KCD-E, Kürt halkının 9 Ekim Komplosu'nun boşa çıkarttığına dikkat çekti.

KCD-E, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan şahsında Kürtlere uygulanan 9 Ekim Komplosu'nun yıl dönümüne ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, Kürt halkının özgürlük ve bağımsızlık mücadele tarihine kara bir gün olarak geçen 9 Ekim Komplosu'nun 17. yılına girerken, uluslararası komplocuların hala komplodan vazgeçmediklerini, asimasyon, imha ve yok etme politikasını başka biçim ve yöntemlerle devam ettirdiklerinin 7 Haziran seçimlerinden anlaşıldığına dikkat çekildi.

'DİRENİŞLE YANIT VERİLDİ'

Açıklamanın devamında, şu ifadelere yer verildi:

"Başkan Abdullah Öcalan’ın, Özgürlük Hareketi ve Kürt halkının yürüttüğü fedakarlıklarla dolu mücadele sonucunda 9 Ekim Komplosu boşa çıkartılmış ve 16 yıl boyunca yürütülen keskin bir kavgayla özgürlük mücadelemiz artık yenilmez bir noktaya getirilmiş olsa da, uluslararası güçler, bazı hain kesimler ve Türk devletinin geliştirdiği ne pahasına olursa olsun PKK’yi silahsızlandırma ve Başkan Abdullah Öcalan’ı sürecin dışında tutma ve tüm bunlarla bağlantılı olarak Kürt halkını büyük bir irade ve çözüm gücü olmaktan çıkartma amacıyla geliştirdiği şehirleri yakıp yıkma konsepti komplonun başka türden sürdürülmesi anlamına geldiğini bilen Kürdistan halkı, bu kirli ve vehşi konsepte karşı geliştirdiği öz yönetimi ilan etmekle yanıt vermiştir.

Varto, Cizre, Silopi, Silvan, Nusaybin, Sur ilçeleri başta olmak üzere Kürdistan’ın tüm şehirleri büyük direnerek, büyük fedakarlıklarda bulunarak, Kür kadınları ve gençleri fedai bir ruhla büyük kavga ederek hem yeni geliştirilen konsepte karşı tutum geliştirilmiş, hem de 9 Ekim komplosunu yerle bir edilerek, halkımız zaferin eşiğine getirilmiştir. Kürt kadının, Arin Mirkan yoldaşın fedai ruhu ile AKP ve Erdoğan çetesine karşı büyük direnerek boyun eğmemiş, Kürt gençleri yüksek bir fedai ruhla öz yönetimlerini savunmuşlardır."

'KOMPLONUN SONUÇ VERMEDİĞİ GÖRÜLDÜ'

ABD başta olmak üzere İngiltere, İsrail, Yunanistan ve diğer komplocuların ekonomik ve siyasi çıkarlarını düşünerek halka karşı suç işlediklerinin belirtildiği açıklamada, "Ancak Kürt halkı ve dostları yılmamış, boyun eğmemiş ve verdiği mücadeleyle Kürdistan özgürlük mücadelesini zafer eşiğine getirmeyi başarmışlardır" vurgusunda bulunuldu.

Rojava Devrimi, Kobane Zaferi, Şengal'deki direniş, Kuzey halkının öz yönetim ilanlarının, Kürtlerin komploya karşı yılmadığını gösterdiğine işaret edilen açıklamada, şunlar ifade edildi:

"7 Haziran'da elde edilen siyasi zafer Türk devleti ve Erdoğan'ı müthiş öfkelendirmiş ve bu öfkeyle geliştirilen yeni imha konsepti geliştirmişti. İnanıyoruz ki halkımız ve dostları bu yeni konsepti de boşa çıkartacak ve 1 Kasım seçimlerinde bu konsept daha ağır bir biçimde darbe alacaktır. Avrupa'da yasayan yiğit ve fedakar halkımızı 8 Ekim'de mutlaka sandığa giderek diktatör Erdoğan'dan hesap sormalı, seçimden zaferi elde etmenin Başkan Abdullah Öcalan'ın talebi ve istemi olduğunu bilerek seçim sürecine dahil olmalıdırlar. Yine 9 Ekim'de Brüksel'de Avrupa Parlamentosu'nun etrafında oluşturulacak insan zinciri eylemine güçlü bir biçimde katılım sağlanmalı, Almanya'nın orta, Fransa'nın Kuzey eyaletlerinde ve Hollanda ile Belçika'da yaşayan Kürt halkı ve dostlarının bu eyleme tereddütsüz katılarak komploculardan hesap sorma çağrısında bulunuyoruz. Gün komploculardan, Kürt düşmanı diktatörlerden, Türk Saddamlarından daha güçlü hesap sorma günüdür. Bu hesap Avrupa da 8 Ekim de yapilacak seçimlere güçlü katılım sağlanarak, 9 Ekim'de Brüksel'de yapılacak eyleme tereddütsüz bir biçimde katılım sağlanarak, Cizre, Silopi, Nusaybin, Sur, Silvan' ve Kürdistan'ın tüm bölgelerdinde serhildanlarda kahramanca direnen halkımızla birlikte Avrupa'da demokratik eylemleri derinleştirilerek onlarla birlikte olma, omuz omuza mücadele etme günüdür."