AKP'nin dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili teklifi, AKP'li milletvekillerinin, HDP milletvekillerine hakaret ve saldırılarıyla başladı. Ardından gazeteciler ve danışmanlar komisyondan çıkartılmak istendi. HDP'li vekiller sansüre itiraz etti.

HDP’li Mithat Sancar, tüm görüşme boyunca gazetecilerin içeride kalmasını önerdi. Ayrıca salonun yetersiz olduğunu, bu nedenle milletvekillerinin ayakta kaldığını belirterek, daha büyük bir salonda toplantının yapılmasını önerdi.

Bu sırada AKP milletvekilleri, HDP'lilere hakaret etti, tacizde bulundu. Bunun üzerine kavga yaşandı.

AKP'li milletvekilleri gerginliğin ardından, usul tartışması yapılmadan gazetecileri dışarıya çıkartmaya çalıştı. HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, "Basından neyi saklamaya çalışıyorsunuz?" diyerek durumu itiraz etti. 

Gazeteciler, polis zoruyla komisyondan çıkartılmaya başlandı. Gazetecilerin yanı sıra milletvekillerinin danışmanları da komisyondan çıkarılmak istendi.

HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Komisyon Başkanı'na "Şimdiye kadar basın ve danışmanların çıkartıldığı bir komisyon toplantısı oldu mu?" diye sordu. Komisyon Başkanı, soruya herhangi bir yanıt vermedi.

Komisyon üyesi HDP milletvekili Mithat Sancar, Türkiye'nin gözünün komisyon toplantısında olduğunu söyledi, "İster uzman ister danışman davet edin. Biz bunu öneriyoruz. Ancak önerilerimizi dinlemeden danışmanları çıkarmaya karar veriyorsunuz. Anayasada temel ilke eşitlik ve istikrardır. Konuşmamıza izin verseydiniz, bu sorunu 10 dakikada çözerdik" dedi.

Komisyon üyesi HDP milletvekili Meral Danış Beştaş, bütün komisyon toplantılarında danışmanların olduğunu hatırlattı. Gazetecilerin çıkartılmasının basın yayın özgürlüğüne de müdahale olduğunu belirtti. Beştaş, görüşmelerin daha büyük bir salonda yapılmasını da talep etti. Plan ve Bütçe Komisyonu'nun tüm görüşmelerinin basın ve kamuoyu tarafından izlendiğini hatırlatan Beştaş, "Halkın, toplumun, basının bu görüşmeleri de izleme hakkı, haber alma hakkı var. Dokunulmazlık meselesi neden kamuoyu olmadan tartışılsın?" diye sordu.