YENİLENDİ

Köln’de Eutelsat şubesi önünde basın açıklaması

Med Nûçe, Newroz TV yayınlarının Türk devleti ile olan çıkar ilişkisi üzerinden kesen Eutelsat’ı protesto eylemleri devam ediyor.

Bugünkü eylemde düzenlenen basın açıklamasında konuşan, Aslan, “Her tarafta protesto eylemleri var. Bu eylemlere daha fazla katılmalıyız. Bütün kampanyalara daha güçlü katılırsak sonuç alabiliriz” dedi.

Almanya’nın Köln kentinde Universität Straßedeki Eutelsat Şubesi önündeki çadır eylemi 4. gününde devam etti. Eylemde bir basın açıklaması düzenlendi.

Cumartesi gününe kadar devam edecek eylemde düzenlenen basın açıklamasında KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, Köln Demokratik Toplum Eşbaşkanı Yıldız Baran, Med Nuçe TV haber spikeri ve editörü Heval Nesrin Aslan, TV 10’dan Mustafa Deprem, TEV- ÇAND adına Cevat Mervani birer konuşma yaptı.

Köln Demokratik Toplum Eşbaşkanı Yıldız Baran, Eutelsat’ın bu yanlış ve yasal olmayan uygulamalarını geriye çekinceye kadar eylemlerinin devam edeceğini söyledi. Baran, dünyanın her yerindeki Kürtlerin değişik eylem biçimleri ile bu uygulamaları protesto edeceğini belirtti.

‘BİZ SESİMİZİ ÇIKARMAZSAK, GERİDE KALAN MEDYAMIZ DA SUSACAK’

KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç ise, Eutelsat’ın uygulamasını kınadı. Yayınları kesme kararının tümden siyasi olduğunu, Türk devleti ile olan çıkara dayalı kirli ilişkiler üzerinden alındığını söyleyen Koç, Erdoğan’ın bununla Kürdistan’da Kürt halkına yönelik soykırım katliamlarını uygulamak istediğini belirtti.

“Türk savaş uçakları Rojava’da mazlum halkımızı bombalıyor. Türkiye, Kürdistan Avrupa’da Kürt ve muhalif kanalları, radyo yayınlarını kapatması da kirli bir savaşı boyutlandıracağının göstergesidir. Kürtler olarak, Avrupa’da yaşayan Kürtler olarak diyoruz ki; eğer Kürtler toplu katliamlara maruz kalırlarsa Eutelsat’ın Türk devletine ortaklığından dolayı Fransa da sorumlu olacaktır. Kürdistan’ın her parçasındaki Kuzey Kürdistan’daki, Rojava’daki bütün katliamlarını deşifre eden, uluslararası kamuoyuna duyuran, insanlara ulaştıran Med Nuçe TV, Newroz TV, demokrat medya, özgür basındı” diyen Koç, Avrupa devletlerinin, katliamlara, medyanın susturulmasına karşı sessiz duruşları ile Türk devleti ile ortak olduklarını gösterdiğini de belirtti.

‘ANCAK DİRENİŞLE SONUÇ ALABİLİRİZ’

Med Nuçe’den Heval Nesrin Aslan da Türk devleti ve Eutelsat’ın kirli ilişkileri ile Med Nuçe ve Kürt televizyonlarının kapatıldığının altını çizdi. Türkiye ve Kürdistan’da 12 TV kanalı ve 11 radyo yayının kapatıldığını hatırlattı.

“Bu iki ortak, Kürt TV’lerini kapatmakla Kürtlerin sesini kısmak istiyorlar. Asla kabullenmiyoruz, mücadelemiz devam ediyor. Bu uygulamaya karşı yargıya gittik. 26 Ekim’de Paris’te mahkememiz var. Med Nuçe olarak halkımız ise destek olmalıdır” diyen Aslan, demokratik bütün çevrelerden beklediklerini de sözlerine ekledi.

Kürt halkını ve dostlarını 26 Ekim günü saat 12.00’da mahkeme önüne gelmeye de çağıran Aslan, “Her tarafta protesto eylemleri var. Bu eylemlere daha fazla katılmalıyız. Bütün kampanyalara daha güçlü katılırsak sonuç alabiliriz. Şimdiye kadar Avrupa’da 4 Kürtçe TV kanalımız kapatıldı. Kabul etmemeliyiz. Ezilen halkımızın, işçinin, kadının, ezilen bütün kesimlerin sesiydi TV’lerimiz. O nedenle her kesimden katılımlar olmalıdır. Şunu iyi biliyoruz ki, ancak direnişle sonuç alınabilir. Destek olanlara, teşekkür ederiz” dedi.

‘KAPATILAN KANALLAR HAKİKATIN SESİDİR’

TV 10’dan Mustafa Deprem ise şunları söyledi: “Kapatılan TV’lerimiz hakikatın sesidir. Med Nuçe Kürdün sesi, TV 10 Alevi’nin, Hayatın Sesi, emekçinin, Zarok TV çocuğun hissiydi, anadilini konuşmak isteyen çocuğun sesiydi. TV 10 alevi hakikatını dile getirmek istedi. Bu televizyonları, kapatmak büyük bir haksızlıktır. Kim olursak olalım, kadın çocuk, yetişkin bu faşist diktatörlüğe karşı durmalıyız. Bir olmazsak diktatörlük kazanacak.”

‘TELEVİZYONLARIMIZI KAPATARAK STRANLARIMIZI, DİLİMİZİ KESİYORLAR’

TEV-ÇAND Eşbaşkanı Cevat Mervani ise, sanatçılar olarak şarkılarının sesinin kıstırıldığını belirtti.

“Yıllarca anadilimizde şarkılarımızı dinlemeye hasreti vardı halkımızın. Televizyonlarımız aynı zamanda stranlarımızın halkımıza ulaşmasının aracıydılar. Medyamızı yasaklamaları stranlarımızın ve dilimizin kesilmesidir. Bu adaletsiz uygulamalarına karşı, hukuksuzluklarına karşı hangi eylemsellikler olursa olsun biz kurum olarak katılım göstereceğiz. Bilsinler ki, bu ikiyüzlülükleri artık her açıdan açığa çıkmıştır. Lozan’da ülkemizi parçaladılar, dilimiz yasakladılar. Bu uygulamaları ile 2. bir Lozan yaşatıyorlar biz Kürtlere. Uydu şirketi şirket gibi görünsede aslında bu devletlerarası kirli ilişkilerin ilişkilerinin aracıdır” diyen Mervani, Kürtlerin yeniden 2’inci bir Lozan yaşamak istemediklerini belirtti. Kürtlerin görülmesi ve Kürt halkından özür dilenmesi gerektiğini de vurgulayan Mervani, “Biz de sonuç alıncaya kadar devam edeceğiz” dedi.

Basın açıklamasının sonucunda Paris’te 26 Ekim’de görülecek mahkemeye bütün Kürtlerin katılması çağrısı yapıldı.

Bugünkü çadır eylemini Düsseldorf’ta yaşayan Kürdistanlılar ve TEV-ÇAND üyeleri yaptı. Yarın ise, Essen’de yaşayan Kürdistanlılar ve Şehit Aileleri Kurumu devralacak.

Paris, Roma, Köln, Londra’da eylemleri Cumartesi gününe kadar devam edecek. Dünya çapındaki Eutelsat’a fax kampanyası için de gerek fax gerek E-mail ile 100 üzerinde imza bekleniliyor. Bunun için KCKD-E özel bir web sayfası oluşturarak bilgilendirme yapmaktadır. 

...