GÖRÜNTÜLÜ

İsveç Sol Parti: Türkiye yeni bir diktatörlüğe doğru gidiyor

İsveç Sol Parti Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Hans Linde, adım adım demokrasiyi ortadan kaldıran Erdoğan'ın Türkiye'yi yeni bir diktatörlüğe doğru götürdüğünü söyledi.

İsveç Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Ayşe Göktepe, İsveç Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Nevin Kamilağaoğlu, Sol Parti Dış Politika Sözcüsü Hans Linde ve Gazeteci-Yazar Kurdo Baksi, gösteride HDP'ye ve Kürt yerleşim birimlerine yönelik soykırım operasyonlarını ve Avrupa Birliği ve İsveç Hükümeti'nin suskunluğunu kınayan içerikte konuşmalar yaptı.

“HDP'ye dokunma”, “PKK terör örgütleri listesinden çıkarılsın”, “Barışa evet” yazılı pankart ve dövizlerin taşındığı gösteride, sık sık “HDP halktır, halk burada”, “Mücadele sürüyor, faşizm ezilecek” ve “Erdoğan'ı durdurun” gibi sloganlar atıldı.

“Türkiye'nin üzerinde kara bulutlar dolaşıyor” diyerek konuşmasına başlayan Linde, 2010 yılında gerçekleşen seçimlerde Diyarbakır'da gözlemci olarak bulunduğu yerlerin yakılıp yıkıldığını, masum sivillerin katledildiğini ve tüm bölgenin yıkıntıya dönüştüğünü söyledi.

DEMOKRASİ ADIM ADIM ORTADAN KALDIRILIYOR

Linde, son bir kaç gününü İstanbul'da geçirdiğini, bağımsız gazeteciler, akademisyenler, aydınlar ve Hırant Dink'in kızıyla görüşmeler yaptığını belirttikten sonra gözlemlerini şu cümlelerle aktardı:

 “Hepsi Türkiye'nin geleceğinden, kendi geleceklerinden kaygılı. Onlar meslekdaşlarının tutuklanmalarına, muhalif seslerin susturulmasına, şiddetin ve insan hakları ihlallerinin giderek artmasına tanıklık yaptılar. Erdoğan'ın hangi yolu seçtiğinden kuşku yok. Demokrasi adım adım ortadan kaldırılıyor. Çok açık olarak Türkiye yeni bir diktatörlüğe doğru gidiyor. Önce  Kürtler ve sivil aktivistlere saldırdılar. Arkasından adım adım her türlü muhalefeti kriminalize ettiler.”

Türkiye'de tüm bunlar olurken Avrupa Birliği'nin sığınmacıların Avrupa'ya ulaşmalarının engellenmesi için Erdoğan'la anlaşma yapmasını ve 3 milyar Avro ödeme sözü vermesini eleştiren Linde, Avrupa'nın tutumunu utanç verici olarak niteledikten sonra, İsveç Hükümeti ve Avrupa Birliği'ne Türkiye'ye karşı suskunluğu bozma ve ihlalleri gündeme getirmeleri çağrısı yaptı.

TEK BİR HDP'Lİ PARLAMENTERİN BİLE YARGILANMASINI KABUL EDEMEYİZ

Tutuklu gazeteciler ve akademisyenlerin serbest bırakılması ve insan haklarına ihlallerine son verilmesinin zamanı geldiğini söyleyen Linde, “Açık ve yüksek bir sesle tek bir HDP'li parlamenterin bile yargılanmasını kabul etmeyeceğimizi belirtiyoruz” şeklinde konuştu.

Türkiye'de insan hakları ihalleri devam ettikçe ve Kürtlerin haklarına saygı gösterilmedikçe Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye tek bir Avro bile ödemesine karşı olduğunu söyleyen Linde, Erdoğan rejimine karşı HDP'nin başını çektiği muhalefetin kararlılıkla mücadele ettiğini, yeni bir Türkiye inşa etmeye çalıştığını belirttikten sonra gösteriye katılanlara HDP ve Kürt Halkıyla dayanışmayı yükseltmeleri çağrısında bulundu.

BAKSİ: ERDOĞAN'A TAVIR ALINMAZSA DÜNYANIN BAŞINA BELA OLACAK

Gazeteci-Yazar Kurdo Baksi, Türk devletinin Kürtleri silaha sarıldıklarında terörist, parti kurup parlamentoda temsil edildiklerinde de terörist olarak gördüğünü belirttikten sonra, “Erdoğan'ın anlayışına göre Kürt olmak suçtur. Şu anda Türkiye'de insan haklarının zerresi yok. Gazeteciler hapse atılıyor. Yarım milyon Kürt topraklarından sürüldü. Binlerce sivil katledildi. Türk ordusu Kürdistan yerleşim birimlerini yakıp yıktı” dedi.

Baksi, dış dünya ve Avrupa Birliği'nin Kürtlere yapılan zulme karşı sessiz kaldığını belirttikten sonra , “Herkes şunu bilmelidir ki, eğer dış dünya tavır almazsa ve insan haklarına sahip çıkmazsa Erdoğan Avrupa Birliği ve dünyanın başına bela olacaktır” şeklinde konuştu.

Erdoğan'ın DAİŞ çeteleri ile işbirliği yaptığına ve sınırlarda Cihatçıların geçişlerini engellemediğine dikkat çeken Baksi, “Eğer tüm bunlar olmasaydı Avrupa'da Paris ve Brüksel'deki terör eylemlerini görmeyebilirdik” dedi.

TÜRKİYE TAM BİR DİKTATÖRLÜĞE DOĞRU ADIM ATIYOR

Bakur Komiteleri, Demokratik Kürt Toplum Merkezi, Amara Kürt Kadın Meclisi, Kürdistan Ulusal Kongresi ve Uluslararası Sol Forum'un HDP ile dayanışmak amacıyla düzenledikleri gösteriye  katılanlar arasında Sol Parti milletvekilleri Amineh Kakabaveh, Daniel Riazat ve Lotta Fornarve de vardı.

Geçtiğimiz hafta, HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını parlamentonun gündemine getiren Fornarve'ye  İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström'ün kendisine verdiği yanıt hakkında ne düşündüğü sorusunu yönelttik.

Wallström'den HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırılmasını net bir dille protesto etmesini istediğini belirten Fornarve, “İsveç Dışişleri Bakanının anında ve açıkça HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına karşı çıkması gerekirdi. Türk Hükümeti bu şekilde HDP ve tüm muhalefeti susturmak istiyor ve tam bir diktatörlüğe doğru adım atıyor. İsveç'in sığınmacıları durdurması karşılığında böylesi bir devlete para yardımı yapmasından utanç duyuyorum. Biz Türkiye'nin Avrupa'nın sınır polisi olmasını ve bunun için para ödenmesini istenmiyoruz” dedi.

HDP'li milletvekillerine yönelik saldırıları parlamentonun gündemine getirmeye devam edeceklerini söyleyen Fornarve, “Demokrasiye destek için konunun gündemde tutulması ve dış dünyanın sesini çıkarması ve protesto etmesi oldukça önemli” şeklinde konuştu.