İsveç medyası: Erdoğan'ın amacı demokrasiyi tümden ortadan kaldırmak

İsveç'in en yüksek tirajlı gazetelerinden Dagens Nyheter'in bundan bir kaç gün önceki başyazısında 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye'deki gelişmeleri ele alan bir makale yayınlandı.

“Türk demokrasisi zayıflıyor” başlıklı makalede, geniş halk kesimlerinin direnişiyle karşılaşan darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığı, ancak darbecilerin başaramadıkları demokrasiyi ortadan kaldırmayı Erdoğan'ın gerçekleştirmeyi düşündüğü yorumu yapılıyor.

Darbe girişiminin üzerinden üç ay geçmesine rağmen darbe girişimi sırasında olanların çoğunun sis perdesine büründüğü belirtilen makalede, “Kuşkusuz güçlü bir halk direnişi vardı. Sadece hükümet partisi AKP'nin taraftarları değil, Cumhurbaşkanının siyasi muhalifleri de demokratik yönetim sisteminin yanında yer aldı. Bununla birlikte demokrasinin kurtulduğu iddia edilemez” deniliyor.

Erdoğan'ın uzun süreden beri yetkilerini sınırlayan kurumlara karşı düşük ölçekli bir savaş açtığı, hükümetin mahkemeler üzerinde denetimini sağlayan yasaları yürürlüğe koyduğu, rahatsız edici hukukçuları işten attığı, eleştirel medya ve gazetecilere yönelik baskıları artırdığı belirtiliyor.

DARBE GİRİŞİMİNDEN SONRA HIZLI BİR BİÇİMDE OTORİTERLİĞE GEÇİŞ OLDU

15 Temmuz darbe girişiminden sonra otoriterliğe doğru hızlı bir geçiş olduğu, Erdoğan'ın binlerce asker ve 40 civarında generalin temizlenmekle kalmayıp darbe girişiminin ardında olmakla suçladığı eski müttefiki Gülen taraftarlarına yönelik geniş kapsamlı bir saldırı başlattığı belirtiliyor.

Erdoğan'ın kendi iktidarını sağlamlaştırmak ve muhaliflerini sindirmek için yüzlerce gazeteyi kapattığı, onbinlerce kişini işten attığı ve binlerce kişiyi cezaevlerine gönderdiği kaydediliyor.

Gazetenin Ortadoğu temsilcisi Nathan Shachar da, bundan bir süre önce 15 Temmuz darbesinden sonra genelde basın ve ifade özgürlüğüne, özelde de Özgür Gündem'e yönelik gerçekleşen baskı ve saldırıları gündeme getirdi.

Özgür Gündem ile ilişkisi olan herkesin Türk rejiminin saldırısına uğradığını belirten Shachar, aralarında Dilbilimci Necmiye Alpay ve Yazar Aslı Erdoğan'ın da bulunduğu birçok ünlü aydının tutuklandıklarını veya haklarında soruşturma açıldığını söylüyor.

PAMUK: ASLI ERDOĞAN'I KÜRTLERİN GAZETESİNİ SAVUNDUĞU İÇİN İÇERİ ATTILAR

Orhan Pamuk da, Dagens Nyheter gazetesine “Aslı Erdoğan'ı sadece öfkeli Kürtlerin gazetesini savunduğu için içeri attılar. Bu, zalimce ve adaletsiz” açıklamasını yapıyor.

Zülfü Livaneli ise, tutuklananların barış.ıl kişiler olduklarını, Özgür Gündem'de yazılanlarla ilişkilerin olmadığını, tutuklamaların herkesin PKK ve diğer yasaklanan kurumlarla aralarında mesafa koymasını sağlamaya yönelik olduğunu söylüyor ve “Ben PKK veya Özgür Gündem'in dostu değilim ama bu, teröre karşı mücadele bahanesiyle Türk edebiyatına yönelik bir saldırıya benzemeye başlıyor” dedi.

ÖZGÜR GÜNDEM HİÇBİR GAZETENİN CESARET EDEMEYECEĞİ MANŞETİ ATTI

Shachar, Özgür Gündem'in on yıllar boyu pek çok kez yasaklandığı halde varlığını sürdürdüğünü ve rejime yönelik sert eleştirilerde bulunduğu halde yayınını sürdürmesinin pek çok kişi için bilmece olduğunu belirtikten sonra, “Bundan bir yıl önce Kürt savaşının ilk haftalarında hiçbir gazetenin cesaret edemeyeceği 'Çocuklarımızın katili Erdoğan'dır' manşetini attı” dedi.