İHD'den 'tutsaklara işkence' raporu

Raporda, Ocak-Nisan aylarında 504 tutsağın sürgün edildiği; çok sayıda tutsağın işkenceye uğradığı belirtildi. Raporda yaşlı bir tutsağın da kaburgalarının kırıldığı bildirildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD), cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladığı raporunu açıkladı. 

Raporda, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde yaşanan firar olayından sonra adeta Kürt tutsaklardan intikam alma girişimlerinde bulunulduğu, kamu idaresinin, mahpuslara karşı tecridi daha da derinleştirdiği belirtildi. 1 Ocak ile 24 Nisan günleri arasında 504 tutuklu ve hükümlünün sürgün edildiği de raporda belirtildi.

SÜRGÜN, AYRIMCILIK, ONUR KIRICI DAVRANIŞLAR

Raporda, Kürt tutsakların Batman, Amed, Mardin, Şırnak, Van'dan Türkiye'nin öteki ucu olan Bandırma, Giresun, Rize, Trabzon, İzmir, Bayburt, Edirne, Tekirdağ, Ankara Kırıkkale'deki cezaevlerine sürgün edildiklerine dikkat çekildi.

Tutsakların, ayrımcılık ile birlikte zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlara maruz kaldıklarının vurgulandığı raporda, Adalet Bankalığı tarafından Kürt illerinde son 4 yıl içinde çok yoğun olarak Kampus Tipi, T Tipi, D Tipi cezaevleri inşa edildiğini bildirildi.

Raporda, "Mahpusların sevklerinin sağlık, eğitim, yargılanma nedeniyle olmadığı bellidir" denilerek, hasta tutsak listesinde bulunan birçok kişinin tedavi gördükleri illerde tedavileri bile düşünülmeden sürgün edildikleri kaydedildi. Bu aşamadan sonra yeniden sağlık sorunlarının başlayacağı ve yarım bırakılan tedavilerin yeni hekimlerce devam sürecinin yaşanacağına vurgu yapıldı. Raporda, yeni tutuklanan ve yargılanma süreçleri tamamlanmamış tutsakların, tutuklandıkları gün sürgün edildikleri de vurgulandı.

'AVUKATLARINA ULAŞAMIYORLAR'

Sürgün edilen tutsakların iletişim haklarının ellerinden alındığının belirtildiği raporda, şunlar ifade edildi: "Yapılan sürgünler nedeniyle tutuklu ve hükümlü mahpusların avukata erişim sorunu yaşanmaktadır. Sürgün edilen mahpusların yargılandıkları ilde eden avukatları ile iletişim hakları ellerinden alınmaktadır. Yaşanan bu fiili durum ulusal yasalara ve uluslararası mevzuata aykırıdır. Bu, avukatla görüşmeyi düzenleyen BM hükümlerine aykırıdır."

AİLELERE İŞKENCE

Raporda, "Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi'nin 2 nolu genel kararında 'aile bağlarının kopmaması için özel çaba gösterilmelidir' ibaresi yer alır. Ayrıca CPT standartlarında 'mahkûmların dış dünyayla temaslarını makul düzeyde devam ettirmesi de çok önemlidir" ifadeleri kullanıldı.

Eşi sürgün edilen Mehmet Avşin'in görüşlerine de raporda şöyle yer verildi:

"Binde bir tutuklama gerekçesi olabilecek bir olayı yaşıyoruz. Bir kişinin verdiği ifade sonucunda eşim tutuklandı. Şu an iki çocuğumla birlikte Gebze'ye sürgün edildi. Çocuklardan biri süt emmekte; çocukları annelerinin yanına vermek zorunda kaldım. En büyük sorun 2 çocuğun geleceğidir. Cezaevi koşulları içerisindeki yaşamaları geleceklerini etkileyecektir. Çocuklar şuan psikolojik travma yaşamakta ve müthiş bir korku içerisindeler. Gelecekte yaşamlarında büyük sorun olacaktır. Devlet çocuklarımızı bizden koparıp farklı yerlere itmeye çalışıyor ve bu da çocuk haklarına aykırıdır. Suç olmadığı halde şu an ailece yargılanıyoruz." 

YAŞLI TUTSAĞA İŞKENCE

Sürgün sırasında tutsakların kaba dayağa maruz kaldıkları, sürgüne gönderilenlerin gittikleri cezaevlerinde "çıplak arama" dayatması ile karşılaştıkları, buna karşı çıkanların ise işkenceye tabi tutuldukları yönünde bilgiler de raporda paylaşıldı.

İHD raporunda, Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nden Osmaniye Cezaevi'ne sürgün edilen Davut Adar adlı 75 yaşındaki tutsağa işkence edilerek 3 kaburgasının kırıldığı da açıklandı.