İsveç sosyal demokratları HDP'lilerle 'kardeş vekil' olacak

İsveç'te koalisyon hükümetinin büyük ortağı Sosyal Demokrat İşçi Partisi (SAP), dokunulmazlığı kaldırılan ve cezaevinde tutulan HDP'li milletvekilleri ile dayanışmak için 'kardeş vekil' kampanyası başlattı.

SAP Milletvekili ve Parlamento Dışilişkiler Komisyonu Üyesi Anders Östberg, önümüzdeki günlerde yapacakları toplantıda hangi milletvekillerinin HDP'lilerle 'kardeş milletvekili' olacaklarını belirleyip kamuoyuna açıklayacaklarını söyledi.

Geçtiğimiz hafta Stockholm İşçi Eğitim Merkezi Uluslararası İlişkiler Sekreteri Mikael Persson ile birlikte Türkiye'ye giderek HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın duruşmasına gözlemci olarak katılan Östberg, 'kardeş milletvekili' kampanyası, Türkiye'deki gelişmeler, referandum için yapılacak halk oylaması hakkındaki sorularımızı yanıtladı. Türkiye'deki izlenimlerini bizlerle paylaştı.

İstanbul'a HDP milletvekilleri ile görüşmek ve Türkiye'deki gelişmeleri yerinde daha yakından görmek ve bilgi edinmek için gittiklerini söyleyen Österberg, “HDP'li arkadaşlarımızla parti yöneticileri hakkında açılan davaları konuştuk. Bir gün sonra Selahattin Demirtaş'ın Bakırköy Adliyesi'nde duruşması vardı. Diğer Eş Başkan Figen Yüksekdağ'ın milletvekilliği ve parti üyeliğinin düşürüldüğünü öğrendik. Bir hukuk devletinde bu tür uygulamalar olamaz” dedi.

İsveç Hükümeti'nin duruşmaları ve HDP'ye yönelik tutuklamaları yakından izlemesinden ve İsveç Büyükelçiliği yetkililerinin duruşmalara gözlemci olarak katılmalarından memnunluk duyduklarını söyleyen Österberg, gözlemlerini şu ifadelerle dile getirdi:

HAYIR DİYENLERE BASKILAR VAR

“HDP yeni anayasa için Hayır kampanyası sürdürüyor. Referandum pek çok HDP milletvekili ve yöneticisinin tutuklu olduğu ve olağanüstü hal uygulamalarının devam ettiği bir ortamda yapılacak. Bu koşullarda adil bir referandum olmayacağı gibi yeni anayasaya Hayır diyenlere yönelik baskılar var.”

Österberg, 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasından çıkan sonucun Türkiye'nin geleceği ve Avrupa Birliği ile ilişkileri açısından tayin edici bir öneme sahip olduğunu, Türkiye'nin demokrasiden yana mı yoksa diktatörlükten yana mı bir tercih yapacağını göstereceğini söyledi.

‘EVET ÇIKARSA İHLALLER ARTACAK’

Oylanacak anayasa önerisinin tüm yetkileri tek bir kişiye vereceği, yasama ve yargının işlevlerinin ortadan kalkacağını belirten Österberg, anayasanın kabul edilmesi halinde İsveç'in tutumunun ne olacağı sorusunu “Bu hukuk devletin rolünün azalmasına, insan hak ve özgürlüklerinin de daha fazla sınırlandırılmasına yol açacaktır. Şu anda Türkiye'nin doğusunda korkunç insan hakları ihlalleri sürüyor. Üniversitelerde akademisyenler işten atılıyor. Gazetecilere, insan hakları örgütlerine yönelik baskılar devam ediyor. Eğer önerilen anayasa kabul edilirse ihlaller daha da artacaktır. Bunu kabul etmemiz düşünülmemeli” diyerek yanıtladı.

ERDOĞAN'IN TÜRKİYE'Yİ AVRUPA'DAN İZOLE ETMESİNE KARŞIYIZ

Österberg, İsveç Hükümeti'nin defalarca gelişmelerden kaygı duyduğunu açıkladığını, son dönemlerde Türkiye'den İsveç'e iltica edenlerin sayılarında belirgin bir artış gördüklerini söyledikten sonra “Sivil toplumun İsveç Hükümeti'ne tutum alması için yoğun bir baskı var. Ama hükümet uzun vadeli planlar yapıyor. Biz Türkiye'de demokratik gelişmelerin olmasını istiyoruz. İsveç olanlara karşı tavır alma sorumluluğu olan bir AB ülkesi ama AB'nin de sorumlulukları var. Erdoğan'la diyalog giderek olanaksızlaşıyor. Bunu bilerek yapıyor. Ama biz Erdoğan'ın Türkiye'yi Avrupa'dan izole etmesine karşıyız” dedi.

HDP'LİLER SERBEST BIRAKILMALI

Türkiye'de demokratik gelişmelerin olabilmesi için Avrupa Birliği'nin Türkiye ile ilişkilerini tamamen koparmaması gerektiğini söyleyen Österberg, şu anda kendileri için en önemli sorunun tutuklu HDP'li Eşbaşkanları ve milletvekillerinin serbest bırakılmaları olduğunu söylüyor.

“Sosyal Demokrat İşçi Partili her milletvekili HDP'li bir milletvekili ile kardeş olacak. Sürekli ilişki içinde olacak. Duruşmalarına katılacak ve izlenimlerini kamuoyuyla paylaşacak. Önümüzdeki günlerde toplanıp hangi milletvekillerinin kardeş milletvekilleri olacağını kararlaştıracağız” diyen Österberg, İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström ile Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin birçok kez tutuklu HDP'lilerin serbest bırakılmaları için Türk hümümetine çağrı yaptıklarına dikkat çekti.

ŞEÇMENLERE HAYIR OYU KULLANMALARI ÇAĞRISI

Yapılacak halk oylamasının Türkiye'nin iç sorunu olarak görülmeyeceğini ve referandumdan evet çıkmasının Türkiye'nin Ortadoğu ve Avrupa ülkeleriyle ilişkilerini olumsuz etkileyeceğini söyleyen Österberg, yetkilerin tek kişide toplanmasıyla Türkiye'nin Ortadoğu'daki yıkıcı rolünü daha da arttıracağı uyarısında bulundu.

“Bu nedenle biz bu referandumda seçmenlerin tercihlerini demokrasiden yana yapmalarını istiyoruz” diyen Österberg, İsveç'te yaşayan tüm seçmenlere 8-9 Nisan'da Stockholm'de yapılacak referandumda sandık başına gitmeleri ve ‘Hayır’ oyu kullanmaları çağrısı yaptı.

Österberg, bundan bir süre önce de Türkiye'de gerçekleşen halk ihlallerini soru önergeleri ve meslektaşı Lawen Redar'la birlikte yazdığı iki ayrı makale ile İsveç Parlamentosu ve kamuoyunun gündemine getirmişti.