İnkara son, tanı, af dile, tazmin et!

100. Yıl İnkara Son Girişimi, Ermeni Soykırımı'nın 100. yılında, katledilen Ermeni aydınlar için düzenlediği anma etkinlerinde Türk devletine, “İnkara son, tanı, af dile, tazmin et” çağrısında bulundu.

Aralarında, İHD Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu, Nor Zartonk, Yüzleşme Platformu'nun bulunduğu 100. Yıl İnkara Son Girişimi, Ermeni Soykırımı'nın 100. yılında, katledilen Ermeni aydınlar için iki ayrı anma etkinliği düzenledi. İlk anmayı 24 Nisan 1915 yılında gözaltına aldıkları İslam Eserleri Müzesi ‘önünde gerçekleştiren Girişim üyeleri, ikinci anmayı yüzlerce Ermeni aydının ölüme gönderildiği Haydarpaşa Garı’nda düzenledi.  Diaspora Ermenileri, Avrupa Irkçılık Karşıtı Taban Örgütleri Hareketi (EGAM) Başkanı Benjamin Abdan, Avukat Eren Keskin, HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, HDP İstanbul milletvekili adayları, Balerin Zeynep Tanbay, Akademisyen Ahmet İnsel’in katıldığı anmada, Ermenice, Türkçe ve İngilizce, "Soykırımın 100. Yılı, Tanı! Af Dile! Tazmin Et!" yazılı pankart açıldı. Soykırımda yaşamını yitiren Ermeni aydınların fotoğrafları ile kırmızı karanfillerin taşındığı anmada, Ermenice, Türkçe ve İngilizce basın metni okundu. 

100 YILLIK İNKAR, SUÇ VE UTANÇ !

Basın metninin Türkçesi'ni insan hakları savunucusu Avukat Eren Keskin okudu.  100 yıl önce soykırımın başlangıcını temsil eden İstanbul'da tutuklanmalara değinerek sözlerine başlayan Keskin,  "Burada söz konusu olan 100 yıllık inkardır, suçtur, utançtır" dedi. 

"Bizler, soykırımın torunlarıyız" diyen Keskin, soykırım ve inkar suçu bizim içinde doğduğumuz din ve etnik kimlik adına işlendi. Bunun utancını, sorumluluğunu, manevi ağrılığını omuzlarımızda hissediyoruz” şeklinde konuştu.

Bu açıdan bu anmanın ahlaki bir değer taşındığını ifade eden Keskin, somut taleplerinin soykırımın tanınması, af dinlenmesi ve tazmin ve telafi edilmesi olduğunu aktardı. Şu an önünde bulundukları  İslam Eserleri Müzesi olarak hizmet veren bu eski yapının, İbrahim Paşa Sarayı olduğunu ve  uzun yıllar çocuk mahkumlar için de olmak üzere cezaevi olarak kullanıldığını işaret eden Keskin, burasının aynı zamanda,  24 Nisan 1915 tutuklamalarında Ermeni aydınlarının göz altına alınıp, Haydarpaşa'dan Anadolu'nun içlerine ve oradan ölüme gönderilmeden önce tutuldukları yer olduğunu belirkti.

“Onların büyük bir bölümü İstanbul Ermeni toplumunun önderleriydi" diyen Keskin, “Onlar şair, yazar, milletvekilleri, bilim insanları, hekimler, Ermeni Millet Meclisi’nin temsilcileriydi “ diye hatırlattı.

 TÜRKLEŞTİRME SOYKIRIMI  

İttihat ve Terakki Partisi'nin ve onun tetikçi örgütü Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Anadolu'daki Ermeni varlığına ekonomik ve sosyal dokusuyla son verildiğini dile getiren Keskin, bu süreçte Ermenilerle birlikte diğer gayrimüslim Anadolu halkları Asuri-Süryaniler, Rumlar, Êzîdîlerin de aynı kaderi paylaştığını söyledi. Keskin,  “Hakkari, Van ve Siirt'i kapsayan Tur Abdin bölgesinde ve Kuzeybatı İran'da Urmiye bölgesindeki tehcir ve katliamlarda 300 bin Süryani öldürüldü" diyerek yeni coğrafyanın önce Hıristiyan halklardan arındırıldığını ve ardından soykırım sürecine fiilen katılan Kürtlerin hedef alındığını ve ülkenin Türkleştirilmesi aşamasına geçirildiğine dikkat çekti.
Devlete, "Soykırımı tanıyın! Af dileyin! Tazmin ve telafi edin!" çağrısında bulunan Keskin "Ancak, o zaman nehirlerden akan, vadilerde üst üste yığılan, uçurumlardan atılan, denizlerde boğulan mezarsız ölüler hak ettikleri gibi, haysiyetlerine uygun şekilde gömülmüş olacak. Ruhları huzura erecek. Yok edilen dünyayı geri getirmek mümkün değil; ancak suçun kabulü ve adaletin tesisi, kurbanların inkar zulmüyle yaşayan ailelerinin duyduğu haklı öfke, acı ve özlem bir nebze hafifleyecektir” diye konuştu.

100 YIL SONRA AYNI YERDE…  

Açıklamanın ardından, Ermeni ilahileri eşliğinde Eminönü’nden özel tutulmuş bir vapurla Haydarpaşa’ya geçen Ermeni diasporası ve demokratik kitle örgütleri, kitlesel bir anma düzenledi. HDP milletvekilli adayı Filor Uluk’un yaptığı Ermeni Soykırım Anıtı’nın maketinin arkasına oturan yüzlerce insan, katledilen Ermeni aydınlarını yaptıkları bir dakikalık saygı duruşuyla andı. Ermeni aydınların isimlerinin okunduğu anmada, devlete bir kez daha, “Soykırımı tanıyın! Af dileyin! Tazmin ve telafi edin!" çağrısında bulunuldu.   

...