KCD-E: Diasporadaki hiçbir Kürt oyu sistem partilerine gitmemeli

KCD-E, 7 Haziran’da Kuzey Kürdistan ve Türkiye’de yapılacak seçimlere ilişkin yaptığı açıklamada, “Diasporadaki halkımız özellikle Kürt seçmenin bir tek oyunun bile düzen partilerine gitmesine izin vermemeli" dedi.

KCD-E, 7 Haziran’da Kuzey Kürdistan ve Türkiye’de yapılacak seçimlere ilişkin yaptığı açıklamada, “Diasporadaki halkımız özellikle Kürt seçmenin bir tek oyunun bile düzen partilerine gitmesine izin vermemeli, bunun için elinden gelen her tür çabayı göstermelidir. Seçmen olan herkese inancına, milliyetine, cinsiyetine, siyasi görüşüne bakmaksızın her kesime gitmeli, oy talep etmeliyiz” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan KCD-E, Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da 7 Haziran tarihinde yapılacak genel seçimler için yurtdışında yaşayan seçmen niteliğine sahip yurttaşların 7 Mayıs’tan itibaren birçok ülkede oy kullanmaya başlayacağını hatırlattı.

‘DİASPORADA SEÇİMLERİN SONUNU BELİRLEYECEK DÜZEYDE SEÇMEN BULUNUYOR’

Diasporada seçimlerin sonucunu belirleyecek düzeyde seçmen sayısı olduğunu belirten KCD-E, “HDP’nin büyük insanlık çağrısı adıyla yayınladığı seçim beyannamesi tüm halkların, inanç gruplarının, kimliklerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin ve diğer tüm farklı toplumsal kesimlerin, birey ve toplulukların özgür, demokratik ve eşit bir yasamı birlikte inşa etmelerinin fırsatını sunmaktadır. Bu ceberut sistemden mağdur olan, ötekileştirilen, dışlanan, baskıya maruz bırakılan, asimilasyon ve inkâra zorlanan, zulme uğramış her birey ve topluluk için yeni bir alternatif sunmaktadır. Herkesin kendi aidiyetini koruyarak farklılık içinde birliğini sağlamaktadır. Seçim bildirgesi aynı zamanda yurtdışında yaşayan Türkiye ve Kürdistanlı halkımızın özlem duyduğu demokratik yaşamın yolunu göstermekte, fırsatını sunmaktadır. Yurtdışında yaşayan yurtsever, demokrat halkımız HDP’nin büyük insanlık çağrısına kendi cephesinden en güçlü katkıyı sağlamalı, diğer düzen partilerine karsı HDP’yi en ileri düzeyde sahiplenmeli, desteklemelidir” denildi.

Bir süredir yurtdışında başlatılmış olan seçim çalışmalarının önemli bir aşamaya vardığı da belirtilen açıklamada, bütün Avrupa ülkelerinde, şehirlerinde seçim komisyonlarının HDP’yi destekleyen demokratik nitelikteki diğer tüm bileşenlerin katılımı ile çalışmalarını yürüttüğü ifade edildi.

“Şu ana kadar yapılan seçim çalışmalarına halkımızın ve dostlarımızın ilgisi ve katılımı olumlu bir yönde olmuştur. Bundan sonraki aşamada seçim çalışmalarımızın daha etkin ve sonuç alıcı bir tarzda yürütülmesi için topyekun bir seferberlik halinin yurtsever halkımız ve dostlarımız tarafından geliştirilmesi ihtiyacı vardır” denilen açıklamada, özellikle 8 Mayıs’ta oy kullanmaya başlayacak olan Almanya, Fransa, Avusturya, İsviçre, Danimarka, Belçika ve Avustralya’da yaşayan Kürt halkı ve dostlarının, demokrat kesimlerinin bu kısa süreyi en iyi şekilde değerlendirmesi, çalışma temposunu yükseltmesi ve yoğunlaştırması gerektiği belirtildi.

‘AKP VE CHP’YE TEK BİR KÜRT OYU GİTMEMELİ’

Yurtdışında en fazla seçmenin olduğu ülkenin Almanya olduğu da belirtilen açıklamada şunlar ifade edildi: “Almanya’daki seçmene ulaşmak, oyunu talep etmek, ikna etmek ve sandık başına taşımak için bu ülkede bulunan yurtseverlerimizin daha özel bir çalışma içinde olması, maddi-manevi tüm imkânlarını harekete geçirmesi, 8 Mayıs’a kadar bulundukları şehirlerdeki bütün seçmene ulaşması görevi vardır. Almanya’daki yurtsever-demokrat halkımız seçmen sayısının fazlalığını göz önüne alarak bu hususta daha atak ve inisiyatifli davranması, potansiyelini en üst düzeyde hiç zaman kaybetmeden hemen harekete geçirmesi gerekir. Almanya’daki kitlemizin seçim çalışmalarına katilimi sonucu belirleyecek nitelikte olmaktadır. AKP ve CHP’ye bir tek Kürt oyunun bile gitmesinin önünü alacak nitelikte bir çalışma yapmalıyız. Bu en temel yurtseverlik görevi olmaktadır.

Seçim çalışmalarının salt komisyonların yürüttüğü bir faaliyet olmaktan çıkması, halkımızın bizzat sahiplendiği, sorumluluk üstlendigi, görev aldığı bir temel çalışma olması gerekmektedir.

‘HER KÜRDİSTANLI YURTSEVER KENDİSİNİ SORUMLU VE GÖREVLİ GÖRMELİ’

8 Mayıs’a az bir zaman kalmıştır. Bu durumu göz önüne alarak her yurtseverimizin kendisini sorumlu ve görevli görmesi, koşullarını seçim çalışmalarına göre planlaması ihtiyacı vardır. Herkesin mutlaka seçimler için yapacağı bir şey vardır. Hiç bir taraftarımız seçim çalışması dışında kalmamalıdır. Tarihi sorumluluğu büyük ve ağır olan bir dönemden geçmekteyiz. Yurtdışındaki oyların seçimin genel sonucunu etkileme ve barajı aşmadaki rolü belirleyici niteliktedir. Her yurtseverimiz bu durumu hesaplayarak rolünü en ileri düzeyde oynamalıdır. Artik her yurtsever insanımız bir seçim komisyonu gibi davranmalı, gece gündüz demeden HDP’ye oy toplamak için çalışmalı, fedakarlıkta bulunmalıdır. Avrupa’daki halkımız nasıl Kobanê ve Şengal sürecinde tek yürek, yediden yetmişe seferber olduysa ayni ruh, ayni bilinç ve kararlılıkla seçimlerde de gücünü göstermeli, rolünü oynamalıdır.

‘EN GENİŞ ÇĞEVRELERE ULAŞMALIYIZ’

Diasporadaki halkımız özellikle Kürt seçmenin bir tek oyunun bile düzen partilerine gitmesine izin vermemeli, bunun için elinden gelen her tür çabayı göstermelidir. Seçmen olan herkese inancına, milliyetine, cinsiyetine, siyasi görüşüne bakmaksızın her kesime gitmeli, oy talep etmeliyiz. En geniş çevrelere ulaşacak bir ilişki ve diyalog tarzını benimsemeli, çalışma tarzında kapsayıcı ve kazanımcı olmalıyız. Seçmen bazlı çalışılmalı, ulaşılmayan, kapısı çalınmayan, konuşulmayan, ziyaret edilmeyen hiçbir seçmen bırakmamalıyız. Seçmen ile birebir, yüz yüze kurulacak bir ilişki-diyalog en etkili sonuç alma yöntemi olarak benimsenmelidir. Bu konuda girişken, sabırlı, yaratıcı, bir o kadar da ısrarlı bir çalışma yöntemini geliştirmeliyiz.

‘OYUNA SAHİP ÇIKMAYAN GELECEĞİNE DE SAHİP ÇIKMAYACAKTIR’

Oyuna sahip çıkmayan geleceğine de sahip çıkmayacaktır. Bir oy çok şey ifade eder. Mutlaka sandık başına gidilmelidir. Bu hususta taraftarlarımızın, üyelerimizin ve dostlarımızın daha duyarlı olması gerekmektedir. Hiç kimse ‘Bir oydan bir şey çıkmaz’ ya da ‘benim oyumla mı baraj aşılacak’ gibi söylem ve tutumların içine girmemelidir. Barajı yıkacak oy diasporadaki halkımızın ve dostlarımızın oyudur. Bunun içindir ki bir tek oy bile bizim için önemlidir, değerlidir. Bir oy çok şey değiştirir. Böylesi bir bilinçle her yurtseverimiz çevresini en aktif şekilde harekete geçirmeli, sandığa götürmelidir. Yine her yurtseverimiz kendi çevresi ve HDP destekçisi seçmen dışında ilk defa HDP´ye oy verecek olan en az 2 insanın oyunu almalı, bunu sandığa yansıtmalıdır.

KCD-E bünyesinde bulunan tüm federasyon, birlik, toplum merkezi, dernek, dergah, camii, topluluk ve meclisler 31 Mayıs’a kadar seçim çalışmalarını tek ve öncelikli bir gündem olarak ele alacaktır. Tüm demokratik toplum merkezlerimiz, meclislerimiz ve üyeleri, meclis komisyon üyeleri, toplum merkezlerinin yönetimleri 8 Mayıs’a bütün seçmenlere ulaşacak şekilde en geniş ve kapsamlı çalışmayı gece-gündüz demeden, her gün kesintisiz bir tarzda yürütecektir. Yine 8 Mayıs’tan 31 Mayıs’a kadar seçmenin sandık başına taşınması, oy vermesinin sağlanması, ulaşılmayan seçmenin bulunup tespit edilmesi, konuşulması ve oyunun talep edilmesi için elimizdeki tüm olanaklar en üst düzeyde kullanılacaktır. Tüm KCD-E üyelerinin, kadrolarının böylesi önemli bir süreci basari ile taçlandıracağına inanmaktayız.

HDP’ye destek verecek olan demokratik nitelikteki alevi derneklerini, ilerici, sosyalist, demokrat bireyleri, Türkiyeli devrimci-demokratik örgütlenmeleri, Asurî-Süryani/Keldani halkımızı, Ezidi toplumunu, Ermeni, Laz, Çerkez, Türk ve diğer tüm halkları, kadın hareketlerini, demokratik gençlik hareketlerini, samimi-dürüst Müslümanları ve sosyal demokrat çevreleri HDP seçim çalışmalarına daha güçlü katılmaya, bireysel ve kurumsal güçlerini en üstten en alta kadar yaygın şekilde harekete geçirmeye, Biz’leri meclise taşımaya davet ediyoruz.”