Onlarca dernek, sendika ve siyasi partinin destek verdiği konferans, Türkiye ve Avrupa’dan çok sayıda konuk katılarak, durum tespiti yaptılar, tepkilerini ifade ettiler ve dayanışma mesajları verdiler. Konferansa çok sayıda gazeteci, senatör, parlamenter, sendikacı ve insan hakları savunucusu katıldı.

Türkiye’den TİHV’in kurucu başkanı Şebnem Korur Fincancı, HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer, İMC sunucusu ve gazeteci Banu Güven de konuşmacı olarak konferansta yer aldılar.

Konferansta özellikle Kürdistan ve Türkiye’de hükümetin uyguladığı baskılar, işlediği suçlar ve Avrupa ülkelerinin suç ortaklığına dikkat çekildi.

Kürt ve Türkiyeli organizasyonlar adına bir bildiri okuyan Kerem Önen, 7 Haziran seçimleri ardından yaşanan süreci anlattı.  Önen, baskının bugün tüm demokratik muhalif seslere yöneldiğini kaydederken, “15 Temmuz darbe girişimi ardından AKP kendi sivil darbesini başlattı” dedi.

FİNCANCI: SESİMİZİ DUYURACAK MEDYA KALMADI

Daha sonra insan hakları savunucusu Şebnem Korur Fincancı, Türkiye’de yakın geçmişten günümüze insan hakları durumunu grafiklerle anlattı. Fincancı, cezaevlerinde tutuklu sayısı, işkence vakaları, OHAL uygulamaları, Kürt kentlerindeki sokağa çıkma yasakları ve bodrumlardaki vahşetten bahsetti.  Fincancı, “Cezaevlerine ilişkin hak ihlali başvuruları son bir kaç yılda artış gösterdi” dedi. Fincancı 15 Temmuz’dan sonra baskıların tırmandığını söylerken, “Artık bunları duyurmak için elimizde medya kalmadı. Tek araç sosyal alanlardaki dayanışmayı yükseltmek” diye konuştu.

FİDH TÜRKİYE İLE MÜZAKERELERİN ASKIYA ALINMASI İÇİN HAREKETE GEÇTİ

Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu FIDH’den Antoine Madelin, Türkiye’de hukuk devleti konusunda geriye gidiş olduğunu belirterek, “FİDH olarak Erdoğan’ın pozisyonunu esnetmek için yoğun çaba içerisindeyiz” dedi.  Madelin, “AB’nin Türkiye ile üyelik müzakereleri askıya alınmalı.  Bunun ekonomik sonuçları olacak ve bu Erdoğan’ı yeniden düşünmeye itebilir” diye konuştu. Madelin, üyelik müzakerelerini durdurulması için Avrupa Parlamentosu’nda girişimlerde bulunmaya başladıklarını açıkladı. FİDH yetkilisi, NATO nezdinde de girişimlerinin olduğunu söyledi.

AF ÖRGÜTÜ’NDEN 10 GÜNLÜK İMZA KAMPANYASI

Uluslararası Af Örgütü’nün Fransa Şubesi Başkan Yardımcısı Cécile Coudriou, “Yıllardır Erdoğan’ın sapmalarına tepki gösteriyoruz” diye konuştu. Coudriou, hukuk devletinin hiç olmadığı kadar tehdit altında olduğunu ifade etti. Af Örgütü yetkilisi, her yıl geleneksel olarak Aralık ayında yürüttükleri 10 günlük imza kampanyasını bu yıl insan hakları savunucusu Eren Keskin için yürütecekleri bilgisini paylaştı.

AUTAIN: TÜRKİYE HALKLARI SUÇ ORTAĞI AB’YE BEL BAĞLAYAMAZ

Sol Cephe için Hep Birlikte Hareketi sözcüsü ve Paris Bölgesi meclis üyesi Clémentine Autain, “Türkiye’de özgürlük mücadelesi yürütenlere desteğimizi sürdürüyoruz” dedi. Autain, Türkiye’de sivil bir darbenin var olduğunu belirterek, Kürtler ve tüm muhalefetin susturulmak istendiğini ifade etti. AB hükümetlerinin AKP rejimiyle suç ortaklığına tepki gösteren Autain, “Türkiye halkları AB’ye bel bağlayamaz. AB, sessizliği ve kullandığı kelimelerle suç ortağıdır. Bu sessizlik ve (destek) ifadeleri, öldürüyor” dedi. Dayanışmanın konferans ile sınırla kalmaması gerektiğini dile getiren Autain, “Bu gece, geniş bir dayanışma kolektifinin başlangıcı olmalı” dedi ve sözlerini Türkçe ve Kürtçe sloganlarla tamamladı: “İnadına demokrasi, Bıjî Azadî”

VERGİAT: SAKHAROV ÖDÜLÜ CAN DÜNDAR’A VERİLMELİ

Fransız Sol Cephe’den Avrupa Parlamenteri Marie-Christine Vergiat, Türkiye’deki hak ihlalleri, baskılar ve A Takımı adıyla kurulan işkence ekibine dikkat çekerek, “15 Temmuz’un sonuçları kabul edilemez” dedi.  Vergiat, “Yargıçların çoğu denetim altındaysa, hukuk devleti ne anlama gelir?” diye sordu. Vergiat, bu yılki AP Sakharov Düşünce Ödülü’nün gazeteci Can Dündar’a verilmesi için öneride bulunduklarını söyledi.

Konferansta Yeni Anti Kapitalist Parti adına yapılan bir konuşmada Türk ve Kürt halkları ile dayanışma mesajı verilirken, başta Fransa olmak üzere AB ülkelerini suç ortaklığı kınandı.  Anti Kapitalist Parti, Fransa toplumunun Türkiye’de yaşananlar karşısındaki pasif tutumunu da eleştirdi.

CGT: KÜRT SORUNUNDA DEMOKRATİK ÇÖZÜM İSTİYORUZ

Fransa’nın en büyük işçi sendikası CGT’nin konfederal sekreteri Gisèle Vidallet, Türkiye’de işçi ve emekçilere yönelik saldırılardan son derece kaygı duyduklarını söyledi ve enternasyonal dayanışma mesajı verdi. Vidallet, “Türkiye ücret konusunda Avrupa’nın en eşitsiz ülkesi” diyerek, artan milyarderlere ve emekçinin azalan ücretlerine dikkat çekti.  Vidallet, Kürt sorununda demokratik çözüm istediklerini de sözlerine ekledi.

Gazeteci Banu Güven, Erdoğan’ın olağanüstü hali kitlesel tasfiye aracı olarak kullandığını belirterek, “OHAL yasası, hükümet politikaları ve Erdoğan’ın otoriterliğini zan altında bırakan herkesi hedefliyor” dedi.

FİJ: FRANSA VE AB’NİN SUÇ ORTAKLIĞI SON BULMALI

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu FİJ ve Fransa Ulusal Gazeteciler Sendikası SNJ-CGT adına konuşan Patrick Kamenka, “Türkiye’deki meslektaşlarımıza desteğimizi ifade ediyoruz, bunu bir borç biliyoruz” dedi. Kamenka, “Başta Fransa olmak üzere işbirliği yapan Avrupa ülkelerini zan altına almanın zamanı geldi” diye konuştu. Med Nuçe yayınlarının Eutelsat tarafından durdurulmasına dikkat çeken Kamenka, “Med Nuçe’nin kapatılmasında Fransa parmağını oynatmadığı için suç ortağıdır. Fransa ve AB’nin suç ortaklığı son bulmalı” şeklinde konuştu.

Yeşillerden kadın senatör Esther Benbasa, daha büyük bir dayanışmaya ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Konferansta aralarında HDPli vekil Tuğba Hezer’in de olduğu çok sayıda katılımcı daha konuşmalar yaptı. Can Dündar ve bir çok örgüt de yazılı mesajlarla destek verdi.  Eğitim Sen’e yönelik baskılar ise bir sinevizyon gösterimi ile anlatıldı.