Halk temsilcileri, Rojava'da Öcalan'ın felsefesiyle ortak yaşamın kurulduğuna da dikkati çekerken, uluslararası kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.

“Önderlik üzerinde yürütülen kirli politikaları ve tecridi kabul etmiyoruz. Bir an evvel Önderliğin durumuna ilişkin net bilgi almak istiyoruz. Özgürleşinceye kadar her şeyimizle Önderlikleyiz.”

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından daha ciddi kaygılara yol açtı. 

Sağlık ve güvenlik koşulları hakkında net bir bilgi alınamayan Öcalan için Kuzey Kürdistan ve dünyanın diğer yerlerinde olduğu gibi Rojava halkları da infial durumunda.

Rojava'nın Derîk kentinde yaşayan Süryani, Keldani, Arap halk temsilcileri Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kendi halkları açısından anlamını, tecridi ve AKP'nin Öcalan üzerinde yürüttüğü politikaları ajansımıza değerlendirdi...

‘HER ŞEYİMİZLE ÖNDERLİKLEYİZ’

 

 

Cebraîl Mesut: "Önderliğin fikri başarıyı geliştiren ilerici bir fikirdir. Önderlik fikrinde Arap, Kürt, Süryani vb. halkları arasında bir ayrılıkçılık yoktur. Önderlik düşünceleriyle halkların birliğini yaratıyor. Önderlik fikriyle yaratılan Rojava sisteminde de halklar arasında herhangi bir ayrım gözetme yok. Bütün halkların hakları tanınıyor ve eşit hizmet veriliyor. Herkesi kurumlarda, komünlerde ve belediye yerini alabiliyor. Kişilerin hakları da var. Bugün Rojava’daki toplumumuz  Önderlik felsefesiyle yaşamını  düzeltiyor ve düzenliyor. Biz Süryani halkı olarak Başkan Apo’ya özgürlük istiyoruz. Başkan Apo düşünce ve felsefesiyle halkların ortak, özgür yaşamını geliştirdiği için onu böyle esir aldılar. Şu an durumunu merak ediyoruz. Başkan özgürleşene kadar her şeyimizle onunlayız."

‘KADININ ÖZGÜR OLABİLECEĞİNİ BAŞKAN APO İLE GÖRDÜM'

 

 

Hayat Îsa Abdulmesîh: "Önderlik kadına çok emek ve değer verdi. Şu an kadın yaşamın her alanında yer alıyor ve birçok işi yapıyor. Ama önce böyle değildi. Daha önce kadın evin sınırları dışına çok fazla çıkamıyordu. Ama şimdi çıkıyor, gidip kurumlarda yer alıyor. Ben bir Süryani kadın olarak Başkan Apo’nun düşüncesiyle kadının da özgür olabileceğini hissettim. Bir Süryani kadın olarak Başkan Apo’yla gurur duyuyorum. Şimdiye kadar Önderlik fikri ve siyasetinden daha gelişkin ve güzel bir düşünce ve fikir görmedim.  Önderlik üzerindeki tecride karşıyım ve özgürleşmesini istiyorum. Bir halkın önderi olmasını bir kenara bırakalım; bir insan olarak bile hakları verilmelidir. Ama şu an kimse onun görüşüne bile gidemiyor. Önderlik özgürleşinceye kadar elimizden ne geliyorsa yapacağız.  Önderliği esaret altına alan bugün de koşullarını ağırlaştıran Türk devletinin siyasetidir. Ben bu siyaseti kabul etmiyorum. Başkan Apo’nun hakları verilmeli."

‘ÖNDERLİĞİN FİKİRLERİNDEN KORKUYORLAR'

 

 

Hasan Deham: "Başkan Apo’nun esir alınmasını ve tecridi kabul etmiyorum. Önderlik üzerine geliştirilen bütün uygulamalar silah kullanmasından dolayı değil fikirlerinden korktukları içindir. Çünkü Önderlik fikriyle halkların kardeşliğini geliştiriyor. Önderlik düşüncesinde kimsenin halk iradesi üzerine hüküm kurma hakkı yok. Bundan dolayı Başkan'ı yakalayarak esaret altına aldılar. Uluslararası insan hakları kuruluşlarından ve devletlerden istemim, Önderliğin bu tecritten çıkması için seslerini yükseltmeleridir. Önderlik sadece halkların özgürlüğünü istiyor, bundan dolayı da bırakılmalıdır."

‘TÜM ROJAVA HALKLARI ÖNDERLİĞİ TANIYOR VE SEVİYOR’

 

 

Kayser Musa Moga: "Biz hem Katoliğiz ve Keldani halkındanız. Aslen Cizîrê Botanlıyız. Katliam ardından oradan kaçarak Derîk’e geldik. 1942’den bu güne Derîk’te yaşıyoruz. Ben 1988 yılından itibaren Başkan Apo’nun fikirleriyle tanıştım ve o gün bu gündür fikirlerini benimsiyorum. Bütün dünyada biliyor ki düşünceleri insanlığı geliştirmeye hizmet ediyor. Eğer Amerika, İsrail, Türkiye onun esaretinde rol oynadılarsa fikirlerinin kendi ülkelerine de yayılmasından korktukları için. Çünkü onun fikirlerinin yayılması kapitalist sistemin ölümü anlamına geliyordu. 

Daha önce Süryani, Keldani, Ermeni vb. Hıristiyan halkların yüzde 20’si Önderliği tanıyorsa, şimdi yüzde 90’ı Önderliği ve fikirlerini tanıyor. Önderliğin fikirleri sayesinde bu 5 yıldır ortak bir yaşam kuruyoruz. Yediğimiz içtiğimiz birlikte. Bugün eğer bizim halklarımızdan bu devrime katılım oluyorsa hepsi Önderliğin fikirleri sayesindedir. Türk devletinin faşizm tarihi bellidir.  Bugün tüm uluslararası kamuoyuna sesleniyoruz ki, Türk devletinin Önderlik üzerindeki politikalarını lanetlesinler. Acilen Önderliğin durumuna ilişkin bilgi almak istiyoruz. Bu konuda herkesi sesini yükseltmeye davet ediyorum. 

‘ÖZGÜR YAŞAM BAŞKAN APO'NUN FELSEFESİYLE KURULUYOR’ 

Şu anda biz Rojava’da halklar olarak eşit ve özgür yaşamımızı Başkan Apo’nun fikrine borçluyuz. O olmasaydı şu an böyle birlikte yaşayamazdık. Şu an Rojava’da halklar olarak birlikte yaşıyoruz. Ama bir Irak örneğine bakalım, orada böyle bir yaşam yok. Bütün bunlar Önderliğin felsefesi ve emekleri sayesinde oldu. 4-5 yıldır Rojava’da bir devrim gelişiyor. Arkadaşlar Suriye’de birçok yeri DAİŞ’ten özgürleştirdiler. Hepsi Önderliğin fikirleri sayesinde oldu.  Mesela Koalisyon uçakları da bir süredir devrede ama sadece 1 kilometreyi bile özgürleştiremediler. Ama Önderlik felsefesiyle aydınlanan insanlar her yeri  özgürleştirdiler.

‘TÜM DÜNYA ERDOĞAN’A TAVIR KOYUP ÖNDERLİK İÇİN SES VERMELİ’

Uluslararası kamuoyuna çağrım; Erdoğan üzerine baskı yapmalarıdır. Çünkü Erdoğan sadece Rojava’da değil bütün ülkelerde yaşanan kargaşanın sebebidir. Erdoğan Ortadoğu’yu Osmanlı dönemine çevirmek istiyor. Yeni bir Osmanlı Sultanı olmak istiyor. Bunu yapabilmek için de birçok kirli insanı kullandı. Onları DAİŞ üyesi yaptı ve halklara karşı kullandı. Erdoğan Önderliğin üzerindeki tecridi ağırlaştırarak onun dünyaya fikirlerini duyurmasını engellemek istiyor. Bütün uluslararası kamuoyu ve insan hakları kuruluşları Öcalan’ın koşullarını göz önünde bulundurmalı ve Erdoğan’a tavır koymalı.

Önderliğin esaretini de kabul etmiyoruz ve özgürleşmesini istiyoruz."