GÖRÜNTÜLÜ

Leyla Zana, AP'nin davetlisi olarak Strasbourg'da

AP üyeleriyle bir araya gelen HDP'li Zana, Kürt Halk Önderi Öcalan'a tecridin kaldırılmasını istedi.

AP üyeleriyle bir araya gelen HDP'li Zana, Kürt Halk Önderi Öcalan'a tecridin kaldırılmasını istedi. Uluslararası kurumların çözüm için rol üstlenmeleri gerektiğini belirten Zana, 1 Kasım'daki seçimler adil bir şekilde yapılmadığı takdirde toplumun ayrışabileceği uyarısında bulundu.

Avrupa Parlamentosu'nun (AP) davetlisi olarak Strasbourg'a gelen HDP Milletvekili Leyla Zana, burada pek çok toplantıya katıldı. AP Genel Kurulu'nda Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Dışilişkiler Yüksek Temsilcisi Mogheri'nin "Türkiye'de ve Suriye'de Durum'' konulu iki oturumda AB'nin bu iki meseleye dair görüşlerini ve tutumunu beyan etmesi bekleniyor. 

Bu toplantı öncesi HDP'nin ve Kürt halkının tutumunu öğrenmek için Strasbourg'a davet edilen Zana, önce Sol Birlik, Yeşiller ve sosyalistlerin ortaklaşa organize ettikleri bir toplantıya katıldı. Devamında Avrupa Sol Birlik Grubuna hitaben 1 saatlik grup toplantısına katılan Zana, daha sonra ise AP Yeşiller ve Özgürlükler Grubuna hitaben konuşma yaptı. Zana akşam ise Yeşiller ve Özgürlükler İcra Bürosu Grubu'nun yemeğine katıldı. 

Zana Perşembe günü ise AP başkanı Martin Schulz ile bir araya gelecek.

'TECRİT KALKMALI, MÜZAKERE BAŞLAMALI'

AP üyeleri ile yaptığı toplantıda Kuzey Kürdistan'daki durumu aktaran Zana, Kürtlerin ana dilde eğitim, kendi kendi yönetme, özgür yaşam gibi beklentilerinin Türk devleti tarafından baskı ve sindirme ile karşılandığını ifade etti. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecride de değinen Zana, AKP'nin çatışma ortamını derinleştiren politikalarıyla Türkiye'nin 'Suriyeleşmeye' doğru ilerlediğini kaydetti. Bunun önünün alınması gerektiği vurgusunu yapan Zana, tecridin bir an önce kaldırılmasını ve müzakere sürecine girilmesini istedi. Zana, Kürt sorununun çözümü için "üçüncü göz" önerisinde de bulundu.

'AKP HALKIN KARARINI TANIMIYOR'

Türkiye'de ciddi bir sistem sorunu olduğunu dile getiren Zana, sistemin ret ve inkardan yana olmasıyla PYD ile DAİŞ barbarlarının dahi aynı kefeye konulduğunu söyledi. Zana, AKP hükümetine tepki göstererek, "Kürtler siyaset yapsın, şiddetten vazgeçsin, diyen siyasal iktidar, Kürtler sandıkta yüzde 13’lük bir oran alınca 'hayır ben bu iradeyi kabul etmiyorum' diyor. 'Halk yanlış yapmıştır, halkın verdiği oy yanlışlıkla verilmiştir, anlamamıştır, onun için ben tekrar ona anlatırım. Sandığa gittiğinizde beni seçerseniz siyasi iradeyi kabul ederim' noktasına gelindi" ifadelerini kullandı.

'BM, AB VEYA AK SORUMLULUK ALMALI'

Uluslararası toplumu Kürt sorunu konusunda Türkiye’ye çağrı yapmanın ötesine geçmeye davet eden Zana; BM, AB veya Avrupa Konseyi’nin bu alanda sorumluluk alarak arabuluculuk yapabileceğini kaydetti.

'TOPLUMU BİR ARADA TUTMAK ZORLAŞIR'

1 Kasım seçimlerinin adil bir biçimde yapılmayacağına dair kaygıların olduğunu aktaran Zana, "Sandığa gölge düşerse, toplumun bütün bileşenlerini bir arada tutmak artık çok güç olacak. Ekonomi ve uluslararası ilişkiler de bundan zarar görecek" öngörüsünde bulundu.