Koç: AKP’den hesap sormak için her kes sandıklara gitmeli

NAV-DEM Eşbaşkanı Yüksel Koç, Avrupa genelinden yarından itibaren başlayacak oy kullanımı için her kesi sandıklara çağırdı.

NAV-DEM Eşbaşkanı Yüksel Koç, Avrupa genelinden yarından itibaren başlayacak oy kullanımı için her kesi sandıklara çağırdı.

Navenda Civaka Demokratîk ya Kurdên li Almanya-Almanya Demokratik Kürt Toplum Merkezi (NAV-DEM) Eşbaşkanı ve HDP Almanya Seçim Koordinasyonu Sözcülerinden Yüksel Koç, 8 ile 25 Ekim tarihleri arasında Avrupa genelinde oy kullanması için Almanya’da yaşayan seçmenlere, oylarını HDP’ye verme çağrısında bulundu.

Yüksel Koç, AKP’nin saldırılarına karşı demokratik ve özgür bir birliktelik için ülkede bulunan Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Ermeni, Alevi olmak üzere bütün kesimlerin, HDP etrafında toplanması gerektiğini belirterek, “Erdoğan ve AKP’nin Kürt ve demokratik çevrelere yönelik saldırıları gün geçtikçe arttırıyor. Bunun bir ayağı da Avrupa’da yapılıyor. Erdoğan’a bağlı olan Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD) diyanete bağlı camilerde örgütlenerek, HDP ve Kürtlere saldırıyor. Bu saldırılara karşı bütün demokratik çevreler uyanık olmalı ve bertaraf etmek için sandık başına gidip oylarını HDP’ye vermeli. Biz ancak böyle bu faşizmden kurtulabiliriz” diye konuştu.

NAV-DEM Eşbaşkanı ve HDP Almanya seçim koordinasyon sözcülerinden Yüksel Koç, Almanya’daki HDP seçim çalışmalarına ilişkin ANF’nin sorularını yanıtladı.

Almanya’da 7 Haziran seçimleriyle bugünkü tabloyu karşılaştırdığımızda ne gibi farklılıklar var?

Biz, 7 Haziran’da yurtdışında ilk defa oy kullandık. Bundan dolayı da birçok acemiliklerimiz söz konusuydu. Meseleye tam olarak hakim değildik. Evet, ilk olmanın getirdiği bir heyecan, coşku vardı ama sistemi tanıma, bilme, nasıl oy kullanılacak, nasıl seçmene ulaşılacak gibi konularda acemiliğimiz söz konusuydu. Biz böyle bir durumda, 7 Haziran’da seçimlere girdik. Ama şimdi ise durum daha farklı. Bütün bu konuları biliyoruz. Daha deneyimli ve tecrübeliyiz. Böylesi bir temel üzerinde seçim çalışmalarını yürütüyoruz. Belki şu anda kamuoyuna ve basına seçmenin heyecanı dışarıya yansımıyor olabilir. Ama daha bilinçli, daha keskin ve nettir.

Şu anda Almanya genelinde HDP seçim çalışmaları nasıl yürütülüyor. Hangi metotlarla seçim propagandası yapılıyor?

Almanya’nın genelinde birçok kent, kasaba ve semt olmak üzere 80 civarında komisyon oluşturulmuş. Bunların içerisinde 7 Haziran’da olduğu gibi birçok sol, demokrat, yöre dernekleri, çeşitli inanç kurum ve kuruluşlar olmak üzere aydın, akademisyen ve şahsiyetler yer alıyor. Buna yeni birçok yeni kurum ve şahsiyetlerde yer alıyor, bu dönemde.

Bu komisyonların çalışma çizelgesiyse şöyle: Tek tek ev ziyaretleri, bildiri dağıtımı, sokak stantdları, panel, toplantı yanı sıra Facebook, Twitter ve benzeri sosyal medya üzerinde yapılıyor. İlk aşama olarak, 7 Haziran’da kayıtlı olmayan seçmenleri kayıt işlemlerini yaptık. Şuanda da tek tek ev ziyaretlerini yapıyoruz. Buda daha çok 7 Haziran’da bize oy verenlerden ziyade çeşitli düzen partilerine oy vermiş seçmenleri ziyaret ediyor, HDP’nin paradigmasını, projesini anlatarak, oylarının barış ve kardeşlik için ne derecede önemli olduğunu anlatıp, oy istiyoruz.

Almanya’da HDP’ye ilgi ne düzeyde?

Özellikle geçtiğimiz seçimlerde cumhuriyetçi ve Kemalistler, Aleviler ile seküler seçmenler, üzerinde etkili oldu. “İşte HDP seçimlerden sonra AKP ile ittifak yapacak vs...” Kara bir propaganda yürüttüler. Hepimiz gördük bu iddiaları iftira çıktı. Bundan dolayı bize yönelik birçok kesimin ilgisi oluştu Bunlar, “Oyumuzu HDP’ye vereceğiz” diyorlar. Gerek Aleviler gerek ise birçok demokratik çevre, AKP’yi iktidardan düşürecek tek partinin HDP olduğunu biliyorlar. Bundan dolayı büyük bir seçmen kitlesi bu sefer, HDP’ye yöneliyor. Biz günlük olarak bunu çok açık ve net bir şekilde görüyoruz.

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın da katıldığı Almanya’nın 5 merkezinde salon toplantıları yapıldı. Bu toplantılara ilgi oldukça büyüktü peki bu sandığa nasıl yansır?

Gerek 7 Haziran’daki başarı, gerek ise AKP ve Erdoğan’a yapılan muhalefet, Türkiye halkları için HDP, bir kurtuluş umudu haline geldi. Bundan dolayı Eşbaşkanmız Selahattin Demirtaş’ın katıldığı salon toplantılarına on binleri bulan bir katılım oldu. Berlin, Hamburg, Köln, Stuttgart ve Frankfurt’ta yapılan bu toplantılara komitelerimizin bile tahminleri aşan bir kitle katıldı. En önemlisi de homojen bir kitle değildi. Daha önce bize oy vermeyen çok sayıda kesimler katıldı. Bu büyük bir motivasyon yarattı. Onun dışında milletvekillerimizin katıldığı şimdiye kadar 54 panel yaptık. Bu paneller, 11 Ekim’e kadarda devam edecek. Ve aynı zamanda yüzlerce seçmen toplantıları yapıyoruz. İlgi ise her tarafta oldukça büyük. İnanılmaz derece bir alaka var. Bu kesinlikle sandığa da yansıyacak. Bu hava şimdi de çok açık ve net bir şekilde görülüyor.

Türk devletinin Kürdistan’da halka yönelik saldırısı Almanya’daki HDP seçmenlerine nasıl yansıyor?

Türk devleti ve AKP hükümeti Kürdistan’da Kürt halkına yönelik saldırı ve Cizre, Nusaybin, Beytüşşebap, Gever, Silvan ve Sur gibi ilçeleri abluka altına alması ve sivil insanları öldürmesi büyük bir tepkiyle karşılanıyor. Burada yaşayan halkımız, Türkiyeli demokratlar oldukça öfkeli. Sistem ve AKP ile arasına mesafe koyuyor. Bunların yanında Almanya’daki sivil toplum örgütleri, siyasi parti temsilcileri de bu düşüncede. Özellikle Demirtaş’ın katıldığı toplantılara bütün siyasi parti temsilcileri katıldı, Alman basını oldukça yoğun bir ilgi gösterdi. Bunu yüksek sesle dillendiriyorlar: “Eğer Kürt özgürlük hareketi olmasaydı DAİŞ başımıza bela olacaktı.” AKP’nin de DAİŞ’ın destekçisi olarak görüyorlar. Bunu bütün ikili görüşmelerimizden söylüyorlar. Burada adını vermeyeceğini üst düzey bir siyasetçi,” Sizin mücadeleniz bize umut veriyor. AKP’yi durduracak tek parti sizsiniz” ifadeler kullandı. Bunlar aslında her şeyi gösteriyor.

HDP 7 Haziran seçimlerinde Almanya genelinde ne kadar oy aldı?

Biz, 7 Haziran seçimlerinde, 82 bin 300 oy aldık. Tabi bu bizim çalışmamıza denk bir oy değildi. Çünkü Almanya yaklaşık 1 milyon 400 bin seçmen var. Devletin bizim sandıklara müdahale ettiğine inanıyoruz. Ama bütün bunlara rağmen bizim eksikliğimizdir. Daha çok çalışmamız gerekiyor. Çünkü Almanya’da Kürtler, Aleviler en örgütlü göçmen topluluğudur. Yine Türkiye sol hareketleri oldukça örgütlüdür. Kısaca HDP birleşenlerinin Avrupa’da en örgütlü ülkedir. Onun için bu seçimlerde bu rakamı çok daha fazla arttırmamız gerekiyor.

Peki, bu seçimlerde ne kadar oy almayı hedefliyorsunuz?

Rakam vermiyoruz. Hak ettiğimiz kadar oy almayı hedefliyoruz.

Türkiye ve Kürdistan’da HDP’ye yönelik saldırılarının bir benzeri de Avrupa’da yapılıyor. Öreğin HDP Berlin Bürosu kundaklandı. Yine Kürtlere saldırı söz konusu. Bu seçimleri ne düzeyde etkiler?

Türkiye ile eş zamanlı Avrupa’daki Kürtlere yönelikte bir saldırı gerçekleşti. Kürtlerin iş yerleri ve dernekleri basıldı. Özellikle Almanya’da faaliyet yürüten UETD kurumu bu saldırıları örgütlüyor. Bunlar, direkt Recep T. Erdoğan’a bağlı çalışıyorlar. Şuanda özellikle diyanete bağlı camilerde örgütleniyor, burada saldırıları örgütlüyorlar. Biz bunu Almanya’da ilgili kurumları bilgilendirdik, kaygılarımızı paylaştık. Bu saldırılar, 25 Ekim’e kadar devam edecek. Hile yapacaklar. Birçok sandık başkanı AKP’lilerden seçecekler zaten YSK da onlarla birlikte çalışıyor.

Bu konuda bir önleminiz var mı?

Almanya genelinde 13 merkezde oy kullanılacak. Bütün merkezlerde görevli arkadaşımız var. Bunların dışında her merkezde HDP merkezi tarafından görevlendirilmiş itiraz yetkisine sahip iki görevli arkadaşımız olacak. Olabilecek bütün hilelere karşı bunlar itiraz yetkisine sahiptir. Yine bu 13 merkezde görev yapacak müşahitleri eğitimden geçirdik. Sandıkların koruması için hazırlıklarımızı tamamladık.

Avrupa’daki seçmenin oyu nasıl bir öneme sahip?

Biz geçen seçimlerde Avrupa’daki oylarının önemini çok bilmiyorduk. Ama hepimiz gördü ki Avrupa’dan giden oylarla Batman, Muş gibi yerlerde milletvekili kaybettik. Tabi aynı zamanda Kocaeli’nde de milletvekili kazandık. Avrupa’daki oyların bu kadar önemi var. Şu anda AKP, bu pozisyonda olan 20 kenti masaya yatırmış. Avrupa oylarına göz dikmiş. Hile ve devlet olanaklarını devreye sokarak, oylarını arttırmayı hedefliyor. Buna izin vermememiz için hepimiz daha çok çalışmalıyız. Her kes 8 ile 25 Ekim tarihleri arasında sandıklara gidip bu ceberut devletten ve onun temsilcisi AKP’den hesap sormalarıdır. Her HDP’li bir seçmen ve çalışan gidip yeni bir seçmen kazanıp, oy kazandırmalı. Her kes bir HDP çalışanı gibi çalışmalı. Biz ancak bu şekilde faşist AKP’den kurtulabiliriz.