Son iki yıldır AKP-MHP iktidarı Kürt halkına diz çöktürmek için her türlü baskıyı ve zulmü yaptı. 1990’lı yıllardaki kirli savaşı aratan bir saldırı yürüttü. 1980 12 Eylül darbesi gibi Kürt halkının özgürlük mücadelesinin kökünü kazımayı hedefledi. Şehirleri yakıp yıktı, belediyeleri tasfiye etti. Milletvekillerini, binlerce yöneticisini ve üyelerini tutuklayarak HDP’yi fiili olarak kapattı. Örgütlü, bilinçli Kürt bırakmamak için her gün yüzlerce tutuklama yaptı. Newroz öncesi Kürt halkını örgütleyebilecek, moral verecek tüm Kürt yurtseverleri tutukladı. Ancak Kürt halkı tüm bu baskılarla yürütülen çöktürme, irade kırma ve sindirme saldırılarına rağmen 2017 Newroz’unda özgür ve demokratik yaşam iradesini en güçlü biçimde ortaya koymuştur. Bu gerçeklik, Kürt halkının kırk yıllık mücadele içinde bilinçli ve doğal örgütlü bir halk haline geldiğini bir kez daha göstermiştir. 

2017 Newroz’u, Kürt halkının başka hiçbir halka benzemediğini ortaya koymuştur. Ne kadar siyasetçi tutuklanırsa tutuklansın, belediye eşbaşkanı tutuklanırsa tutuklansın, örgütlü Kürt’e ne kadar saldırırsa saldırsın, Kürt’ün örgütlü toplum olma gerçeğinin tasfiye edilemeyeceği bir daha görülmüştür. Kürt 40 yıllık gerçekleştirdiği demokratik devrimle, sosyal ve kültürel devrimle, ulusal devrimle doğal örgütlü toplum haline gelmiştir. Bu nedenle on binlerce Kürt’ün siyasi soykırım operasyonlarıyla tutuklanması Kürt’ün mücadele iradesini kıramamaktadır. 

2017 Newroz’unun güçlü geçeceği 8 Mart kutlamalarıyla belli olmuştu. Bu yönüyle Kürt kadının özgürlük mücadelesinin öncü gücü olduğu bir kez daha görülmüştür. Demokratik devrim ve sosyal devrimin özgürlük ruhu olan kadınların mücadele iradesi Kürt’ün mücadele iradesini belirlemektedir. 8 Mart’taki mücadele iradesinin Newroz’a yansımasıyla bu gerçeklik kanıtlanmıştır. Kadın özgürlük ruhuyla mayalanmış özgürlük mücadelesinin hiçbir zaman kırılamayacağı 2017 Newroz’unda herkes tarafından görülmüştür. Çünkü kadın özgürlük mücadelesiyle mayalanan bir halkın özgürlük tutkusu derin olur, demokrasi özlemi derin olur. Derin özgürlük ve demokrasi tutkusunu da ezmek ve yenmek mümkün değildir. 

İki yıllık çöktürme planının halkın ayağa kalkışıyla çöktürülmesi, Kürt halkının özgür ve demokratik yaşam iradesini artık hiçbir çöktürme planının kıramayacağını ortaya koymuştur. 2017 Newroz’uyla birlikte AKP-MHP iktidarının çöküşünün startı verilmiştir. AKP-MHP iktidarı Kürt halkının özgürlük ve demokrasi iradesini kırarak, kendi iktidarlarını sürdürerek yeni bir hegemonik otoriter soykırımcı sistem kurmayı amaçlıyordu. 2017 Newroz’u AKP-MHP’nin bu yeni hegemonik soykırımcı sistem kurma amacına büyük darbe vurmuştur. Türkiye 16 Nisan’da referandumda evet oyu çıkarsa fiili olarak uyguladığı otoriter faşist sistemi resmileştirip meşrulaştırmayı hedefliyordu. Ancak gerçekleşen Newroz’la birlikte 16 Nisan referandumunda evet çıksa da soykırımcı sömürgeci sistemi istediği gibi kurumsallaştırıp yürütemeyecektir. 2017 Newroz’unda Kürt’ün ayağa kalkışı daha şimdiden referandumda hayırın kazanacağını ortaya koymuştur. Kürdistan’da yüksek oranda hayır çıktığı takdirde hiçbir soykırımcı sistem meşru olamaz, kurumlaşamaz ve başarılı olamaz. Kürdistan’da hayırın kazanması, referandumda demokrasi güçlerinin zafer kazanmasıdır. 2017 Newroz’u bunu netleştirmiştir.

2017 Newroz’unda AKP-MHP iktidarı demokrasi güçlerinin ve Kürt halkının iradesini kırma saldırısı püskürtülmüştür. İrade kırmak isteyen AKP-MHP iktidarının iradesini kırmıştır. 2017 Newroz’u sadece Kürdistan’da değil, Türkiye’de de hayır cephesini güçlendirmiştir. Hayır için güçlü bir moral olmuş ve güçlü bir ivme kazandırmıştır. AKP-MHP özel savaş iktidarının çözülüşü başlatılmıştır. 2017 Newroz’u mutlaka hayır kampanyasını güçlendirecektir. Zaten bu Newroz bir yönüyle de hayır cephesinin güçlü olduğunun yansıması olarak görülmelidir. Kürdistan ve Türkiye artık birbirinden kopuk değildir. Kürdistan’daki durum genel eğilimi de belli yönleriyle yansıtmaktadır. Bu açıdan 2017 Newroz’u 7 Haziran seçimlerindeki demokratik uyanışın bugün de var olduğunu göstermiştir. 7 Haziran seçimleriyle nasıl ki AKP iktidarı kaybettiyse, 16 Nisan’da da AKP-MHP iktidarının kaybetme olasılığı yükselmiştir. 

Referandum öncesi gerçekleşen 2017 Newroz’u, Kürtlerin Türkiye’nin demokratikleştirilmesi mücadelesinin en temel ve en canlı dinamiği olduğunu bir kez daha göstermiştir. Kürt halkının bu özgürlük ve demokrasi iradesi Türkiye’yi mutlaka demokratikleştirecek ve özgürleştirecektir. Tabii ki bu demokratikleşme ve özgürleşme mücadele ile gelişecektir. AKP ya da başka bir iktidarın iradesiyle özgür ve demokratik yaşam gelmeyecektir. Aksine bugünkü AKP-MHP iktidarına karşı mücadele verilerek demokratikleşme ve özgürleşme gerçekleşecektir. Ne AKP’den ne de başka bir iktidardan bir şey beklenmelidir. Bu iktidara herhangi bir çağrı yapmak bile kendini kandırmak olur. Aksine bu iktidarlara karşı mücadele edilir. Bu iktidara karşı mücadelenin önemli bir aşaması da 16 Nisan referandumudur. Şimdi özgürlük ve demokrasi güçlerine düşen görev, Newroz ruhunu, 2017 Newroz’undaki tutumu 16 Nisan referandumunda daha da yükselterek AKP-MHP iktidarının sonunu getirmek olmalıdır. 2017 Newroz’unda yükselen hayır rüzgarı Türkiye’yi de sararak AKP-MHP iktidarını süpürüp atmalıdır. 

 KAYNAK: YENİ ÖZGÜR POLİTİKA