Hukuk örgütleri: Muhalif kesimlere açık bir mesaj ve gözdağı verilmek istendi

MHD ve MAF-DAD Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesini kınadı.

MHD ve MAF-DAD Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesini kınadı.

Yazılı bir açıklama yapan Mezopotamya Hukukçular Derneği Amed Şubesi, “Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, baro tarafından bugün düzenlenen basın açıklaması esnasında katledilmiştir. Katil, Tahir Elçi'nin 'PKK terör örgütü değildir' dediği için hedef haline getiren, bu düşüncelerini açıkladığı için her türlü baskı ve tehdidi yönelten yapılanmadır. Muhalif kesimlere açık bir mesaj ile gözdağı vermek istenmiştir. Demokrasi şehidi Tahir Elçi’nin yolu yolumuzdur bu yolda yılmadan anısı yaşatacağız. İnsan hakları savunucusu ve ömrünü ve bu uğurda feda eden merhum başkanımızı saygıyla selamlıyoruz. Katilin kim olduğunu biliyoruz ve artık sesimiz çığlık olacaktır.

Öncelikle ailesinin, yakılanlarının olmak üzere; bütün hukukçularının, insan hakları savunucularının, halkımızın başı sağ olsun” dedi.

MAF-DAD: CİNAYETİN ARKASIDA OTORİTELEŞEN AKP REJİMİ VAR

Yazılı bir açıklama yapan MAF-DAD Yönetim Kurulu ise şunları belirtti: “Tahir Elçi'nin katledilmesinin anlık bir olay olmadığını bir sürecin sonucunda geliştiğini, konuyu yakından izleyenler olarak biliyoruz. Tahir Elçi, bir TV programında 'PKK, terör örgütü değildir' dediği için hakkında bir linç kampanyası başlatılmış ve 20 Ekim 2015 tarihinde gece yarısı baro binasından gözaltına alınmış, tutuklanma talebiyle sevk edildiği hakimlik sorgusundan sonra yurtdışı yasağı konularak serbest bırakılmıştı.

İddianamesi olağanüstü bir hızla açılmış ve sadece görüşlerini ifade ettiği için hakkında 7.5 yıl ceza istenilmişti. Yaşadığı bu süreç içinde çok sayıda tehdit mesajı aldığını, ölümle tehdit edildiğini bizzat kendisi tarafında kamuoyuna duyurulmuştu.

Tahir Elçi, önce 'kişilik ve onur katli'ne maruz kalmış ve sonra da fiziki olarak katledilmiştir. Türkiyeli aydınlar ve hukukçuların bu cinayeti Hrant Dink cinayeti ile kıyaslamaları bu açıdan rastlantı değildir. Her iki şahsiyet de önce hedef haline getirilmiş, sonra da katledilmiştir.

Bu cinayetin arkasında her gün daha fazla otoriterleşen ve şiddete dayalı bir sistemi ören AKP rejiminin olduğu açıktır. Bu cinayet insan hakları mücadelesine, hukuk mücadelesine ve barış ve demokrasi isteyenlere karşı yapılmış bir saldırıdır. Maalesef Türkiye bu cinayetin ardından çok daha güvenliksiz bir hale gelmiş, çok daha derin bir kaosa sürüklenmiştir.

Tahir Elçi'nin katledilmesini kınıyoruz, sorumluların açığa çıkarılması için adil ve bağımsız bir soruşturmanın yapılmasını talep ediyoruz. Tüm hukukçuları, hukuk kurumlarını, insan hakları savunucularını bu cinayet karşısında tavır almaya, cinayetin açığa çıkarılması sürecini takibe çağırıyoruz.”