Son Dakika: Stêrk ve Medya Haber: Baskın korsanvari ve komplodur, susturamayacaklar!

Flückiger: Öcalan üzerindeki tecrit özgürlükle sonuçlandırılmalı

İsviçre BastA Partisi Genel Başkanı Martin Flückiger, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin bir önce kaldırılması gerektiğini ifade etti.

İsviçre BastA Partisi Genel Başkanı Martin Flückiger, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin bir önce kaldırılması gerektiğini ifade ederek, Türkiye’nin “Demokratik Çözüm Süreci”ni devam ettirmesi ve görüşmelerin eşit koşullarda yürütülebilmesi için Öcalan’ın serbest bırakılması gerektiği çağrısında bulundu.

İsviçre Basels Starke Alternative (BastA) Partisi Genel Başkanı Martin Fluckiger, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı Demokratik Çözüm Sürecinin geldiği aşamayı, Rojava Modeli’nin Ortadoğu halkları acısından ne anlam ifade ettiğini, Türkiye’nin Rojava ve Suriye’ye yönelik planladığı sınır dışı operasyonu ve Öcalan’a uygulanan tecrit politikasının ne anlama geldiği başta olmak üzere birçok konuyu ANF’ye değerlendirdi.

TÜRKİYE ÇÖZÜM SÜRECİNİ BİR GÖREV OLARAK ELE ALMALI

Gelinen aşamada çözüm sürecinin AKP hükümeti tarafından tıkatıldığını belirten Fluckiger, Türkiye’nin çözüm sürecini ilerletmeyi büyük bir görev olarak ele alması gerektiğini vurguladı. 7 Haziran seçimlerinin de HDP’nin elde ettiği başarının ardından Erdoğan’ın hayalini kurduğu başkanlık sisteminin sekteye uğraması ile birlikte AKP’e çokta kararlı olmadığı çözüm sürecinden vazgeçti diyen Fluckiger, belli bir yol alınmış olan sürecin iktidar hırsına kurban edilmemesi gerektiğini vurguladı.

BÜYÜK BİR PRESTİJ KAZANMIŞ KÜRT HARAKETİ İLE MASAYA OTURMAK KORKU YARATIYOR

Erdoğan ve AKP hükümeti, son dönemlerde dünyada büyük prestij kazanan PKK ve Türkiye siyasetinde daha güçlü bir konuma gelen HDP ile bir çözüm süreci yürütmekten korkuyor diyen Fluckiger şunları ekledi: “Erdoğan ve hükümeti, kendi politikaları gereği çözüm sürecinde her zaman karşısında güçsüz bir Kürt hareketinin olmasını istedi. Güçsüz olan bir hareketle süreci yürütmek onlar için kolay olacaktı. Bu amaçla PKK’yi hep gücüz konumda tutmak için içte ve dışta belli politikalar ortaya koydu. Ama gelinen aşamada ortaya konulan bütün politikalara rağmen karşısında dünya genelinde büyük bir prestij kazanmış PKK ve Türkiye siyasetinde daha da güçlenmiş HDP gerçekliği ortaya çıktı. Bu kadar güç kazanmış bir Kürt hareketi ile masaya oturmak ve çözüm sürecini ilerletmek onları korkutuyor”

ÖCALAN ÖZGÜRLEŞMELİ

Sürecin devam ettirilmesi için devletin artık somut adımlar atması gerektiğinin altını çizen Fluckiger, barış sürecinin en kilit ismi olan Öcalan’a karşı uygulanan tecridin bir an önce kaldırılması gerektiğini vurguladı. Sürecin başarıya ulaşması için görüşmelerin eşit koşullarda yürütülmesi gerektiğini savunan Fluckiger, “Sürecin önderi olan Öcalan, kısa sürede özgürlüğüne kavuşturulmalı ve bu şekilde görüşmelerin eşit seviyede yürütülmesi sağlanmalı” dedi. Öcalan’ın özgürlüğünün yanı sıra sürecin anayasal bir güvenceye alınması gerektiğini de belirten Fluckiger “Bu süreçle birlikte sadece Kürtlerin değil, ülkede yaşayan bütün azınlıkların bütün halkları anayasal bir garantiye alınmalı. Başkanlık sisteminde ısrar eden bir siyasetten vazgeçilerek demokratik bir siyasette ısrar edilmeli” şeklinde konuştu.

ORTADOĞU GERÇEKLİĞİNDE PKK SİLAH BIRAKAMAZ

Görüşmeler kapsamında PKK’den silah bırakılmasına yönelik istemlere de tepki gösteren Fluckiger, “DAİŞ’e karşı Ortadoğu da tek başına savaşan bir örgüte silah bırak demek aptallıktır. Bir taraftan Ortadoğu’da halkların başına bela olan DAİŞ’e açıktan destek vereceksin diğer taraftan bu terör örgütüne karşı tek savaşan PKK’den silah bırakmasını isteyerek bir çözüm yapmak isteyeceksin bu bir tuhaflıktır ” dedi.

SINIR DIŞI OPERASYON KÜRTLERE KARŞI SAVAŞ İLANI ANLAMINA GELİR

Türkiye’nin Rojava’ya ve Suriye’ye yönelik yapmak istediği sınır dışı operasyonun, sınır güvenliği bahane edilerek tek amacının Kürtlere karşı olduğunu da dile getiren Fluckiger, yapılacak bir operasyonun Kürtlere karşı bir savaş ilanı anlamına geleceğini vurguladı. Türkiye’nin DAİŞ’i Kürtlere karşı yeğlediğini dile getiren Fluckiger, “Bu güne kadar sınırda DAİŞ varken sınır tehdidi diye bir durum yoktu. YPG’nin belli noktaları ele geçirmesi ile birlikte daha da güçlenmesi Türkiye’yi korkutmaya başladı. Yanı başında güçlü bir Kürt yapısı istemeyen Türkiye Rojava’da var olacak sistemin Türkiye’ye de sıçramasından korktuğu için bugün böyle bir tartışma içerisindedir” şeklinde konuştu.

SINIR DIŞI OPERASYONA ‘NATO’ İZİN VERMEZ AMA

NATO ülkelerinin böyle bir operasyona yönelik tavırlarını da hatırlatan Flückiger, NATO’nun böyle bir operasyona asla izin vermeyeceğini belirtti. NATO ülkesi olan özellikle Amerika’nın bazı tutumlarının da çelişkili olduğuna dikkat çeken Fluckiger şunları söyledi: “Bir taraftan NATO ülkesi olan Amerika DAİŞ’e karşı hava saldırıları düzenlerken diğer bir taraftan başka bir NATO ülkesi olan Türkiye DAİŞ’e karşı açıktan destek veriyor. Türkiye’nin bu tutumuna karşı NATO ülkelerinin, Türkiye’ye karşı net bir tavır almaması kendi çıkarları gereği olması gerek”

ROJAVA ORTADOĞU’YA ÖRNEK MODEL OLABİLİR

Rojava modelinin başta Suriye olmak üzere Ortadoğu için örnek bir model teşkil edebileceğini söyleyen Fluckiger şöyle konuştu: “Uzun bir dönemden beridir savaşın hüküm sürdüğü bir coğrafyada bölgede yaşayan halkların eşitliğini esas alan bir demokratik sistemin inşası çok önemlidir. Yine feodal bir sistemin egemen olduğu bir toplum içerisinde kadın eşitliğini esas alan boyutları ile daha da önemlidir. Yine Kürtler öncülüğünde var edilen bu demokratik sistem içerisinde bütün halkların kendisine yer bulması çok önemlidir. Bu modelin Ortadoğu’da bulunan devletler tarafından kabul edilmesi zor olsa da uluslararası güçler tarafından desteklenmeli ve korunmalıdır.”

Devletsiz bir yapı içerisinde böyle bir modelin inşa edilmesinin daha da önemli olduğuna vurgu yapan Flukiger, Rojava modelinin tam anlamıyla inşa edilmesi süreci ile birlikte gücün sadece bir parti ekseninde toplanılmamasına da dikkat edilmesi gerektiğini de söyledi.

PKK’NİN TERÖR LİSTESİNDE TUTULMASI ANLAMSIZ

Başta Amerika ve birçok Avrupa ülkesinin PKK’yi hala terör listesinde tutmasına da sert tepki gösteren Fluckiger, DAİŞ terörüne karşı tek savaşan bir örgütün hala terör listesinde tutulmasının hiçbir anlamının olmadığını söyledi. Fluckiger, “Amerika DAİŞ’i ortadan kaldırmak amacıyla YPG’ye destek veriyor. YPG ile birlikte savaşıyor ama bu duruma rağmen hala anlamsız bir şekilde kendi çıkarları gereği PKK’yi terör listesinde tutmaya devam ediyor. Yine birçok Avrupa ülkesi, kendi başına da bela olan DAİŞ’e karşı savaşarak insanlığı savunan bir gerilla hareketi olan PKK’yi terör listesinde tutmaya devam etmesi anlaşılmaz bir durumdur. PKK’yi terör listesinde tutan bütün devletler bir an önce yıllar önce aldığı bu gereksiz karardan vazgeçmelidir” dedi.

‘BENİM İÇİN ÖCALAN BİR LİDER, PKK İSE GERİLLA HARAKETİDİR’

Öcalan’ı büyük bir teorisyen ve lider olarak gördüğünü de dile getiren Fluckiger, Öcalan’ın Kürt halkı için ne anlam ifade ettiğinin iyi anlaşılarak serbest bırakılması gerektiğini dile getirdi. Öcalan’ın özgürlüğü için Avrupa Parlamentosu’na sunulan 10 milyon üzerindeki imzayı da hatırlatan Fluckiger, AP’nin bu noktada üzerine düşeni yapması gerektiği çağrısında bulundu. Yine kişisel olarak PKK’yi hiçbir zaman terör örgütü olarak görmediğini PKK’nin bir gerilla hareketi olduğunun altını çizen Fluckiger, herkesin PKK’nin Ortadoğu halkları için DAİŞ’e karşı verdiği mücadelenin farkında olması gerektiğini dile getirdi.