GÖRÜNTÜLÜ

Gerillalar: Komploya karşı mücadele Bakur direnişi ile devam ediyor

15 Şubat komplosunu değerlendiren HPG gerillaları, "Önderliğimizin özgürlüğü bütün halkımızın ve toplumun özgürlüğü olacaktır. Bu mücadele kesintisiz olarak Amed zindan direniş geleneğinin devamıdır” mesajı verdi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik 15 Şubat 1999’da gerçekleştirilen uluslararası komplonun yıldönümüne ilişkin konuşan gerillalar, “Önderliğimizin fiziki özgürlüğü sağlanması için sonuna kadar mücadele kararlılığında olduğumuzu herkesin bilmesini isteriz. Önderliğimizin özgürlüğü bütün halkımızın ve toplumun özgürlüğü olacaktır. Bu mücadele kesintisiz olarak Amed zindan direniş geleneğinin devamıdır” mesajı verdi.

Medya Savunma Alanları’nda bulunan gerillalar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a karşı gerçekleştirilen uluslararası komplonun on yedinci yılına ilişkin görüşlerini dile getirdiler.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen uluslararası komplonun aynı zamanda halkın değerlerine karşı yapılmış bir komplo olduğunu vurgulayan gerillalar, komplonun boşa çıkartıldığını ve hiçbir sonuç alamadığını belirterek, “Bugün Rojava devrimi ve Bakur’daki özyönetim direnişleri bunun en büyük ispatıdır” dedi.

Canşer Amanos: Önderliğe yönelik uluslararası komplonun 18. yılına giriyoruz. Bu komplo Önderlik şahsında halkının değerlerine karşı yapılmış bir komplodur. Özgürlük çizgisine karşı yapılmıştır. Bu komploda yer alan güçler Ortadoğu’daki çıkar hesaplarına göre bu komploda yer almıştır. Ayrıca Kürt işbirlikçilerinin de bu komploda yer aldığını biliyoruz. Başta Önder Apo olmak üzere komploya karşı geliştirilen tarihi direnişle bu komplo boşa çıkarılmıştır. Bunun bugün göz önünde olan en büyük ispatı Rojava Devrimi olmuştur. Şengal direnişine gençlerin katılımı direnişin geldiği noktayı göstermektedir. Bakur’daki özyönetim direnişleri bu çizginin bir devamı olmuştur. Ortadoğu’da birçok halk ve kültürün bir arada yaşayabilmesi Önder Apo’nun paradigmasının gerçekleşmesiyle mümkün olacaktır. Özgürlük savaşçıları olarak komploda yer alan bütün güçlerin oluşturduğu sisteme karşı bugün de Önder Apo’nun felsefe ve paradigması için savaşmaya devam ediyoruz. Kürt gençleri eskiden ‘Ben Kürdüm’ bile diyemezken bugün başı dik olarak bunu her yerde haykırmakta ve yüzlerini özgürlük dağlarına dönmektedir.

Ali Zagros: 15 Şubat Uluslararası Komplo Önder Apo şahsında insanlık değerlerine Ortadoğu’nun direniş kültürüne yapılmıştır. Önderlik başta Kürt halkı olmak üzere halkların direniş geleneğine yapılan saldırıya karşı durmuştur. Dönemin hegemonik ve gladyo güçleri Önderliği fiziki olarak esaret altına alarak onun şahsında Özgürlük hareketine yenilgiye uğratmayı hedeflediler. Bu saldırıyla istedikleri hedefe ulaşamadılar ve Önder Apo’yu hiçbir biçimde etkileyemediler. Komplo, içinde yer alan güçlere tekrar geri dönmüştür. Uluslararası komploya karşı dört parça Kürdistan ayağa kalkmış, binlerce genç gerilla saflarına katılarak komploya karşı en anlamlı cevabı vermiştir. Komplo boşa çıkarılmıştır. Apocu militanlar olarak omuzumuzdaki en büyük görev Önderliğimizin paradigmasını Kapitalist modernite sistemine karşı Ortadoğu’da hayata geçirmektir. Mücadelemizin geldiği aşamayı daha da yükseltebilmektir. Rojava ve Şengal’de DAİŞ eliyle Önderliğimizin paradigmasına ve Kürt halkına saldırı başlatıldı. DAİŞ’e karşı kazanılan zafer, aynı zamanda hegemonik sisteme karşı da kazanılmış zaferdir. Bugün Önder Apo’nun tarihi direnişi ve Kürt halkının mücadele düzeyine baktığımız zaman komplonun hiçbir şekilde sonuç almadığını görebiliyoruz. Çünkü Önder Apo fiziki olarak düşmanın eline geçse de zihnen ve ruhen hiçbir zaman egemen güçlerin eline geçmemiştir. Bizler özgürlük savaşçıları olarak Önderliğimizin fiziki özgürlüğü sağlanması için sonuna kadar mücadele kararlılığında olduğumuzu herkesin bilmesini isteriz. Önderliğimizin özgürlüğü bütün halkımızın ve toplumun özgürlüğü olacaktır. Bu mücadele kesintisiz olarak Amed zindan direniş geleneğinin devamıdır.

Helgurt Çewlik: Önder Apo’nun fiziki esareti sadece Önder Apo’ya yönelik bir esaret değildir. Gerçekleştirilen uluslararası komplo tüm devrimci halka yapılmış bir esaret saldırısıdır. Fiziki esaret karşısında Önder Apo asla kendisini hegemon güçlere teslim etmemiştir. Kürt halkının bugünkü direnişi ve devrim gerçekliğinde bunu görmekteyiz. Önderliğimiz her ne kadar fiziki esaret altına alınmış olsa da felsefik, düşünsel ve ideolojik olarak özgürlüğüne sınır getirilememiştir. Önderlik kapitalist moderniteye karşı egemen sistemi altüst edebilecek bir paradigma geliştirdi. Özgürlük savaşçıları olarak Önderliğimize layık olabilme konusunda her zaman kendimizi gözden geçirmeliyiz. Önder Apo, İmralı sürecinde, daha önceden temellerini atmış olduğu felsefesini daha da geliştirerek, egemen sisteme karşı kendi paradigmasını oluşturmuş, erkek egemen sisteme karşı kadın merkezli bir düşünce-eylemin çağrıcısı olmuştur. Yeni özgürlük paradigmasının temelleri aslında Önderliğin esaretinden çok önce atılmıştı. Komplonun gerçekleştirilmesinin nedenlerinden biri de budur. Önder Apo’ya yapılan hamle bugün boşa çıkmış ve hiçbir sonuç alamamıştır. Bugün her yerde halk ‘Önder Apo’ diye bağırıyorsa bu komplonun boşa çıkarıldığının en büyük kanıtıdır. Özgürlük hareketinin savaşçıları olarak Önderliğimizin esaretini hiçbir zaman kabullenmedik ve asla da kabullenmeyeceğiz. 2016 yılını devrim süreci ve Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü gerçekleştirme yılı yapacağız.

Zamani Garzan: Önderliğimize yönelik komployu 5 bin yıllık devletçi zihniyet gerçekleştirmiştir. Önderliğin paradigması ve felsefesi yeniden doğal toplum değerlerini yaşatmak ve iktidar fikrini ortadan kaldırmaya yönelikti. O yüzden komplo bir çıkar ittifakı tarafından gerçekleştirilmiştir. Önderliğimizin fiziki esaretine karşılık, Önderliğimizin fedaileri olarak, onun düşünce ve inançlarını yaşatıyoruz. Fikir ve felsefesini yaşamsallaştırmaya çalışıyoruz. Her gün bunun mücadelesini vermeye, daha fazla anlamaya daha fazla gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bu arada devlet zihniyeti de boş durmuyor ve saldırılarını her alanda devam ettiriyor. Özgürlük hareketinin, Kürt halkının kazanımlarına yönelik saldırılar gerçekleştiriyor. Rojava’daki devrime yönelik saldırılar, bugün Bakur’daki direnişe yapılan devlet terörü bunun göstergesidir. Düşman, Önder Apo’nun fedaileri ve savaşçıları olarak bizleri de yok etmek istiyor. Hava ve kara operasyonlarından medet ummaya çalışan bir düşman gerçekliği var. Ama bu saldırılarla hiçbir zaman sonuç alamadılar ve bundan sonra da alamayacaklar.