GÖRÜNTÜLÜ

Özevin ve Özdemir kardeşler anıldı

Bundan 5 yıl önce yaşanan bir patlama sonucu hayatlarını kaybeden Eski Batman Barosu Başkanı Sedat Özevin ve insan hakları savunucuları Salih, Sadi ve Sıddık Özdemir kardeşler mezarları başında anıldı.

Anmada konuşan Belediye Eşbaşkanı Sabri Özdemir, “Ateş düştüğü yeri yakar, bugüne kadar 50 bin insan öldü, yüzbinlerce insanın evine daha ateş düşmemesi için hep birlikte bu kirli savaşa karşı sesimizi yükseltmeliyiz” dedi.

1 Ağustos 2010 tarihinde yaşamını yitiren Eski Batman Barosu Başkanı Sedat Özevin ve insan hakları savunucuları Salih, Sadi ve Sıddık Özdemir kardeşler, beşinci ölüm yıldönümlerinde mezarları başında anıldı. HDP Batman Milletvekili Ali Atalan, Belediye Eşbaşkanı Sabri Özdemir, Barış Anneleri, sivil toplum örgütü temsilcileri, yaşamını yitirenlerin aileleri ve dostları ile yurttaşların katıldığı anma programının ilki Asri mezarlığındaki Sedat Özevin’in mezarı başında gerçekleşti. Mezara karanfillerin bırakılması ve ardından okunan dualardan sonra kısa bir konuşma yapan HDP Batman Milletvekili Ali Atalan, “Bugün 4 fidanımızı saygı ve rahmetle anıyoruz. Onlar bizim için birer yol gösterici ve rehber olacaklardır, özgürlük ve demokrasi mücadelemizde bu dört fidanımızı her  zaman hatırlayacağız, onlar içimizde yaşayacak” dedi.

'BİZİM EVİMİZE ATEŞ DÜŞTÜ BAŞKASININ EVİNE ATEŞ DÜŞMESİN’

Milletvekili Atalan’dan sonra söz alan Eşbaşkan Sabri Özdemir ise “Şehitlerimizin aramızdan ayrılışlarının beşinci yıldönümlerinde bizi burada yalnız bırakmayan bütün dostlarımıza, arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum” diyerek başladı konuşmasına. Türkkiye’de ve bölgede kirli bir savaşın hala sürdüğüne dikkat çekerek, “AKP hükümeti sırf kendi iktidarını kaybetmemek için her gün Kürt gençlerini ve Türk gençlerini öldürtüyor. Ateş düştüğü yeri yakar derler. Bu çok doğru bir söz. Bizim evimize de bu ateş düştü. Biz bu ateşi biliyoruz. Yaklaşık 50 bin insan bu topraklarda yaşamını yitirdi, 50 bin ailenin içine bu ateş düştü. Çocukları yetim kaldı, anne babaları hala arkalarında gözyaşı döküyor. Fakat bugün bu hükümetin yapmak istediği tek şey,  bu halkın yüzbinlerce evladını daha alacak korkunç bir savaşı başlatarak, bu kayıplar üstünden kendi iktidarını korumak. İnsanlık namına en ufak bir kaygı taşıyan, ben insanım diyen herkes bugün başlatılmak istenen bu savaşa karşı tepkisini ortaya koymalıdır. Bizim evimize ateş düştü, ama biz yine de diyoruz ki başkasının evine bu ateş düşmesin. Gençlerimiz artık öldürülmesin, toprağa düşmesin. Birileri köşk ve saraylarında saltanat sürsün diye artık yoksul ve mazlum halkların çocukları yaşamlarını yitirmesin. Köşklerini, saraylarını ve iktidarlarını yitirmemek için bu savaşı başlatanların çocukları bu savaşa gitmiyor, bu savaşta ölen onların çocukları olmuyor. Biz artık bu ölümleri durdurmalıyız. Bu ölümler için yeter artık deme cesaretini göstermeliyiz. Siz iktidarınızı koruyasınız diye gençlerimiz, insanlarımız ölmemeli. Bunun için eğer hep birlikte sesimizi yükseltirsek, bu savaşa karşı el ele verirsek biz bu ateşi söndürebiliriz. Ancak birlikte bu tepkiyi ortaya koyduğumuzda yeni kayıpların önünü alabiliriz. Birlik olmak, el ele vermek çok önemli. Hangi inanç ve fikri taşırsa taşısın bu ateşe bir tas su döken kim olursa olsun kutsal bir şey yapıyor. Bir kez daha hepinize, bugün bizimle birlikte olduğunuz ve bu acı günümüzde bizi yalnız bırakmadığınız için teşekkür ediyorum” dedi.

Burada yapılan konuşmalardan sonra anmaya katılanlar Özdemir kardeşlerin mezarlarının bulunduğu Meymuniye köyüne giderek Özdemir kardeşlerin mezarlarına karanfil bırakarak dualar okudu.