HDK'den metal işçilerinin grevine destek

Metal işçilerinin grevine destek veren HDK, "Metal işçilerinin haklı ve meşru mücadelesiyle dayanışmak OHAL’de ve her halde görevimizdir" dedi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK), metal işçilerinin greve çıkmasına ilişkin bugün yazılı açıklamada bulundu.

Birleşik Metal-İş ile Elektromekanik Metal İşverenleri Sendikası (EMİS) arasında aylarca devam eden toplu iş sözleşmesi sürecinde işçilerin, haklı ve meşru taleplerinin kazanıma dönüşmesi için mücadele ettiklerine dikkat çekilen açıklamada, "Ancak EMİS’in, işçilerin taleplerini karşılamaktan uzak ve oyalayıcı tutumu toplu sözleşme görüşmelerini tıkadı. Bekaert, Asil Çelik, ABB Elektrik, Schneider Elektrik ve Schneider Enerji iş yerlerinde çalışan işçiler grev oylaması yaparak grev kararı aldılar" denildi.

'PATRONLAR SEFALET ÜCRETİ TEKLİF ETTİ!'

Patron sendikası EMİS'ini grev kararı verilen iş yerlerinde işçilerin taleplerini karşılamayan “zam” tekliflerinde bulunduğunun vurgulandığı açıklamada, "Çoğunluğu 2 bin liranın altında ücretle çalışan işçiler için bu oranların 'zam' adını bile hak etmediği açıktır. Patronların teklifi, yoksulluk sınırının altında, sefalet ücretidir" diye belirtildi.

'HEPİMİZE ETKİ EDECEK'

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Metal işçileri ise insanca yaşayacak ücret istiyorlar. İş yerinde aynı işi yapan, aynı yıl işe girmiş işçilerin ücretlerinin aynı olmasını, iş yerindeki ücret adaletsizliğinin giderilmesini, işçilerin kıdemlerinin dikkate alınmasını talep ediyorlar.
Metal işçilerinin ücret ve sosyal hak talepleri, yalnızca kendilerinin değil, milyonlarca işçinin ortak talebidir. Grevin başarıya ulaşması, güvencesizliğe ve sefalet ücretine mahkum edilen tüm işçi ve emekçilere, hepimize etki edecektir!

'DAYANIŞMAK GÖREVİMİZ'

Bursa Orhangazi’de bulunan, 674 işçinin çalıştığı Asil Çelik iş yerinde, Birleşik Metal İş Sendikası’nda örgütlü işçilerin 18 Ocak 2017 günü başlayacak grevi, aynı gece Bakanlar Kurulu kararıyla ertelendi. AKP hükümeti, daha önce de yasal süreçler tamamlanarak alınan grev kararlarını bu yöntemle “ertelemişti”. Gerçekte bir ertelemeyle değil yasakla karşı karşıyayız! Kanunlarda yer alan grev hakkı, fiiliyatta yok! 

Hükümet, bu kararıyla bir kez daha patronların safını tuttuğunu ayan beyan ortaya koydu. Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde patronların bu denli uzlaşmaz ve oyalayıcı olmasının sebebi açıkça görülüyor: Hükümet nasıl olsa 'erteler'!
Hükümet’in, grevi 'milli güvenliği bozucu' gerekçesiyle yasaklamış olması, Olağanüstü Hal (OHAL) ilanının işçilere ve emekçilere nasıl yansıdığının da somut bir göstergesidir. Yalnızca grev yasağıyla değil, kapalı salon toplantılarından miting ve yürüyüşlere kadar pek çok sendikal faaliyet OHAL gerekçesiyle engelleniyor. OHAL kararının, 'işçiye, emekçiye, vatandaşa etkisi olmayacak' söyleminin yalandan ibaret olduğunu görüyor, yaşıyoruz!"

HDK, açıklamasının sonunda da "İşçi sınıfının taleplerini savunmak, metal işçilerinin haklı ve meşru mücadelesiyle dayanışmak OHAL’de ve her halde görevimizdir" dedi.