Kayıp yakınları: Failler yargılansın

Kayıp yakınları ve İHD, 17-31 Mayıs Kayıplar Haftası dolayısıyla birçok merkezde alanlara çıktı.

Kayıp yakınları ve İHD, 17-31 Mayıs Kayıplar Haftası dolayısıyla birçok merkezde alanlara çıktı. Gözaltında kaybedilen yakınlarının faillerinin yargılanmasının talep edildiği eylemlerde yapılan ortak açıklamada ise kayıp ve toplu mezarların bu ülkenin bir gerçeği olduğu belirtilerek, Türkiye'nin deve kuşu misali başını "kuma" gömerek gerçeklerden kaçamayacağı aktarıldı.

AMED

İHD ve kayıp yakınlarının "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eyleminin 328'incisi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde yapıldı. "Onlar bir gece ansızın evlerinden alındılar bir daha da dönmediler. Kayıplarımız" pankartının açıldığı eylemde, kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı. Eylemde konuşan İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici, kayıpların ve toplu mezarların bu ülkenin bir gerçeği olduğunu belirterek, gerçekle yüzleşilmesi için mücadele ettiklerini kaydetti. "Türkiye deve kuşu misali başını kuma gömerek gerçeklerden kaçamaz" diyen Bilici, onurlu bir barışın da Türkiye'de işlenen bu suçlarla yüzleşmekten geçtiğine işaret etti. Bilici, son olarak 17-31 Mayıs Kayıplar Haftası kapsamında Pazartesi günü saat 19.00'da Şeyh Said Meydanı'nda (Dağkapı) gerçekleştirilecek eyleme katılım çağrısı yaptı.

Bilici'nin ardından konuşan İHD Amed Şubesi Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu üyesi Av. Abdullah Zeytun, 1995 yılından bu yana 17-31 Mayıs tarihlerinin Kayıplar Haftası olarak kutlandığını hatırlatarak, "Gözaltına kayıp insanlığa karşı bir suçtur. Kayıp yakınlarına 'hiçlik' duygusu yaşatan bu suç esasen sürekli işlenen bir suçtur. Cumartesi Anneleri'nin ve kayıp yakınlarının gözaltında kaybedilen yakınları ile ilgili umut dolu bekleyişleri umutsuzluğa dönüşmekte ve onlara her gün ayrı bir işkence yaşatılmaktadır" diye belirtti.

Gözaltına kayıplarla ilgili olarak karşılaşılan en önemli sorunlardan birinin zamanaşımı sorunu olduğuna dikkat çeken Zeytun, bu kapsamda zamanaşımı kuralının uygulanmaması için başlatılan kampanyanın da sürdüğünü belirtti. Zeytun, İHD verilerine göre tespit edilen 253 toplu mezarda 3 bin 248 kişinin bulunduğunu aktararak, Türkiye'nin bu konuda uluslararası sözleşmelerin gereklerini yerine getirmekten kaçtığını söyledi. 

Açıklamaların ardından kaybettirilenlerin anısına oturma eylemi yapıldı. 

MARDİN

İHD Mardin Şubesi de, Kayıplar Haftası dolayısıyla kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle Karayolları Parkı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya, İHD Mardin Şube Başkanı Erdal Kuzu ve yöneticileri, Mezopotamya Hukukçular Derneği üyeleri ve yöneticileri ile çok sayıda kayıp yakını katıldı. Eylemde konuşan İHD Mardin Şube Başkanı Erdal Kuzu, yıllardır failleri belli olan kayıpların akıbetini sorduklarını ancak şimdiye kadar kayıpların dosyaları ile ilgili bir gelişme olmadığını belirterek, son dönemlerde yargı alanında yaşanan skandallara dikkat çekti. 

Kuzu'nun ardından açıklamayı yapan İHD Mardin Şube Yöneticisi Abdurrahman Kızılay, İHD verilerine göre 940 civarında kişinin 12 Eylül 1980 darbe sürecinden bu yana gözaltında kaybedildiğini belirterek, bunların yaklaşık yarısının cenazesine ulaşıldığı, diğer yarısının ise hala akıbetinin belli olmadığını ifade etti. Türkiye hızla DNA Bankası'nın oluşturması gerektiğini belirten Kızılay, benzer olayların tekrar yaşanmaması için kamuoyunda "iç güvenlik yasası" olarak bilinen yasa ve diğer düzenlemelerin yürürlükten ve uygulamadan kaldırma çağrısında bulundu. 

BATMAN 

İHD Batman Şubesi ise, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" talebiyle her hafta düzenledikleri eylemin 328'inci haftasında da adalet arayışlarını sürdürdü. Gülistan Caddesi'nde bulunan İnsan Hakları Anıtı'nın önünde yapılan eylemde üzerinde kaybedilenlerin fotoğraflarının bulunduğu pankart yere serildi. Açıklamayı yapan İHD Batman Şube Başkanı Mehmet Bağatır, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle gerçekleştirdikleri eylemlerin 20'inci yılını geride bıraktığını söyledi.

2009'da dönemin Başbakanı şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vermiş olduğu sözleri halen yerine getirmediğini söyleyen Bağatır, "Başbakan o zaman söz vermiş olmasına rağmen BM Kayıplar Sözleşmesi'nin hala imzalanıp onaylanmamış olması, siyasal iktidarın en büyük ayıpları arasında sayılabilir. Gözaltında kayıp insanlığa karşı bir suçtur. Kayıp yakınlarına 'hiçlik' duygusu yaşatan bu suç esasen sürekli olarak işlenen bir suçtur" dedi. 

Yapılan oturma eyleminin ardından açıklama alkışlar eşliğinde sona erdi. 

YÜKSEKOVA

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde, kayıp yakınları ve İHD tarafından organize edilen oturma eylemlerinin 60'ncısı her hafta olduğu gibi Sanat Sokağı'nda gerçekleştirildi. Eylemde kayıp yakınları, yitirilenlerin fotoğrafları ve karanfiller taşındı. 
Bu hafta birçok yerde olduğu gibi "faili meçhul" cinayetlerin aydınlatılması için 1995 yılından bu yana verilen mücadeleye ilişkin açıklamanın yapıldığı eylemde, İHD Yüksekova Temsilcisi Muhyettin Ünal, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde Cumartesi Anneleri ile yaptığı görüşmede verdiği sözlerine yerine getirilmediği gibi o günden sonra işkence ve baskının arttığına işaret etti. 

Aradan geçen onca zamana rağmen kayıpların ve faillerinin akıbetlerinin sorgulanmamasından dönemin hükümetleri ile AKP'yi sorumlu tutan Ünal, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mitinglerde Kürtlere dönük söyledikleri yeni bir dönemin başlayacağına işaret ediyor. Özellikle 'İç Güvenlik Yasası' ile polise verilen yetkilerle oluşacak hak ihlallerinden ve kayıplardan kaygılıyız. Yine HDP'ye yapılan saldırılardan ve HDP'li siyasetçilere yönelik hükümetin hedef göstermesi ile beraber ırkçı ve siyasi saldırılardan kaygılıyız. Hakikatleri Araştırma Komisyonu'nun kurulmaması, İmralı tecridinin yeniden devreye sokulması, çözüm sürecinin müzakereye dönüşmemesi, cumhurbaşkanının 'Kürt sorunu yoktur' söylemi kaygılarımızı arttırıyor. Bir an önce güçlü bir siyasi irade ve sivil toplum ayağının oluşturulmasını talep ediyoruz" dedi.


CİZRE


Şırnak'ın Cizre ilçesinde Dayikên Şemiyê ve kayıp yakınları tarafından her hafta düzenlenen oturma eyleminin 335'incisi Sanat Sokağı'nda yapıldı. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eylemde, 1994 yılında kimliğini almak için Cizre Askeri Tabur'una gidene ve kendisinden bir daha haber alınmayan Abdulkerim Kalkan'ın hikayesi anlatıldı. 

Kalkan'ın kaybediliş öyküsünü anlatan MEYA-DER Cizre Şubesi Üyesi Veysi Durgut, 1994 yılında askerlerin İnci (Mehmediyê) köyüne baskın yaparak, köydeki tüm erkekleri köy meydana topladığını ve ardından kimlikleri toplayarak, "Karakolla gelip alırsınız" denildiğini anlattı. Abdulkerim Kalkan'ın, 15 gün aradan 2 arkadaşıyla Cizre Askeri Taburu'na gittiğini dile getiren Durgut, arkadaşları dışarıda kalan Kalkan'ın girdiği taburdan çıkmadığını dile getirerek, "Kalkan'ın arkadaşları askerlerden Kalkan'ı niye bırakmadıklarını sordular. Askerler ise onlara 'siz bugün gidin yarın biz bırakırız' demişler. Ama o günden sonra Kalkan'ı gören olmadı" dedi. 

Köylülerin tüm arama ve soruşturmalarına rağmen Kalkan'dan bir daha haber alamadıklarını ifade eden Durgut, "Kalkan'ın gözaltına alınmasından 2 ay sonra eşi Zekiye Kalkan köy köprüsünün altında bazı elbiseleri görür. Bu elbiselerin eşine ait olduğunu anlar. Zekiye Kalkan, 4 ay sonra da köyden Cizre'ye taşınır ve hemen hemen her gün tabura giderek eşini sorar. Ama askeri yetkililer onu her defasında boş gönderirler" diye anlattı. 

İHD Üyesi Yusuf Vesek ise o dönem katledilen ve kaybedilen insanların faillerinin bilinmesine rağmen yargı önüne çıkartılmadığın belirtti. 

VAN 

İHD Van Şubesi, 17-31 Mayıs Kayıplar Haftası nedeniyle Feqiyê Teyran Parkı'nda yaptığı basın açıklaması ile gözaltında kaybettirilenlerin akıbetini sordu. Açıklamaya, HDP İl Eşbaşkanı Veysi Dilekçi, HDP Van Milletvekili adayları Selami Özyaşar, Remzi Özgökçe, İHD Şube Başkanı Murat Melet, İHD yönetim kurulu üyeleri, HDP İpekyolu İlçe Eşbaşkanları, Federal Kürdistan Bölgesi'nden Van'a seçim çalışmalarını takip etmek amacıyla gelen YNK heyeti ile çok sayıda yurttaş katıldı.

Açıklamayı yapan İHD Van Şube Başkanı Murat Melet, kayıplarının akıbetinin bulunması ve faillerin cezalandırılması için hakikat ve adalet komisyonlarının kurulması gerektiğini ifade ederek, tespit edilebilen 253 toplu mezarda 3 bin 248 kişinin olduğunu tahmin ettiklerini söyledi. Melet, "Seçimlerden sonra oluşacak parlamentoya verilecek dilekçelerle insanlığa karşı suçlarda zaman aşımının uygulanmaması için gerekli kanun değişikliklerinin yapılması talebinde bulunacağız" dedi.

Açıklamanın ardından oturma eylemi yapıldı. 

İZMİR

İHD İzmir Şubesi, 17-31 Mayıs "Kayıplar Haftası" etkinlikleri kapsamında Konak Eski Sümerbank önünde yaptığı basın açıklaması ile gözaltında kaybettirilenlerin akıbetini sordu. 
Çok sayıda kişinin katıldığı eylemde, "Kayıplar belli, failler nerede" pankartı açılarak gözaltında kaybedenlerin fotoğrafları taşındı. Dernek adına açıklamayı yapan İHD Ege Bölge Temsilcisi Ali Aydın, gözaltında kaybedilenler için yapılan eylemlerin 20'nci yılını geride bıraktığını söyledi. 
Aydın, Türkiye'de 2004 tarihinden sonra gözaltında kayıp vakalarına rastlanmadığını ancak siyasal iktidarın gözaltında kayıpların akıbetinin bulunabilmesi amacı ile bugüne kadar sembolik bir iki girişim dışında esaslı hiçbir adım atmadığına dikkat çekti. 

Açıklama oturma eylemi ile sona erdi.

MERSİN

İHD Mersin Şubesi de, Kayıplar Haftası dolayısıyla Özgür Çocuk Parkı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya, HDP il, ilçe yöneticileri, HDP Mersin Milletvekili adayları Gülay Bingöl, Nursel Demir ve Müslim Tank katıldı. "Failler belli hesap sorulsun" ve "Katiller halka hesap verecek" sloganları atılan açıklamayı yapan İHD Mersin Şube Yöneticisi Hüseyin Fırat Mavigük, İHD verilerine göre 940 civarında kişinin 12 Eylül darbe sürecinden bu yana gözaltında kaybedildiğini bunlardan yaklaşık yarısının cenazesine ulaşıldığı, diğer yarısının ise hala akıbetinin belli olmadığını söyledi. 

Mavugük, Türkiye'de insanlığa karşı işlenen suçların nedenlerini sormak ve faillerin açığa çıkarılması için Hakikat Komisyonu'na ihtiyaç olduğunu söyledi. 

Açıklama alkışlarla sona erdi. 

ADANA

İHD Adana Şubesi, Kayıplar Haftası nedeniyle İnönü Parkı'nda basın açıklaması düzenledi. "Kasım Alpsoy nerede. Kayıplar bulunsun ve failler yargılansın" pankartı açılan eylemde, "Zaman aşımı katile çalışıyor", "Cezasızlığa adalet son verir" ve "Kullanılmayan adalet zamanla aşınır" dövizleri ile kaybedilen Kasım Alpsoy'un fotoğrafları taşındı.

"Kayıplar bulunsun. Failler yargılansın" ve "Anaların öfkesi katilleri yakacak" sloganları atılan açıklamaya, DEM-GENÇ aktivistleri, HDP ve KJA aktivistleri destek verdi. Açıklamayı yapan İHD Adana Şube Eşbaşkanı İlhan Öngör, "Hak savunucuları olarak tüm siyasal partilere ve demokratik kamuoyuna sesleniyoruz. Türkiye'deki gözaltında kayıpların akıbetinin bulunması ve faillerinin ortaya çıkarılması mücadelemizde bizimle birlikte olun. Unutmayın ki adalet iyileştirir" dedi.

Oturma eyleminin yapıldığı açıklama alkışlarla sona erdi.