KOMAW: Yarın Paris'te katillerden hesap soralım

KOMAW, Paris Katliamı'nın yıl dönümü vesilesiyle yaptığı açıklamada, katliamın aydınlatılmasının Türk ve Fransız devletleri tarafından engellendiğini belirtti. KOMAW, 7 Ocak'taki yürüyüşe güçlü katılım çağrısında bulundu.

Şehit ve Kayıp Aile Kurumu (KOMAW), Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in Paris'te 9 Ocak 2013'te katledilmelerinin yıl dönümü vesilesiyle bugün yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Kürdistan özgürlük mücadelesinde büyük emek, fedakarlık ve yaşamdaki özgür iradi duruşlarıyla kadın özgürlük mücadelesinde yeni bir tarih yaratan, başta Sakine Cansız, Fidan Dogan ve Leyla Şaylemez şahsında tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz" denildi.

Erkek egemenlikçi ulus devletçi sistemin kadın katliamlarını giderek sistemli hale getirdiğine dikkat çekilen açıklamada, şöyle devam edildi: "Egemenlikli sistem özgürlük mücadelesi veren iradeli özgür kadınları potansiyel tehlike olarak görmekte, o yüzden korkmakta ve hedeflemektedir. Sakine, Fidan, Leyla yoldaşlar, Kürt kadın hareketinin öncü kadınları oldukları için hedeflendiler. Bugüne kadar Paris Katliamı Fransa devleti tarafından, siyasi ve ekonomik çıkarları nedeniyle aydınlatılmamış; hâlâ sessizliğini sürdürmektedir. Bir yıl önce özyönetim direnişlerinde Kürdistan'da katledilen Sêvê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar, Sakine Cansızlar'ın en büyük takipçileri olmuşlardır."

'KİRLİ PAZARLIK VE İŞBİRLİĞİ...'

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

"Paris Katliamı'nın üzerinden 3 yılı geçmesine rağmen siyasi bağlantıları hâlâ aydınlatılmamıştır. Paris siyasi cinayetlerle anılan bir şehir olarak bilinmektedir. Üç Kürt devrimci kadının bu şehirde katledilmesi tesadüfi değil; stratejik olarak ele alınarak örgütlü ve planlanarak yapıldığı kesindir. Geçen zaman içerisinde Türk MİT'i ve tetikçisi Ömer Güney ilişkisi gün yüzüne çıkıp ifşa olduğu halde bu alçakça katliamın karanlıkta bırakılıp aydınlatılmaması faşist Türk devleti ve Fransa devletinin kirli pazarlıkları ve işbirliği sonucu olmaktadır. Frans devleti sorumlu davranmayarak, bu süre zarfında katil Ömer Güney'in hastalığı bahane edilerek mahkemenin görülmesini bilinçli olarak zamana yaymıştır. Kürt kadınlarının ve halkının haklı talepleri ve adalet arayışı baskısı sonucu 23 Ocak'ta mahkemenin görüleceği tarihe kısa bir süre kala Paris Katliamı'nın tek faili Ömer Güney'in  sağlık sorunlarından dolayı cezaevinde öldüğü bilgisin kamuoyuna duyurulmuştur. Eli kanlı tetikçi Ömer Güney'in ölümünün normal bir ölüm olmadığı çok açık net ve ortadadır. Görülecek dava öncesi  Paris Katliamı'nın tek faili susturulmuştur. Bu durum açıkça göstermektedir ki, katliam faşist Türk MİT'i ve Fransa istihbaratı tarafından işlenmiştir. Bu nedenle de karanlıkta bırakılarak üstü örtülmeye çalışılmaktadır. 

Paris Katlamı siyasi bir cinayettir. Daha önce işlenen 24 siyasi cinayet Fransa devleti tarafından açığa çıkarılmamıştır. Bu nedenle Paris Katliamı katilinin ölümünün hastalıktan kaynaklı normal bir ölüm olarak kamuoyuna lanse edilmesi inandırıcı olmaktan uzaktır. Şehit ve kayıp aileleri ve Kürt halkı olarak, lanse edilen hakikatten uzak bu senaryoyu sömürgeci Türk devletinin Kürdistan'da işlediği siyasi cinayetlerinden de çok iyi bilmekteyiz.
Fransa devletinin bu karanlık ve kirli yüzü, insan haklarından, hukuktan, ahlaki değerlerden  ve demokrasiden yana olmadığının en büyük siyasi göstergesi olmuştur."

ÇAĞRI

KOMAW, Erdoğan ve Türk devletine karşı her alanda öz yönetim direnişi çizgisi temelinde mücadele edileceğini belirterek, son olarak şu çağrıyı yaptı:

"7 Ocak 2016 tarihinde Paris'te yapılacak olan yürüyüşe, başta Şehit ve Kayıp  Aileleri olmak üzere, tüm yurtseverlerimizi ve dostlarını Paris sokaklarında bir nehir olup akmaya, 'Sakine-Fidan-Leylalar ölümsüzdür' diye haykırmaya ve 'sessizliğiniz suç ortaklığınızdandır' demeye ve katillerinden hesap sormaya, protesto yürüyüşüne serhildan ruhuyla güçlü katılım sağlamaya çağırıyoruz."