacak sistemin devlet dışılık olduğunu ispatladı.

Tabi devlet dışı yani iktidardan uzak bir kazanım için mücadele eden bu halk gerçekliği bu özelliğini 37 yıl boyunca başta Önderlik olmak üzere birçok kahraman şehidin kendi çıkarı için bir gün bile bir adım dahi atmadan verdikleri bedellere bağlıdır.

Kürt halkı PKK’nin bu güçlü yönlerini görerek kendini oluşturdu. Çünkü PKK aynı zamanda bir güzellik hareketidir. Ve güzelleşme ise emekle kendini var etmedir. Bunun en güçlü karşılığı da bugün Kürt kadınının geldiği düzeyde somutlaşmıştır. PKK öncesi olabildiğince güçten düşürülen kadın PKK ile beraber verdiği emekle bugün YPJ ve YJA-star somutunda bir öncülük misyonuna sahiptir.

Şimdi kimi çevreler PKK’ye terörist diyor. Fakat PKK Kürt halkının meşru talepleri için mücadele etmenin yanı sıra tüm insanlık için mücadele ettiğini ispatlamış ve insanlık sorunlarına cevap olmak için arayışlarını hiç azaltmamış olan PKK’nin böyle olmadığı artık dünyaca kabul gören bir hale gelmişti.

Son olarak da varlığı dahi bir dönem kabul edilmeyen Kürt halkı bugün sergilediği direnişle güçlü kazanımların eşiğindedir. Kürt halkı bu duruşuyla tüm dünyada sömürgeleştirilmiş halklara özgürlüğün başkasından beklenemeyeceğini ancak kendi emeğinle kazanılacağının mesajını veriyor. Kürt halkı özgürlüğe hiç bu kadar yakın olmamıştı. Özgürlüğümüzü kazanmak ve 37. Yılı Başkan Apo’nun özgürlük yılı kılmak için mücadeleyi derinleştirelim ve serhildanları yükseltelim, özgür toplumu inşa edelim. Bu temelde herkesin bayramını tekrar kutluyorum.