Koçyiğit: Öz yönetimler, ülkenin birçok sorununa çözüm olacak

HDP İzmir Milletvekili Adayı Koçyiğit, öz yönetimlerin ülke genelindeki sorunların çözüm olabileceğine dikkat çekti. Koçyiğit, Kürdistan'da devletin halkı ve sağlık emekçilerini hedef almasına da tepki gösterdi.

HDP İzmir Milletvekili Adayı Koçyiğit, öz yönetimlerin ülke genelindeki sorunların çözüm olabileceğine dikkat çekti. Koçyiğit, Kürdistan'da devletin halkı ve sağlık emekçilerini hedef almasına da tepki gösterdi.

HDP İzmir 2. Bölge Milletvekili Adayı Gülistan Kılıç Özyiğit, ilan edilen öz yönetimler ve sağlık emekçilerinin maruz kaldığı şiddeti ANF'ye değerlendirdi.

Koçyiğit, Kuzey Kürdistan'da devletin güvenlik güçlerinin sağlık çalışanlarını hedef almasının kabul edilemez olduğunu belirterek, "Çatışmaların olduğu birçok il ve ilçede sağlık çalışanı arkadaşlarımızın can güvenliği yok. Bunun en son örneği de Beytüşşebap’ta yaşandı. Ambulansı kaymakam çağırıyor, hastanın kimliği sorgulanmadan yola çıkılıyor ve polis nizamiyesi önünde taranarak sağlık emekçisi arkadaşımız hayatını kaybediyor" dedi.

'BÖYLE KASITLI ÖLDÜRMEYE DÖNÜK BİR YAKLAŞIM GÖRMEMİŞTİM'

Koçyiğit, "Yine bölgedeki doktor ve hemşire arkadaşlarımızın kafasına silah dayanması ve onların çatışma bölgelerine zorla götürülmek istenmeleri bir akıl  tutulması. Anlaşılır bir durum değildir. Ben 1998 yılında da bölgede hemşire olarak görev yapıyordum  ama böyle bir kasıtlı öldürmeye dönük bir yaklaşım görmedim. Bütün bunlar yaşanırken Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamalar da katliamı gerçekleştirenleri koruyup, olayın üstünü örtecek nitelikte" diye konuştu.

'ÖLÜMÜNÜZ MÜBAHTIR!'

Cizre, Silvan ve Beytüşşebap gibi bölgelere bakıldığında, HDP’nin son seçimlerde ciddi başarı elde ettiği yerler olduğunun görüldüğünü dile getiren Koçyiğit, şöyle devam etti: "Buralara devletin bilinçli yönelimi söz konusu. Bölgede evinizde otururken bir havan topu mermisi geliyor ve ailenizden birçok kişiyi kaybediyorsunuz. Bunlar yaşanırken, hükümet yetkililerinden de hiç kimse çıkıp, bir açıklama yapma gereği duymuyor. Bu şu demektir; bölgede hiç kimsenin can güvenliği yok. Özellikle bu algıyı yaratmaya çalışıyorlar. 'Siz eğer muhalifseniz, HDP’ye oy veriyorsanız ölümünüz de mübahtır' mesajı veriliyor.

Koçyiğit, bütün bu çatışmaların tırmandırılarak, sandıkların taşınması için bir gerekçe yaratılmaya çalışıldığını ifade ederek, "Hükümet, 7 Haziran’daki yenilgisini, 1 Kasım seçimlerinde tersine çevirmek istiyor. Bunun içinde terörize edilmiş bir ortam yaratmaya çalışıyorlar. İnsanları öldürerek, insanları katlederek, 'sandıkların güvenliği yok' algısı yaratmak ve bu gerekçeyle de sandıkları taşımak istiyorlardı. Şimdilik, Yüksek Seçim Kurulu’ndan gelen kararla sandık taşıma istekleri kabul edilmedi ve bu planları şimdilik bozuldu" diye belirtti. 

'ANKARA'DAKİ CİZRE'NİN SORUNUNAK KARAR VEREMEZ'

Kürdistan’da, birçok yerde ilan edilen öz yönetimlerin, hükümet medyası tarafından manipüle edilmek istendiğini kaydeden Koçyiğit, şunları ifade etti: "Öz yönetimleri, çatışma, kaos ve hendekler üzerinden tanımlayan bir yaklaşımları var. Öz yönetim dediğimiz olgu böyle bir şey değil. Saray ve çevresi, nasıl başkanlık sitemini tartışmaya açıp, kamuoyuna sundularsa ve herkes kendi cenahında bu konuyu tartıştıysa, öz yönetimler de tartışılması gereken bir olgudur. Çünkü; öz yönetim, halkın kendi sorunlarını kendisinin çözmesi, kendi söz ve hakkına sahip olmasıdır. Bu devleti tanımamak değildir; böyle lanse ediliyor. Ama öz yönetimler; devletin demokrasiye duyarlı olması, bütün kurumlarının da demokratikleşmesi demektir. Ankara’da oturup, birinin Cizre’deki sorunlara yanıt oluşturmamasıdır."

'ÖZ YÖNETİM OLSAYDI SOMA'DA FACİA YAŞANMAZ; YIRCA'DA ZEYTİNLİKLER KESİLMEZDİ'

Öz yönetimlerin sadece Kürdistan kentlerinde değil ülkenin genelinde uygulanması gerektiğine işaret eden HDP İzmir Milletvekili Adayı Gülistan Kılıç Koçyiğit, şunları kaydetti: "Soma’da bir maden faciası yaşandı; Yırca ‘da zeytinlikler kesildi; Karadeniz’de HES ile doğa katliamı yapılmak isteniyor. Yol projeleriyle doğa talanı var. Bu bölgelerde öz yönetimler olmuş olsaydı, bu karar ve projeler hayata geçirilmezdi. Çünkü, halk şunu diyecekti; 'burası benim yaşam alanım, benim alanımı sermayeye peşkeş çekemezsiniz. Burada bu projeyi istemiyoruz.' Ya da nasıl bir proje istediklerini yöre halkı tartışacak ve kara verecekti. Ama bir sermayedar grup, AKP hükümetiyle birlikte nereye termik santral, nereye yol yapılacağına karar veriyor. Sonra, bunu kolluk kuvvetleri zoruyla da yapmaya çalışıyor. Biz buna karşıyız. Öz yönetim de burada ortaya çıkıyor. O yüzden, öz yönetimi bütün başlıklarıyla tartışmak gerekiyor."