Kobanê direnişi İsveç'te kitap oldu

İsveçli Gazeteci Joakim Medin, YPG ve PKK gerillalarının Şengal Dağı'na sığınan Ezidileri kurtarma operasyonlarına, DAİŞ çetelerinin Kobanê'yi kuşatmalarına tanıklık etti ve Kobanê'yi son terk eden batılı gazeteci oldu.

İsveçli Gazeteci Joakim Medin, YPG ve PKK gerillalarının Şengal Dağı'na sığınan Ezidileri kurtarma operasyonlarına, DAİŞ çetelerinin Kobanê'yi kuşatmalarına tanıklık etti ve Kobanê'yi son terk eden batılı gazeteci oldu.

Medin, tanıklık ettiği Rojava Devrimini, Kürt, Süryani ve bölgede yaşayan diğer azınlık halkların birlikte inşa ettikleri eşitlikçi sistemi, YPG ve YPJ gerillalarının Kobanê'de DAİŞ çetelerine karşı gösterdikleri kahramanca direnişleri “Kobanê: Kürt Devrimi ve İslam Devleti'ne karşı mücadele” adını verdiği kitapta topladı.

Geçtiğimiz günlerde satışına başlanan kitap İsveç medyası ve kamuoyu tarafından ilgiyle karşılandı. Medin, kitabın ilk tanıtımını geçtiğimiz hafta sonu Stockholm'deki Kültür Evi'nde düzenlenen Stockholm Edebiyat Günleri'nde, ardından da Güney Tiyatrosu'nda (Södra Teatern) düzenlediği konferanslarda yaptı.

Suriye'de Rojava olarak adlandırılan bölgedeki Kürtlerin DAİŞ'ın 2014 yılı Temmuzu’nda Kobanê'ye saldırmasıyla dünya kamuoyunun gündemine geldiğini söyleyen Medin, dünya kamuoyunun bu saldırıdan sonra DAİŞ'ın Irak ve Suriye'nin önemli bir bölümünü denetim altına aldığını öğrendiğini ifade etti.

KÜRTLER KOBANÊ'DEN ÖNCE DE DAİŞ'E KARŞI ETKİLİ BİR SAVAŞIM VERDİLER

Kürtlerin Kobanê direnişinden çok daha önceleri DAİŞ'a karşı çok etkili bir savaşım verdiklerinin batı kamuoyu tarafından bilinmediğini, Kürt güçlerinin DAİŞ ve diğer Cihatçı çetelere Kobanê direnişinden çok önce de çok ciddi darbeler vurduklarını söyledi.

DAİŞ çetelerinin daha önceleri Irak ve Suriye ordularını ve peşmergeleri yenilgiye uğrattıklarını hatırlatan Medin, tüm dünyanın Kobanê'nin düşmesini beklerken Kürt güçlerinin Sovyet ve ABD silahlarıyla donanmış DAİŞ çetelerine karşı ellerindeki kalaşnikoflarla eşine az rastlanır bir direniş gösterdiklerini dile getirdi.

Tüm dünyanın Kürtlerin bu direnişlerini hayranlıkla izlediklerini belirten Medin, “27 Eylül 2014 günü kahvaltı yaparken YPG, ABD'nin DAİŞ çetelerini havadan bombalamaya başladığını açıkladı. Biz dışarı çıktık ve doğu cephesine doğru yürüdük. Berwaden adındaki bir YPG'li (daha sonra çatışmada yaşamını yitirdi) yeri işaret ederek ABD'nin sabah saatlerinde IŞİD'ı bombaladığını anlattı” dedi.

Batı ile Kürtler arasında DAİŞ'e karşı ilk işbirliğinin bu şekilde başladığını söyleyen Medin, Kobanê'nin ve Kürt güçlerinin verdikleri etkili savaşımla DAİŞ ve cihatçılara karşı mücadelenin sembolü haline geldiklerini dile getirdi.

BATI DESTEK VERSE DE VERMESE DE ROJAVA'DAKİ SİSTEM YAŞAYACAK

Medin, kitabında Kürtlerin DAİŞ çetelerine karşı verdikleri mücadelelerin yanı sıra ağırlıklı olarak Rojava'da Kürtlerin 2012 yazından itibaren kurmaya başladıkları özerk sisteme de geniş ver verdiğini söyledikten sonra kanton sistemi hakkında ayrıntılı açıklamalarda bulundu.

Kürtlerin merkezi yetkileri daraltılmış federal bir Suriye'den yana olduklarını, DAİŞ çetelerine karşı olduğu gibi Esad'la savaştıklarını hatırlatan Medin, karşılaştığı pek çok Kürdün DAİŞ'ın ortadan kalkmasından sonra Esad rejiminin Rojava'ya saldırabileceği kaygısını taşıdıklarını söyledikten sonra şunları kaydetti:

“Eğer bu gerçekleşirse batı nasıl bir tutum takınacak? Geçmişte yaptığı gibi Kürtlere ihanet mi edecek yoksa onları destekleyecek mi? Rojava'daki Kürtler kendilerini postmodern olarak tanımlıyorlar ve çok belirgin sol bir ideolojileri var. Bu nedenle ABD ve Batının böylesi grupları desteklemekte çıkarı yok. Ama karada çok güçlüler ve hava gücü olmayan hiç bir güç onlara dokunmayı göze alamaz. Türkiye gibi dış düşmanları da var. Türkiye Kürdistan'ında yeniden savaşın başlamasının nedenlerinden biri de Kürtlerin Rojava'daki başarılarıdır. Ben, batı destek verme de vermezse de Rojava'daki sistemin yaşayacağına inanıyorum.” 

...