Koman: Kürt çocukların ana dil ve bilgi hakkı ihlal edildi

Gündem Çocuk Derneği'nden Koman, Zarok TV’nin kapatılmasıyla çocukların temel haklarının ihlal edildiğini belirtti. Zarok TV’nin çocukların gelişimine katkı sunduğuna işaret eden Koman, BM'ye aykırı bir karar alındığını bildirdi.

AKP hükümeti, aralarında Kürt çocuklara hitap eden Zarok TV’nin de bulunduğu çok sayıda televizyon kanalını kapattı.

Gündem Çocuk Derneği Çocuk Hakları Merkezi Koordinatörü Ezgi Koman, Zarok televizyonunun kapatılmasına ilişkin ANF'ye açıklama yaptı.

Koman, Zarok televizyonunun kapatılmasıyla aynı zamanda çocuk hakkının ihlal edildiğine dikkat çekti. Çocukların dünyayı anlama ve anlamlandırma süreçlerinde, ana dillerinde kitap, televizyon, müzik gibi faktörlerin önemli olduğunu belirten Koman, Kürt çocukların bu haklarının gasp edildiğini ifade etti.

'GELİŞİME KATKI SAĞLIYORDU'

Çocukların, ana dilleri üzerinden kendilerini geliştireceği olanaklardan mahrum bırakıldığının altını çizen Koman, "Çizgi filmler, çeşitli programlar kültürel, entelektüel, zihinsel gelişime katkı sağlayacak araçlardı. Zarok'taki çizgi filmler de zaten tüm dünyada yayımlanmış olanlardı; sadece Kürtçe sunuluyordu" dedi.

Zarok'un, çocukların yaşamına olumsuz izler bırakacak bir içerik sunmadığını vurgulayan Koman, buna yol açan kanallar için dahi dışarıdan müdahalenin değil, iç düzenleyici mekanizmasının gerektiğini dile getirdi ve basın özgürlüğünün önemine değindi.

"Zarok televizyonu da Kürt çocukların dünyayı anlamaları, anlamlandırmaları, kendilerini ifade etmelerinde destekleyici bir araçtı" diyen Koman, şunu ekledi: "TRT'nin Kürtçe çocuk kanalı da önemliydi ama çocuk hakları açısından eğitim amacıyla çelişen içerikleri vardı."

'TÜRKİYE, ÇEKİNCEYİ KALDIRMAYA GEREK OLMADIĞINI SÖYLEMİŞTİ'

Zarok'un kapatılmasının, çocuk haklarına dönük kazanımların gerilemesi anlamına geldiğini de kaydeden Gündem Çocuk Derneği'nden Ezgi Koman, son olarak şunları kaydetti:

"Kürt çocukların ana dilini geliştirme hakkı ve bilgi edinme özgürlüğü ihlal edilmiştir. Birleşmiş Milletler'in (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 17. maddesi de böylece çiğnenmiştir. Türkiye her ne kadar bu maddeye çekince koysa da, devlet, BM Çocuk Hakları Komitesi'ne 'çekinceyi kaldırmaya gerek bile olmadığını, bu konularda AB uyum yasaları doğrultusunda gelişme kaydettiğini' söylemiştir. Bu çekincede de son günlerde tartışılan Lozan dayanak yapılmıştı. Oysa şimdi geriye dönüş oldu. Kaldı ki, çekince dahi olsa, oradaki hak ve özgürlüklerin kısıtlanmaması gerekiyor."

ÇEKİNCE KONULAN MADDE

Türkiye'nin çekince koyduğu, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 17. maddesi şöyle:

"Taraf Devletler, kitle iletişim araçlarının önemini kabul ederek çocuğun; özellikle toplumsal, ruhsal ve ahlâki esenliği ile bedensel ve zihinsel sağlığını geliştirmeye yönelik çeşitli ulusal ve uluslararası kaynaklardan bilgi ve belge edinmesini sağlarlar. Bu amaçla Taraf Devletler:

Kitle iletişim araçlarını çocuk bakımından toplumsal ve kültürel yararı olan ve 29 uncu maddenin ruhuna uygun bilgi ve belgeyi yaymak için teşvik ederler;

Çeşitli kültürel, ulusal ve uluslararası kaynaklardan gelen bu türde bilgi ve belgelerin üretimi, değişimi ve yayımı amacıyla uluslararası işbirliğini teşvik ederler;

Çocuk kitaplarının üretimini ve yayılmasını teşvik ederler;

Kitle iletişim araçlarını azınlık grubu veya bir yerli ahaliye mensup çocukların dil gereksinimlerine özel önem göstermeleri konusunda teşvik ederler;

13 ve 18’inci maddelerde yer alan kurallar göz önünde tutularak çocuğun esenliğine zarar verebilecek bilgi ve belgelere karşı korunması için uygun yönlendirici ilkeler geliştirilmesini teşvik ederler."