Darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında cezaevlerinde, hasta ve siyasi tutsaklara dönük baskılar gitgide artıyor.

Hasta tutsakların özellikle siyasi olanların tedavilerinin sağlıklı bir şekilde yapılmamasına tepki gösteren Diyar Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) Eş Başkanı Cahit Demirkıran, hastane sevklerinin geciktirildiğini, revire çıkarılmadıklarını söyledi. Demirkıran, bazı hasta tutsakların cezaevinde kalamaz raporu aldığını ama bilinçli bir şekilde serbest bırakmadığına dikkat çekerek, konuya ilişkin ajansımıza konuştu.

‘YAŞAM HAKLARI HİÇE SAYILIYOR’

Demirkıran, son süreçte cezaevlerinden sevk edilen hasta tutsaklara dikkat çekerek, artık ölüm derecesine geldikten sonra tahliye ettiklerini belirtti. Bunun örneğini veren Demirkıran, “Murat Ekin,  21 yıl cezaevinde kaldı ve geçen hafta Süleymaniye hastanesinde tedavi edilirken yaşamını yitirdi. Yine Mecit Gümüş, 2 hafta önce yaşamını yitirdi. Mehmet Meşe, Ali Alp, Rıza Kazıcı gibi birçok kişi var. Yani yaşam haklarını hiçe sayılıyor. Artık ölüm sınırına geldikten sonra tahliye ediyorlar. Ne içeride sağlıklı bir şekilde tedavileri yapılıyor ne de dışarıda bunlara vakitleri yetiyor. Bunlar son örneklerdir. Yoksa, bunlar gibi niceleri bulunmaktadır” diye konuştu.

‘TEDAVİ ETMİYORLAR’

Mevcut süreçle birlikte çok fazla durumun değiştiğini ve hasta tutsakların tedavilerinin oldukça aksadığını ifade eden Demirkıran, hasta olmalarına rağmen tek kişilik hücrelerde kalan tutsakların var olduğunu kaydetti. Uzun zamandır hasta olan tutsak Engin Aktaş’a değinen Demirkıran, şöyle devam etti. “Engin Aktaş, İzmir menemen cezaevinde tutuluyor. Zaten iki kolu olmayan bir hasta tutsaktır ve kendi yaşamını tek başına idame edemeyen biridir. Kendisi 3 kere rapor almıştır cezaevinde kalamaz diye ama yine de serbest bırakılmıyor. Bunun yanı sıra kendisinin tedavisi doğru düzgün yapılmıyor. Buna tepki göstermek için tutsak arkadaşımız Engin Aktaş, 7 günlük bir açlık grevine gireceğini duyurdu. Ve eğer tedavisi yine aksarsa bu başlatacağı 7 günlük açlık grevini sınırsız yapacağını da söyledi. Bu insanları cezaevine alıyorlarsa eğer, onların sağlık haklarından, yaşam haklarından devlet sorumludur. Ama bunlar bile aksatılıp yapılmamaya kadar gidiyor.”

‘TEK KİŞİLİK HÜCREDE KALIYORLAR’

Yine İzmir Menemen cezaevinde kalan hasta tutsaklardan Sibel Çapraz’ın sağlık durumu hakkında bilgi veren Demirkıran, hasta tutsak Çapraz’ın 2-3 aydır ciddi bir hastalık geçirdiğini ve o ağır yarasına rağmen tek kişilik hücrede tutulduğunu söyledi. Cezaevi koşullarının durumunun belli olduğunu belirten Demirkıran, “Rutubet, nem, oldukça fazla ve her an mikrop kapma riski vardır. Bütün bunlara karşı bizler TUHAD-FED olarak hukuki çalışmalarımızı yürütmeye ve suç duyurularında bulunmaya devam ediyoruz. Ama son süreçte, Olağanüstü hal kapsamından dolayı avukatlarla bile yaptığımız suç duyurularına cevap vermiyorlar. Öyle bir döneme gelmişiz ki kendileri, Esat Oktay ve Kenan Evren’in mirasçıları gibiler. 12 Eylül döneminde yaşanan olayların aynısını ve onları hiç aratmayacak şekilde baskılar, zulümler uygulanıyor. Ve altını çizmek gerekiyorsa hasta ve özellikle siyasi tutsaksa onlar için her şey yapmak mubahtır” ifadelerini kullandı.

‘DIŞARI İLE İLETİŞİMLERİNİ TAMAMEN KESİLİYOR’

Hasta tutsaklar dışında cezaevinde bulunan tutsakların da durumuna değinen Demirkıran, geçtiğimiz günlerde 75 yaşındaki bir tutuklunun neden namaz kıldığı için seccadesine el koyduklarını söyledi. Yine Malatya cezaevinde giden mektupların tutsaklara verilmediğini ve tutsaklarında yazdıkları mektupların dışarıya çıkarılmadığını altını çizen Demirkıran, dışarıyla iletişimlerini tamamen kesmek istediklerini belirtti.

‘HASTA TUTSAKLAR SERBEST BIRAKILMALI’

“Şu anda devletin tutumu tutsaklara karşı insanlıktan çıkmış bir durumdadır” diyen Demirkıran, yaşanan bu durumları her ne olursa olsun kabul etmeyeceklerini kaydederek, “Bugün kendi yasalarını çiğneyen insanlar ileri ki süreçte hukuka ve adalete hesap verecekler. Kenan Evren ve Esat Oktay’ın sonu ne olduysa bugünkü kişilerde aynı şekilde olacaktır. Onun için bir an önce adalete dönülmesi ve cezaevinde yaşanan hukuksuzlukların son bulması lazımdır” dedi. Son olarak Demirkıran, kırmızıçizgileri olan hasta tutsaklarında serbest bırakılmasının şart olduğunu söyledi.