İzmir Kürt Kurumları: Acil Öcalan’la görüşme sağlanmalı!

HDP İzmir başta olmak üzere, MKM, YAK-DER ve İDAY-DER gibi kurumlar, Öcalan’dan haber alınamamasının çok kaygı verici olduğunu dile getirerek, İmralı adasında acil bir şekilde görüşme yapılması gerektiğini vurguladı.

Darbe girişimi sonrası Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan haber alınamaması kamuoyunda büyük bir tedirginlik yaratmaya devam ediyor. Bu konuda tepkilerin odağında olan AKP hükümeti ise Kürt halkının bu kaygılarını gidermek yerine daha da derinleştirici bir tutum sergiliyor.

İzmir’de bulunan HDP ve Kürt kurumları uygulanan bu tecride tepkilerini ANF’ye dile getirdiler.

‘ATEŞLE OYNANIYOR’

HDP İzmir İl Başkanı Muhafiz Güleryüz, gerçekleştirilmek istenen darbenin amasız ve fakatsız karşısında durduklarını ifade ederek, darbenin geliş koşullarının iyi bir şekilde irdelenmesi gerektiğini belirtti. Güleryüz, “Bu darbe antidemokratik uygulamaların olduğu bir zeminde gerçekleşti. Darbe demokrasiye direkt yapılmış bir darbe değildi; çünkü ülkede demokrasiden bahsedemeyiz. Zaten bir darbe mekaniği işliyordu” diye konuştu.

Darbe girişimi sonrası Öcalan’dan hiçbir şekilde haber alınamamasının tehlikeli bir durum olduğunu vurgulayan Güleryüz, AKP’nin bu açıdan ateşle oynadığına dikkat çekti. Kürt halkının hissiyatı ve genel yaklaşımının bu durumda çok açık olduğunu söyleyen Güleryüz şunları vurguladı: “Hiç bir şekilde kaldırılamayacak süreç ve durumdur. Bir yıldan fazladır Öcalan’la görüşme yaptırılmıyor. Şunu çok net biliyoruz ki bütün dinamik yapılarımız toplum içinde emniyet supabı rolü oynamıştır. Ancak gelinen aşama tehlikeli bir aşamadır, Kürt halkının tavrı artık tükenmiştir. Darbe sonrası bir bütün olarak merak konusudur. Bir an önce görüşme sağlanmalıdır. Toplum her şeye tahammül gösterebilir ancak bu duruma sabrı kalmamıştır.”

BİLİCİ: KAZANDIĞIMIZ HİÇBİR HAKKI DA KAYBETMEYECEĞİZ

HDP İzmir İl Eşbalkanı Gülay Bilici, ülkede demokrasinin hiç bir zaman olmadığını belirterek, ülkeye demokrasi gelmeden hiçbir şeyin yolunda gitmeyeceğini ifade etti. Bilici, “Darbe süreciyle birlikte elimizden bir demokrasi alınmadı. Zaten demokratik bir ülke için savaşıyoruz. AKP, kadınları yaşamdan söküp atmak için uğraşıyordu, bu darbe girişimiyle birlikte de daha rahat politikalarını uygulayabilecekler, kadın olarak daha büyük tehlikedeyiz. Kazandığımız hiç bir hakkı da kaybetmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

‘TECRİT BİR AN ÖNCE KALKMALI’

Mezopotamya Kültür Derneği (MKM) Başkanı Abdurrahman Kılıç, uzun bir süredir tecrit uygulanan Öcalan’ın önce kim olduğunun anlaşılması gerektiğine dikkat çekerek, ancak bu şekilde olayın önemimin kavranacağını belirtti. Kılıç, şunları aktardı: “Bugün Öcalan için 10 milyon imza toplandı ve özgürlüğü istendi. Elli milyon Kürt, kendisini irade olarak görmüştür. Öcalan sadece Kürtler açısından değil bütün ezilen ve sömürülen halklar açısından da çok önemlidir. Bu nedenle tecridin bir an önce kalkması için sağlıklı bir duruş ortaya koyulması gerekiyor. Darbe girişiminden sonra bile kendisinde haber alınamaması çok kaygı vericidir. Kendisinin hayatından bile şüphe ediyoruz. Acilen bir heyet İmralı adasına gidip orada bir görüşme gerçekleştirmelidir.”

‘İNSANLAR BEDENİNİ ATEŞE VEREREK KORUDU’

Yakınlarını Kaybedenler Derneği (YAK-DER) Başkanı Zarife Karasungur, darbe sonrası ve öncesinde Öcalan’dan haber alınamamasının çok kaygı verici olduğunu belirterek, “Bir an önce bir heyetin gitmesi gerekiyor. İnsanlar komplo döneminde bedenini ateşe verdiler, böyle bir halkın sabrı sınanmamalı. Bugünden sonra Öcalan ile acil bir görüşme yapılmalı. Özgürlüğü ve sağlığı bütün ezilen, yok sayılan halklar açısından önemlidir. Bu konuda çok tereddüt içindeyiz, her geçen günde bu tereddüdümüz büyümektedir” şeklinde konuştu.

‘YAPILAN BİR ZULÜMDÜR’

İzmir Din Adamları Derneği (İDAY- DER) Başkanı Ferzande Deniz, Kürtlerin Öcalan konusunda çok hassas olduğunu bütün kamuoyunun çok iyi bildiğini ifade ederek şunları söyledi: “Bu hassasiyeti de bilen devlet ona göre yaklaşmalı. Yasalar da aslında bu noktada bizden yanadır. Garantiye alınan bir hakkın uygulanmaması insani bir şey değildir. İslam dinide bir tutuklunun bütün sorumluluğunu o yöneticilere vermiştir. Buradan yaklaşmak gerekiyor. Doğan kaygıları biran önce gidermeleri gerekiyor. Yaşanan bu tecrit hem insani hem de yasal bir değildir. Bir an önce bir görüşme sağlanmalı.”

...