Ege halkları barış için bir araya geldi

İzmir Barış Bloku’nun 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında miting düzenledi. Soma katliamında oğlunu kaybeden Gülsüm Koçak mitingde yaptığı konuşmada "Sana savaş yaptırmayacağız. Barışın savunucusu olacağız” dedi.

İzmir Barış Bloku’nun 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında miting düzenledi. Soma katliamında oğlunu kaybeden Gülsüm Koçak mitingde yaptığı konuşmada "Biz şehit madenci yakınları olarak buradan duyuruyoruz sana savaş yaptırmayacağız. Barışın savunucusu olacağız” dedi. Bunun yanı sıra Yörük Kadınlar da mitinge katılarak zeytin dalları uzattı.

1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında İzmir Barış Bloku Gündoğdu Meydanı’nda miting düzenledi. Miting alanına Cumhuriyet Meydanı’ndan ve Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nden binlerce kişi barışı haykırarak yürüdü. Yürüyüşte sık sık “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Kadınlar savaş istemiyor”, “Öldürmeyeceğiz ölmeyeceğiz sarayın askeri olmayacağız” sloganları atıldı. Yalnızca “Savaşa hayır” flamalarının ve pankartlarının açıldığı miting, barış ve demokrasi yolunda yaşamlarını kaybedenler için saygı duruşunda durulmasıyla başladı.

Ardından İzmir Barış Bloku Eş Sözcüleri Nilgün Toker ve Cem Terzi mitinge gelenleri selamladı. “İzmir Barış Bloku olarak ülkenin en batısından Silopi’den, Varto’ya ateş düşen her yere selam gönderiyor ve onların acısı tekrar etmesin diye acil barış ve demokrasi istiyoruz” diyen Toker, barış için görüşmeler yapmak için Ankara’ya giden Barış Anneleri Meclisi’nin çağrı metnini okudu. Metin okunduğu sırada sık sık “Şehit namırın” sloganları atıldı.

YÖRÜK ANALARI VE BARIŞ ANNELERİ KUCAKLAŞTI

İzmir Barış Anneleri Meclisi adına konuşan Melahat Küçükaydın yaptığı konuşmada “13 yıldır başbakanken açılım diye bir şey attı ortaya ve bütün belediye başkanlarını, yöneticilerimizi içeriye aldırdı. Biz yılmayacağız, boyun eğmeyeceğiz, sonuna kadar barış diyeceğiz. Seçimde Türk, Kürt, Laz demokrasiden yana oyunu kullandı. Dediler ki ‘HDP meclise gitsin’ Erdoğan bunu kaldıramadı. Seçimden önce Mersin’i, Amed’i bombaladı. Buradan ona sesleniyorum biz Türk Kürt hep birlikte barışı getireceğiz, o tek başına kalacak. Biz beraber yürüyeceğiz. Buradan saraya kadar sesleniyorum. Yeter artık polisi, askeri, gerillayı öldürme, anaları ağlatma. Biz seni gene başkan yaptırmayacağız. Biz sana savaş da yaptırmayacağız sonuna kadar aşiti diyeceğiz” dedi. Konuşmanın bittiği sırada Egeli Yörük Kadınlar “Ege doğu ele ele”, “Yörük anasıyım barışın aynasıyım” , “Yaşasın halkların kardeşliği” yazılı dövizler ile sahneye çıkarak Barış Anneleri ile kucaklaştı.

SOMALI MADENCİ YAKINLARI: KÜRT HALKININ YANINDAYIZ

Soma katliamında oğlu Uğur Koçak’ı kaybeden Gülsüm Koçak ise “Soma’dan 301 aileden size sevgiler getirdim. Dostlar bundan bir sene önce bir facia yaşadık ve ben oğlumu kaybettim. Aynı acıyı yaşayan gerilla ve asker anneleriyle birlikte bu acılar son olsun diye sizin yanınıza geldim. Soma’da bile bile katledilen madencilerin yakınları olarak barışa çağrı yapmak boynumuzun borcudur. Bizler her gün gelen ölüm haberleri ile aynı acıyı hissediyoruz. Yaşanılan ölümlerin tek sorumlusu iktidardır. Suruç’ta ve Silvan’da ölenler onların umurunda değil. Biz şehit madenci yakınları olarak buradan duyuruyoruz sana savaş yaptırmayacağız. Barışın savunucusu olacağız. Bu iktidar, yandaşları dışında herkese düşman, özgürlük isteyen halklara düşman. Bizim tarafımız belli. Fırında çalışırken öldürülen ve ‘terörist’ denilen Kürt öğrencilerin yanındayız. Kürt halkının yanındayız. Oğlunun bayrağa sarılı tabutuyla karşılaşan şehit ailelerinin yanındayız. İster dağda ister asker ocağında biz gençlerin öldürülmesini istemiyoruz. Onlar ölüm diyor biz kardeşlik diyoruz, onlar savaş diyor biz barış diyoruz” dedi.

‘ONLAR SAVAŞ, BİZ BARIŞ İLAN ETTİK’

Ardından konuşan HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise Türkiye’nin hak etmediği, layık olmadığı bir savaşa zorlanmış durumda olduğunu dile getirerek “Türkiye’nin çatışmadan yaşadığı 2 yolun sonunda vardığımız yer Tayyip Erdoğan’ın iktidarsızlığı olunca onlar savaş ilan etti biz de barış ilan ediyoruz. Bugün karşı karşıya kaldığımız savaşın açıklatılabilir, savunulabilir bir yanı yoktur. Kendi halkı ile savaşan bir başkomutan, halkı ile savaşan bir orduya ihtiyacımız var mı? Bu savaş sarayın halkla karşı savaşıdır. Halka karşı savaş ilan eden herkes tarih boyunca yenilmiştir. Bizim mücadelemiz silahları değil vicdanı ve kardeşliği egemen kılarak olmalıdır. Eğer 1 Kasım’da seçim olacaksa Tayyip Erdoğan ve HDP arasında değil savaşla barış arasında olacak ve bu seçimi barış kazanacak” diye belirtti.

Son olarak Barış Bloku’nun tüm bileşenleri platforma çıkarak halkı zafer işaretleriyle selamladı. Miting sloganlar ile son buldu.