GÖRÜNTÜLÜ

‘Öcalan’a yönelik tecride karşı eylem planı’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, 17 yıldır hukuka uymayan bir esaret altında olduğunu belirten Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Mahmut Şakar, büro olarak tecride karşı 3 aylık eylem planı çıkardıklarını söyledi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, 17 yıldır hukuka uymayan bir esaret altında olduğunu belirten Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Mahmut Şakar, büro olarak tecride karşı 3 aylık eylem planı çıkardıklarını söyledi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit, uluslararası bir komplo ile Türkiye’ye getirilişinin 17’nci yılında ağırlaşarak devam ediyor. 5 yıldır avukatlarıyla bir yıldır da ailesiyle görüştürülmesine izin verilmeyen Öcalan’a yönelik özel bir uygulama ile tecrit yaşanıyor. Bu uygulamaya tepki gösteren Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Mahmut Şakar, Öcalan’ın üzerindeki tecridin özel bir değerlendirmeyi gerektirdiğini belirterek, bunun ne Türkiye ne de uluslararası hukuka uymadığını söyledi. Türk yetkililerine tecride son verilmesi gerektiğine çağrısında bulunan Şakar, başta Kürtler olmak üzere bütün demokratik kesimler, Öcalan’a uygulanan tecride karşı çıkması gerektiğini söyledi.

‘AKP HUKUKU AYAKLAR ALTINA ALMIŞTIR’

Normal bir durum ile karşı karşıya olmadıklarını belirten Şakar, “Sayın Öcalan, 5 yıldır avukatlarıyla bir yıldan fazladır ailesi ve Nisan ayından beri de HDP heyetiyle görüşemiyor. O günden bu yana basından çıkan spekülasyon haberler dışında kendisinden bir haber almış değiliz. Bu durumu bir yere sıkıştırmak bir şekilde izah etmek mümkün değil. Çünkü ne kadar geri olursa olsun Türkiye’deki hukukla ne de uluslararası hukukunla izah etmek mümkün değil. Uzun zamandır AKP hükümeti tüm dünyanın gözünün önünde hukuku ayaklar altına alırcasına Sayın Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle görüştürmeyeceğini söylüyor zaten. Aslında burada hukuktan ziyade metazori bir yaklaşım olduğunu ifade etmek mümkün. Şu ana kadar hükümetin avukatlara ilettiği temel izah koster bozuk ya da hava muhalefeti. 5 yıldır kosterin bozuk denmesi insanların aklıyla, zekasıyla alay etmek anlamına geliyor. Bu açıdan bakıldığında hiç bir insani vicdanı bir yere oturtamadan böylesi faşizan, insanlık dışı işkenceyi aşan bir uygulama Sayın Öcalan şahsında Kürt halkına yaşatılıyor” diye konuştu.

‘HUKUK ETKİSİZ BİR POZİSİYONDA’

Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinden bu yana gerek Türkiye’deki iç hukukta gerek ise uluslararası hukukta sayısızca başvurularının olduğunu hatırlatan Av. Şakar, ilk ol arak 16 Şubat 1999 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuruda bulunduklarını belirtti. Daha sonraki süreçte de pek çok kez tecrit üzerine AİHM’e başvurular yapıldığını vurgulayan Şakar, Öcalan’a verilen ağırlaşmış muhabbet hapsinin hukuk dışı olduğu hem de 2009 yılındaki tecridin 3 maddenin ihlali kararı verildiğini kaydetti.

“AİHM tarafından verilen kararın Türkiye tarafından yerine getirilmedi. Mevcut hükümetin Sayın Öcalan, söz konusu olduğu zaman uluslararası hukuku tanımıyor. Öznesi aslında hukuk mekanizması Sayın Öcalan tecridi karşısında etkisiz bir elaman ötesinden geçmiyor” diye ifade etti.

‘HER ALANDA MÜCADELE YÜKSELTİLMELİ’

Av. Mahmut Şakar, Öcalan’ın İmralı adasında özel koşullarda tutulduğunu kaydederek şunları söyledi: “Sayın Öcalan, Türkiye hukukuna göre bir tutuklu ve hükümlü değil. Bu yaklaşım Türkiye Cumhuriyeti’nin, Öcalan şahsında Kürt halkına verdiği mesajdır. Bunun ulusal ve uluslararası alanda hiç bir hukuksal dayanağı yok. Dolayısıyla politik olarak Türkiye’nin Kürtlere yaklaşımının bir parçasıdır. Onun için bunun karşısında sadece hukuksal bir mücadele yetmeyecek. Şimdiye kadar yapıldığı gibi demokratik ve siyasal mücadelenin yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum. Zaten 17 yıldır Kürt halkı bu esaret pozisyonunu tanımadığını defalarca eylemleriyle ifade etti. Biz de hukuk cephesinde bir mücadele yürütüyoruz. Bundan sonra da hukuksal mücadelenin yanında diğer alanlarda da güçlü bir sahiplenme ve mücadele ortaya konulabilirse bu siyasal pozisyon değiştirilebilir, Sayın Öcalan’ın konumunda da değişiklikler olur. Çünkü Sayın Öcalan’ın konumu hukuku bir mesele değil.”

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Türkiye’de savaş ve barış denklemi belirleyen bir pozisyonda, olduğunu vurgulayan Av. Şakar, Öcalan ile görüşüldüğü ve müzakere edildiği tecrit ile birlikte hemen savaşın geldiği bunu da Türkiye hükümeti çatışmaların derinleştirmesi için bilinçli olarak yaptığını söyledi. 

‘3 AYLIK EYLEM PLANI’

Öcalan’a yönelik tecride karşı girişimlerini devam edeceklerini belirterek, 3 aylık mücadele eylem planı çıkardıklarını söyleyen Şakar şunları belirtti: “Bugüne kadar yürüttüğümüz hukuksal çalışmaları devam edeceğiz. Önümüzdeki 3 ay içerisinde özellikle büro alarak yapacağımız bazı etkinlikler var:

1-Avrupa’daki tüm insan hakları kurumlarına, hükümetlerin insan hakları yetkililerine ve parlamentoların insan hakları komisyonlarına Sayın Öcalan’ın içinde bulunduğu bir mektup göndereceğiz. Bu mektupta hem bilgilendirme hem de bazı somut talepler kendilerinden isteyeceğiz.

2-Bu 3 aylık süre içiresinde büro olarak Avrupa’da sadece hukukçulara yönelik bir imza kampanyası başlatacağız.

3- Ocak ve Şubat aylarında hem Türkiye’de hem de Avrupa’da bilgilendirme, toplantı, seminer, paneller yapacağız. Bunun yanında hukukçular, politik şahsiyetler ve akademisyenlerle yüz yüze bir araya gelip, tartışmalar yürüteceğiz.”