Yazılı bir açıklama yapan HDK-Fransa Eş Başkanları, Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu’ya doğrudan etki edecek bir bölgenin kaderini belirleyecek olan tarihi bir referandum sürecinden geçildiğini belirtti.

Anayasanın 18 maddesinde rejim değişikliğini ön gören halk oylamasına, yurtdışında yaşayanlar için 27 Mart 2017 Pazartesi gününden itibaren başladığını ve 9 Nisan Pazar gününe kadar devam edeceğini hatırlattı.

“Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da ise 16 Nisan Pazar günü yapılacak olan halk oylamasının ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğine dair, herkesin sorumlu ve vicdanlı bir şekilde düşünmesi, ülkenin üstüne karabulut gibi çöken AKP rejiminin hazırladığı planları anlaması ve Hayır için çalışması geleceğimiz açısından tarihi öneme sahiptir.

Ülkeye ve bölgeye dayatılmaya çalışılan faşist diktatörlük ve tek tipçi gerici rejime karşı Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımızı duyarlı bir şekilde çevrelerini ‘HAYIR’ için örgütlemeye ve oy kullanmaya çağırıyoruz” denilen açıklamada bir oyun bütün ülkenin kaderini etkileyeceğinin de unutulmaması gerektiği kaydedildi.

Halkın seçilmiş meşru temsilcileri olan milletvekillerinin, belediye başkanlarının, seçilmiş il ve ilçe meclis üyelerinin ve muhalif siyasi parti temsilcilerinin zindanlarda esir tutulduğu bu kara dönemde özgür bir şekilde kampanya yapma imkanının gasp edildiği ve bir demokrasi oyunu oynandığını vurgulayan HDK-Fransa “AKP güdümlü medya dışında kalan basın ve yayın organlarının faşist devlet terörüyle yüz yüze olduğu ve halkın haber alma özgürlüğünün engellendiği, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların, aydın, yazar, gazeteci ve akademisyenlerin ciddi tehditlerle karşı karşıya oldukları bu baskıcı dönemde, eşit şartlar altında referanduma gidilmediği unutulmamalıdır.

Tek bir muhalif sese bile tahammülü olmayan AKP rejimi, ‘Hayır’ı savunanları düşmanları ilan etmekte, kutuplaşmayı derinleştirerek tehlikeli bir kaosa zemin hazırlamaktadır.

Erdoğan ve şürekâsı, Türkiye ve Kürdistan'da bir korku imparatorluğu kurmuş ve referandumun içeriği ile ilgili, kendisine bağlı yayın organlarında yalana dayalı propaganda yapmaktadırlar.

Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Ermeni, Keldani, Alevi, Sünni, demokrat, devrimci ve vicdan sahibi herkesi ülkesini sahiplenmeye, bu bağnaz oyuna dur demek için ‘HAYIR’ demeye ve kitlesel bir şekilde sandıklara gitmeye çağırıyoruz.

AKP/Erdoğan diktatörlüğü, sultasının devrileceği korku ve telaşındalar. Tarih, diktatörlerin halkların iradesinden korkması gerektiğine tanıklık ettiyse de Erdoğan diktatörlüğü 16 Nisan’da bu gerçekle yüzleşecektir.

Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ gibi sorumlu, vicdani, demokratik bir duruş halklarımızın güçlü iradesini açığa çıkaracaktır. Bugün vicdanlı her bir göçmen halklarımıza, çocuklarımıza tarihi görevini yerine getirmek için sandığa, ‘HAYIR’ oyunu kullanmaya gitmelidir.

Özgür bir gelecek için ben de varım diyen her yurttaş, çevresindeki herkesi ‘HAYIR’ oyu için sandığa taşımalıdır.

Çevreni ikna et! Arkadaşını ikna et! Komşunu ikna et!

Yarın geç olmadan, herkes hep beraber sandığa!

Seni başkan yaptırmadık, yaptırmayacağız!”