Êzîdîler BM’den seslendi: Hepimiz ölsek de özerklikten vazgeçmeyeceğiz

Şengal Katliamının birinci yıl dönümünde BM Merkezi önünde bir araya gelen Êzîdîler “Hepimiz katledilsek de özerklikten vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Şengal Katliamının birinci yıl dönümünde BM Merkezi önünde bir araya gelen Êzîdîler “Hepimiz katledilsek de özerklikten vazgeçmeyeceğiz” dedi. BM başta olmak üzere uluslararası güçlere Şengal’de yaşananları katliam olarak tanıması gerektiği çağrısı yapan Êzîdîler, KDP yönetiminin Şengal üzerinde oynadığı politikaları sert dille eleştirdi.

Şengal Katliamının birinci yıl dönümü nedeniyle Şengal Diaspora Meclisi öncülüğünde Cenevre Birleşmiş Milletler (BM) önünde bir araya gelen yüzlerce Êzîdî ve dostları yürüyüş ve mitingle katliamı lanetlerken, BM başta olmak üzere uluslararası güçlerin Şengal’de yaşananlara karşı duyarlı olması gerektiği çağrısında bulundu.

Parc des Cropettes’de başlayan yürüyüşe Avrupa’nın birçok ülkesinde yaşayan Êzîdîlerin yanı sıra İsviçre Demokratik Kürt Toplum Merkezleri ve birçok kurum kuruluş destek verdi.

“Şengal katliamı tanınsın”, “Êzîdîlere özgürlük ve adalet”, “Biji berxudane Şengal” pankartları arkasında bir araya gelen yüzlerce kişi yürüyüş boyunca YBŞ, Êzîdî, KCK, YPG, YPJ bayrakları ve Öcalan posterleri taşıyarak sık sık “Yaşasın Şengal Direnişi”, “Biji Berxudane Rojava”, “Katliam tanınsın”, “Şengal’e özgürlük”, “Biji Serok Apo” sloganları attı.

İĞREK: BM ŞENGAL’DE YAŞANANLARA KARŞI DUYARLI OLMALI

Yaklaşık 2 km yürüdükten sonra BM merkezi önünde bir miting düzenlendi. Mitingde ilk olarak söz alan Şengal Diaspora Meclis Başkan Fikret İğrek, katliamın birinci yıl dönümünü lanetleyerek başladığı konuşmasında BM’nin Şengal’de yaşananlara daha duyarlı olması gerektiği çağrısında bulundu.

Şengal katliamında yaşananlara değinen İğrek, katliamın üzerinde bir yıl geçmesine rağmen BM ve Uluslararası güçlerin üzerine düşeni yerine getirmediğini dile getirdi. Êzîdî halkının çığlığı dünyanın dört tarafında yankılanmasına rağmen uluslararası güçlerin bu çığlığa karşı kulaklarını tıkadığını ifade eden İğrek, yaşanan sessizliğe rağmen Şengal’de yaşananları haykırmaya devam edeceklerini belirtti.

İĞREK: ÖZERLİKTEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ

KDP yönetiminim Şengal üzerinde uyguladığı politikalara dikkat çeken İğrek, “Şengal özgür olmadan Kürdistan özgür olamaz” dedi. İğrek “PKK, YPG ve YPJ olmasaydı bugün Şengal’de hiçbir Êzîdî yaşamayacaktı. Êzîdîler bugün ayakta kalmalarını bu güçlere borçludur. Êzîdî halkı bir daha katliama uğramamak için kendi özerk yönetimini inşa etmek istiyor. Bu temelde YBŞ adı altında silahlanarak kendi öz savunma güçlerini kurmuş durumda. BM Merkezi önünden dünyaya sesleniyoruz hepimiz ölsek de Özerklik talebimizden vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

CEYLAN: ŞENGAL DİRENİŞİNİ SAVUNMAMAK YENİ KATLİAMLARA NEDEN OLUR

İğrek’in ardından söz alan KCD Eşbaşkanı Murat Ceylan da Katliamı lanetleyerek başladığı konuşmasında Şengal özelinde Kürdistan’ın dört parçasında süren direnişlere vurgu yaptı. Şengal katliamında yaşananları hatırlatan Ceylan, KDP yönetiminin Şengal başta olmak üzere 4 parça Kürdistan üzerinde oynamak istediği oyunu sert dille eleştirdi. Ceylan “Eğer Kürtlerin birliğinden bahsediyorsak Şengal’de verilen direnişi savunmalıyız. Şengal’de verilen direnişi kabul etmemek direnişi savunmamak yeni katliamlara neden olur” dedi.

CEYLAN: HALKIMIZ ALANLARDA OLMALI

Şengal Katliamının ardından DAİŞ çetelerinin eline esir olarak düşen Êzîdî kadınlarının çığlığını herkesin iyi duyması gerektiğini belirten Ceylan, “Êzîdî Kadınları özgürleşmeden Kürt kadınları kendisine asla özgürüm demeyecektir. Êzîdî kadınlarını DAİŞ çetelerinin elinden kurtarmak için Şengal’in özgürleşmesi için ve Kürtlere karşı başlatılan savaşa karşı Avrupa’da yaşayan bütün halkımız alanlarda olmalı. Tarihi süreçten geçerken herkes tarihi sorumluluğunu yerine getirmeli” şeklinde konuştu.

Ceylan’ın ardından yapılan konuşmalarda Şengal Katliamının birinci yıl dönümü protesto edilerek, BM’nin Şengal’de yaşananlara karşı duyarlı olması istendi.

Yapılan konuşmaların ardından miting, Şengal’de yaşananların katliam olarak tanınması, Şengal’in özerk bölge olarak kabul edilmesi, YBŞ’nin Êzîdî halkının askeri savunma birliği olarak kabul edilmesi, Êzîdîliğin bir inanç olarak kabul edilmesi ve BM denetiminde Şengal’de güvenlikli bölge oluşturulması talebiyle hazırlanan dosyanın BM yetkililerine ulaştırılmasının ardından son buldu.