ÖGC: Seçim sürecinde gazetecilere yönelik baskılar arttı

Özgür Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye'de hala 23 gazetecinin tutsak olduğuna, basın üzerindeki baskı politikalarının devam ettiğine dikkat çekerek, son dönemde özellikle kadın gazetecilerin hedef alındığını belirtti.

Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC), gazeteciler üzerindeki baskı ve saldırılara ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, Türkiye'de hala 23 gazetecinin sudan bahanelerle, haksız bir şekilde tutsak olduğu,dünyanın en büyük gazeteci cezaevi ünvanını elinde bulunduran Türkiye'de seçim süreci ile birlikte baskı ve sansürün had safhaya ulaştığına dikkat çekilerek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gazeteci ve basın yayın organlarına yönelik tehditvari ve hedef gösteren açıklamaları AKP iktidarına bağlı güvenlik mekanizmalarını da harekete geçirmiş bulunmaktadır. Seçim sürecinin başlangıcından itibaren AKP iktidarının sözcülüğü ve propagandasını yapmayan basın yayın organları ile basın mensupları hakkında adeta bir soruşturma furyası başlatılmıştır. Bu baskı ve sansür uygulamaları sadece soruşturmalarla sınırlı kalmamış, iktidardan talimat alan kolluk kuvvetleri ile yeşil ışık yakılan bazı kesimler basın mensuplarını takip, taciz ve tehdit etmektedir" denildi.

'SORUŞTURMALARLA BASKI ALTINA ALINMAK İSTENİYOR'

Özellikle sol, sosyalist, alternatif basının soruşturmalarla baskı altına alınmak istendiğinin ifade edildiği açıklamada, şunlar kaydedildi: "Azadiya Welat Gazetesi Yazı İşleri Müdürü İsmail Çoban hakkında gazetede çıkan 2014 ve 2015 yıllında gazetenin birçok sayısında çıkan haberlerden dolayı, 'Örgüt propagandası yapmak' gerekçesiyle açılan davaların bir çoğu para cezasıyla sonuçlanmıştır. Gazete hakkında açılan bir çok dava da devam etmektedir. Gazetenin Eski Yazı İşleri Müdürü Aydın Atar'a da Yazı İşleri Müdürü olduğu dönemde açılan davalardan dolayı, 'Propaganda ve para cezası' verilmiştir. Özgür Gündem Gazetesi Yazışleri Müdürü Reyhan Çapan ve Demokratik Ulus Gazetesinin Eski Yaz İşleri Müdürü Arafat Dayan hakkında açılan davalar ise bir çoğu ceza ile sonuçlanmıştır. Hêviya Jinê Yazı İşleri Müdürü Nadire Aslan hakkında benzer gerekçelerle birçok soruşturma ile dava açılmış ve bunlar devam etmektedir."
Açıklamada, özgür basın geleneğinden gelen basın yayın kuruluşlarına yönelik bir kampanya şeklinde yeni soruşturmaların açıldığı belirtilerek, şu bilgilere yer verildi:

'KADIN GAZETECİLER HEDEFTE'

"AKP iktidarı, 2004-2007 yılları arasında Roj Tv'ye katıldıkları gerekçesiyle 45 Kürt gazeteci hakkında soruşturma başlatmış ve Türkiye basın tarihine kara bir leke olarak geçecek yeni bir toplu gazeteci yargılamasına imza attı. Geçtiğimiz ay içinde Aram Yayınevi İmtiyaz Sahibi Engin Erden, hakkında 2013-2015 yılları arasında bastığı tüm kitaplara ilişkin, "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla soruşturma başlattı. Yine Özgür Gün Tv'nin 2013 yılından itibaren yaptığı tüm yayınlarına yönelik aynı gerekçeyle soruşturma açıldı. Son dönemlerde en fazla taciz, tehdit ve saldırılara maruz kalan basın yayın organların başında ise Jin Haber Ajansı (JINHA) gelmektedir. İktidarın basına yönelik uygulama ve söylemlerinden bazı güçler vazife çıkararak JINHA'nın muhabirlerini takip ve tehdit ediyor. 20.05.2015 tarihinde Batman’da JINHA muhabiri olan Zeynep Akın bir haber takibi sırasında haber kaynağıyla görüşmeye gittiği Atatürk Parkı’nda yanına yaklaşan iki kişi, ilk olarak meslektaşımızın kılığına kıyafetine laf atıp sözlü tacizde bulundu, ardından silahı meslektaşımıza doğrultarak ölümle tehdit etti. '90'lı yıllarda Özgür Basına çalışanlarına saldıran bu eli satırlı kesimler, son yıllarda daha da görünür olan ve gelişen kadın gazetecileri hedef almaktadır. Ajansın muhabirlerinden Beritan Elyakut, 24 Mayıs’ta saat akşam 20.50 sıralarında evine giderken yanında geçen bir erkek, 'İpinizi çekmeye az kaldı, bekleyin' diyerek sözlü tehditte bulundu. "
Nisan ayında ise seçim çalışmaları kapsamında program çekimi için Tokat, Sivas ve Malatya’ya giden JINHA muhabirleri Asiye Tekin, Güler Can ve Asya Erdoğan’ın içinde bulunduğu aracın sürekli takip edilerek çalışmalarının engellendiğine vurgu yapılan açıklamada, "Malatya’da meslektaşlarımız durumu karakola şikayet etmesine rağmen herhangi bir işlem yapılmadı. Özellikle kadın gazetecilerin tehdit edilmesi hem kadınlara dönük bir saldırı olmakta hem de kadın bakış açısıyla yapılan haberciliğin önüne geçilmek istenmektedir. Kadın meslektaşlarımızın hedeflenmesi bilinçli bir seçimdir. Kadının sesinin kısılmasını isteyen kesimler kadın gazeteci arkadaşlarımıza yönelmektedir" denildi.