Inter- Parliamentary Union: HDP’li vekiller tehlike altında kabul edilmez

Inter- Parliamentary Union (IPU) Türk devletini sert dille eleştirerek, HDP’li vekillerin susturulmak istenmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Inter-Parliamentary Union ( Parlamenterler Arası Birlik) 135. Genel oturumlarının bugünkü bölümünde dünya genelinde seçilmiş milletvekillerine yönelik yapılan saldırıları tartıştı. Cenevre’de bulunun BM’ye bağlı IPU Genel Merkezinde yapılan oturumlarda gün içerisinde yapılan sunumlar ve tartışmalardan hareketle bazı ülkelerde seçilmiş milletvekillerinin baskı altında olduğuna dikkat çekildi.

Gün boyunca yapılan tartışmalarda özellikle Türk devletinin Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik uyguladığı baskıya vurgu yapılırken, açıklanan sonuç bildirgesinde ise Türkiye’yi uluslararası hukuk yasalarına saygı duymaya çağırdı.

Daha önceden hazırlanan raporlar ve gün boyu yapılan tartışmamaların ardından konuya ilişkin bir sonuç bildirgesi yayınlandı. Türkiye’ye yönelik sert eleştiriler içeren sonuç bildirgesinde bazı ülkelerde milletvekilliklerinin yaşadığı baskılara dikkat çekildi.

Inter- Parliamentary Union (IPU), seçilmiş halk temsilcilerinin ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve baskıya maruz bırakılmasından kaynaklı büyük bir endişe içerisindedir. Egemen güçler uluslararası hukuk yasalarına saygı duyarak milletvekillerin haklarını korumak zorundadır denilen sonuç bildirgesinde Türkiye’de HDP’li vekillere yönelik yapılan saldırılara özellikle dikkat çekildi.

‘HDP’Lİ VEKİLLER TUTUKLAMA TEHLİKESE İLE KARŞI KARŞIYA’

Türkiye Meclisi’nde görev yapan 55 HDP’li milletvekiline yönelik Türk devletinin yaptığı uygulamaların değinilen açıklamada, HDP’li vekillerin tamamının tutuklanma tehlikesi ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekildi.

HDP’li vekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ve haklarında açılan davaların hatırlatıldığı sonuç bildirgesinde, HDP’li vekillerin karşı karşıya olduğu durumdan kaynaklı IPU’nun büyük bir endişe içerisinde olduğu vurgulandı.

HDP’li vekillere yönelik açılan davalarının tamamına yakının PKK propagandasından oluştuğuna değinilen bildiride propagandası yapılan söz konusu örgütle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir dönem barış görüşmeleri yaptığının altı çizildi.

‘HDP’Lİ VEKİLLERE GÖREVLERİ YAPTIRTILMIYOR’

Aynı zamanda ülke genelinde HDP vekillere yönelik şiddet kampanyaları yürütüldüğüne de dikkat çekilen sonuç bildirgesinde, ortaya konan siyasetten kaynaklı HDP’li vekillerin görevlerini yerine getiremediği kaydedildi.

“Türk devleti bütün vekillerinin anayasal haklarını korumakla yükümlüdür” denilen sonuç bildirgesinde şunlara yer verildi: “Hatırlatmak istiyoruz, bütün vekiller saldırı korkusu olmadan özgürce görevlerini yerine getirmelidir. Milletvekillerinin ifade özgürlüğü hiçbir şekilde kısıtlanamaz. Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması için uzun bir zamana ihtiyaç durulduğu gibi çıkarılacak yasa bütün vekilleri kapsayacak bir şekilde olmalıdır. Türkiye’de bu yapılmadığı gibi çıkarılan yasa sadece belli başlı milletvekillerine yönelik oldu.”

‘ANTİ-DEMOKRATİK YASALARDAN VAZGECİLMELİ’

HDP’li vekillere yönelik uygulanan anti demokratik yasaların ülkede büyük sorunlara yol açabileceğinin işaret edildiği sonuç bildirgesinde, terör yasaları kapsamında ifade özgürlüğünün engellenmesine yerine barışçıl ve demokratik yasaların esas alınması gerektiğine vurgu yapıldı.

15 Temmuz askeri darbe girişiminde sonra Türkiye’de durumun gittikçe daha da ağırlaştığının hatırlatıldığı sonuç bildirgesinde, şu ifadelere yer verildi: “Basına yönelik saldırılar, gazetecilerin, hukukçuların, sivil toplum kuruluşlarının, belediye başkanlarının tutuklanması gerçekliği, bu sürecin giderek HDP’li 55 vekili de kapsayacağı anlamına geliyor”

Son olarak dünyada baskı, şiddet ve ifade özgürlüğü kısıtlanması tehlikesi altında olan bütün milletvekilleri ile IPU olarak dayanışma içerisinde olunacağı ifade edilen sonuç bildirgesinde, egemen devletleri uluslararası hukuk çerçevesinde milletvekillerinin haklarını korumaya davet etti.