İzmir, Nusaybin ve Derik'e ses verdi

İzmir'de Nusaybin ve Derik'teki devlet terörü protesto edildi. Eylemde, devletin sokağa çıkma yasakları üzerinden ölümleri meşrulaştırdığına, hukuku çiğnediğine dikkat çekildi.

İzmir'de Nusaybin ve Derik'teki devlet terörü protesto edildi. Eylemde, devletin sokağa çıkma yasakları üzerinden ölümleri meşrulaştırdığına, hukuku çiğnediğine dikkat çekildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir şubesi, Mardin'in Nusaybin ve Derik ilçelerindeki devlet terörüne karşı basın açıklaması düzenledi. Konak’taki Sümerbank önünde bir araya gelen dernek üyeleri, “Nusaybin’e ses ver” pankartı açarak, "Nusaybin halkı yalnız değildir" sloganını attı.

Sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de destek verdiği eylemde, basın açıklamasını Deniz Bayrak okudu. Bayrak, Nusaybin’de 14 günlük sokağa çıkma yasağı sırasında insanların evlerinden çıkamadığını ve günlük ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını ifade etti. Bayrak, ilçede hukuku ihlal eden uygulamaları şöyle sıraladı:

ULUSLARARASI HUKUK ÇİĞNENDİ

"Halk aç ve susuz kaldı, ölülerini gömemedi, yaralılarını tedavi edemedi. En kötüsü; hukuk durdu. İnsan Hakları Derneği olarak yaptığımız incelemede 14 günlük süre zarfında Nusaybin’de neler oldu? Bu uygulama Anayasanın 22.maddesinde yazılı konut dokunulmazlığı, Anayasanın 22. Maddesinde yazılı haberleşme hakkı ve Anayasanın 23.maddesindeki yerleşme ve seyahat özgürlüğü, AİHS 8.madde de yazılı Özel yaşam ve aile yaşamına saygı hakkı, AİHS (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) EK 4. protokolün 2 maddesinde yazılı olan serbest dolaşım hakkı AİHS 3.maddesinde yazılı vatandaşların sınır dışı edilme yasağı bu hukuk dışı karar ile direkt ihlal edilmektedir. Meydana gelen sivil ölümler ile ilgili olarak anayasanın 17. maddesinde yazılı kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı hakkının ihlali Aynı zamanda AİHS 2. maddesinde yazılı yaşam hakkının gerek pozitif ve negatif yükümlüğünün ihlali anlamına gelmektedir."

'DEVLET KAYIPLARI MEŞRULAŞTIRIYOR'

Bayrak, Mardin'in Derik ilçesindeki sokağa çıkma yasağına da dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Bizce bu tutum şu anlama gelmektedir: Sokağa çıkma yasağı konulmayacak şehir, ilçe, köy ve mahalle kalmayacaktır. 'Biz hak ihlallerine devam edeceğiz' diyorlar. Sokağa çıkma yasağı başlı başına yaşam hakkı ihlali olup, meydana gelen sivil öldürmelerdeki gerçeğin ortaya çıkmasına da engel olmaktadır. Sokağa çıkma yasağı ile beraber devlet esasında sivil yaşam kayıplarını bir yaşam hakkı ihlali olarak görmeyip, kayıpları meşrulaştırmaktadır. 'Cezasızlık’ zırhı ve politikası, devletin suç işlemesindeki en büyük dayanağını oluşturmaktadır."

'YASAK KALDIRILSIN; SORUŞTURMA YÜRÜTÜLSÜN'

Eylemde, sokağa çıkma yasağının derhal kaldırılması; başta sivil yaşam kayıpları olmak üzere tüm hak ihlalleri için etkin bir soruşturmanın yürütülmesi; sorunların diyalog ile çözülmesi istendi.
 

...