Demirtaş: Avrupa’da 5 milletvekili çıkarmayı hedefliyoruz

Demirtaş, Almanya’nın Frankfurt kentinde kendi seçmenleriyle bir araya geldi. AKP ve Erdoğan’ı sert bir dille eleştiren Demirtaş, “Oylarımızı iki katına çıkarıp 5 milletvekili almayı hedefliyoruz” diyerek, herkesi 8 Ekim’de kullanmaya çağırdı.

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Almanya’nın Frankfurt kentinde kendi seçmenleriyle bir araya geldi. AKP ve Erdoğan’ı sert bir dille eleştiren Demirtaş, “Oylarımızı iki katına çıkarıp 5 milletvekili almayı hedefliyoruz” diyerek, herkesi 8 Ekim’de kullanmaya çağırdı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Selahattin Demirtaş, 25 Eylül’de Almanya’nın başkenti Berlin’de başlattığı yurtdışı seçmenlerle buluşma toplantılarının 5’ncisi Almanya’nın Frankfurt kentinde yaptı. Fraport Arena’da yapılan salon toplantısına binlerce kişi, katıldı. “Haydi Avrupa Sandığa Oylar HDP” pankartının asıldığı salonda, sık sık “Barajları yıkıyoruz, iktidara yürüyoruz” HDP lehine sloganlar atılarak, AKP ve Erdoğan aleyhine mesajlar verildi. 

HDP ile dayanışma toplantısına Alman siyaset dünyasından birçok isminin yanı sıra Türkiye sol hareket temsilcileri de hazır bulundu. NAV-DEM Eşbaşkanı ve Almanya HDP Seçim Koordinasyonu sözcülerinden Yüksel Koç’un açılış konuşmasının yaptığı toplantı Sol parti ve ABDEM gibi kurum temsilcileri de birer konuşma yaparak, desteklediklerini bildirdi.

‘AKP SİVİLLERİ VURUYOR’

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ise toplantının sonuna doğru salona geldi. Konuşmasına HDP’nin misyonuna anlatarak, başlayan Selahattin Demirtaş, “HDP yeni bir parti olabilir. Ama yüz yıllık bir mirasın üzerinde şekilleniyor. Bugün HDP denizine nehir taşıyan birçok kesim var. Biz öyle kolay bu günlere gelmedik. Tarih sahnesinde bizi silmek istediler. Tam bitti dedikleri noktada yeniden tarih sahnesine çıktık. Halk olarak kendi küllerimizden var olduk. Bugün ki fotoğraf bunun gösteriyor” dedi.

AKP’yi faşist olarak tanımlayan HDP Eşbaşkanı Demirtaş, “AKP faşizan bir anlayışla yaklaşıyor. Halkın iradesini tanımıyor. Cizre, Nusaybin, Silvan, Varto olmak üzere Kürdistan’da halka diz çöktürtmeye çalışıyor. Halkımız günlerdir bir ablukaya altında. ‘Terör ile mücadele’ adı altında halka karşı bir savaş söz konusu. Bütün dünyanın gözü önünde bir katliam yapılıyor, sivil insanlar vuruluyor. Bu da bütün dünyanın gözü önünde yapılıyor. Erdoğan bunların ‘demokrasi operasyonları’ olduğunu söylüyor. AKP yöneticilerine sesleniyorum, eğer demokrasi görmek istiyorsanız, Yüksekova’ya gidin. Eğer insanlık görmek istiyorsanız, Ağrı’nın Diyadin ilçesine gidin. Yok, barbarlığı göstermek istiyorsanız, gerillanın cansız bedenlerini yerde sürüklendiği Şırnak’a gidin. Kürt halkı özgürce ve demokratik bir şekilde yaşamak istiyor. Ama halka bu zulmü yapan AKP hükümeti gidecek. Tıpkı diğer partiler gibi” diye konuştu.

‘ERDOĞAN DEVE KUŞU GİBİDİR’

Türkiye’de Kürt halkının dili, eğitimi ve kemliği yasaklı olduğunu vurgulayan Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Erdoğan, ‘bugün Strasburg’da anadilinizi unutmayın, kimliğinize sahip çıkın’ diyor. Bunu gidip kendi ülkende de söylesene be adam. İki yüzlüğü bırakıp, Kürt halkını, Alevi, Süryani, Êzîdî, Ermenilerin hakkını teslim et. Sanki kendi ülkesinde demokrasi oturtmuşta dünya ya demokrasi dersi veriyor. Deve kuşu gibi başını kuma sokmuşsun her tarafın dışarda ama haberin yok. Her kes seni tanıyor. İnsanlar, senin yalanlarını dinlemekten bıktı, utandı. On cümle kursan yarısı yalan ya da yanlış.”

Mezopotamya ve Anadolu coğrafyası medeniyetin beşiği olduğunu hatırlatan Demirtaş, “Tek dil ve millet demek faşizmdir. Bu topraklar halkların ortak vatanıdır. Bazı faşistler kalkmış diyor ki, ‘Kürtler ülkemizde ne istiyor, Kürtler bize ne kattılar’ Kürtler kendi vatanını ve Kürdistan’ı, Türkiye’ye kattılar. Kürtler ataların hakkını istiyor” diye cevapladı.

1 KASIM’DAN SONRA HÜKÜMETTE GÖREV ALMAYA HAZIRIZ’

“HDP, Türkiye’de tekliğe karşı çoğulcu bir sistemi istiyor” diyen Demirtaş, bütün halkların kendi kimliği ve rengiyle yaşamasını savunduklarını belirterek, şunları söyledi: “Alevi, cem evine, Hıristiyan, kiliseye gidip özgürce ibadetini yapsa, Kürtler kendi ana diliyle hizmet ve eğitim alırsa o ülkede kimse kimseye zarar vermez. İşte böyle bir ülkede insanlık ve demokrasi olur. Ama Türkiye’de bu yok. Onun için bu sorunlar, HDP’nin ortaklığıyla bir ayda çözülebilir. Bize diktatörlük dayatılıyor. Bunun altında yatan parlamenter sistemi değil. Çünkü milletvekilleri hükümet ve medya özgür değil. Ciddi bir şekilde devletin reforma ihtiyacı var. Seçilmişler, hak ettiği yetkiyle donatılmalı. Bütün şehir ve ülke saraydan yönetiliyor. Parlamento işlemiyor. Kendi gölgesinde korkan bir başbakan var. Bunun için saraya gidip biat ediyor. ‘Sistem değiştirdik’ demekle başkanlık sistemi olmaz çünkü HDP var. Ve var oldukça, nefes aldıkça sen o rüyayı gerçekleştiremeyeceksin. Biz siyaseti intikam için yapmıyoruz. Bir kişinin karşıtlığı için de yapmıyoruz. Bizim derdimiz halkımızın özgürlüğüdür, karşımızdaki bizim ilke ve hakkımızı tanısın kim olduğu önemli değil, otururuz onunla. 1 Kasım seçim mevzusuna da böyle yaklaşacağız. 1 Kasım’da başarıyla çıkarsak hükümette görev almaya hazırız. Çünkü çözülmesi gereken sorunlarımız var. Ülkenin yarısı açtır. Muş’un yüzde 60’ı işsiz, Karadeniz boşaltmış durumda. Ucuz iş gücü hakim. Küçük çiftçi ve köylü artık topraklarını terk edip büyük şehirlere dağılıyor. Artık ülkede hayvancılık namına bir şey yapılmıyor. Bilinçli olarak buradaki insanlar yoksul bırakıldılar.”

‘KÜRTLERİN DAİŞ KARŞISINDAKİ ZAFERİNDEN NİYE RAHATSIZ EDİYOR?’

Konuşmasında Rojava’daki gelişmelerine de değinen HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Her tarafa korku salan DAİŞ’e karşı Kürt kadınlarının direnişi insanlığı temsil ediyor. Bu savaşta insanlık kazandı. Bütün dünya bundan memnuniyet duyarken, Saraydaki bundan rahatsız oluyor. ABD’nin, ‘Kürtler DAİŞ’e karşı savaşıyor’ açıklamasına itiraz ediyor. Zoruna gidiyor. Mikrofon uzatsan neredeyse ‘DAİŞ’e karşı ben savaştım’ diyecek. Bu kadar yüzsüz ve yalancı. Sen değil misin TIR’larla silah gönderen, sınırları açan. DAİŞ’i bu kadar güçlendiren palazlandıran sensin, sen. İçinde Kürt düşmanlığı yoksa Kürtlerin bu zaferinden memnuniyet duymalısın” diyerek, Erdoğan’ın DAİŞ ile işbirliği yaptığını söyledi. Erdoğan’ı karıncaya benzeten HDP Eşbaşkanı Demirtaş, “Sarayın çatısından aşağıya insanları karınca gibi görüyorsun ama öyle değil buradan bakınca sen karınca gibi görünüyorsun. 1 Kasım yaklaşıyor. Göreceksin bu dünya sana da kalmayacak. Eyvallah sen yüzde 13’ü kabul etmiyorsun. Biz de kabul etmiyoruz. Yüzde 13 yetmez, yüzde 20 diyoruz. Bunu göreceksin. Seçimler gelip geçicidir. Kaybederiz ya da kazanırız bu önemli değil. Önemli olan insanlığımızı kaybetmediğimizdir. Ankara merkezli bize saldırı yapılıyor. Biz bütün saldırı ve anti demokratik uygulamalara rağmen 1 Kasım’da başarıyla çıkacağız” dedi. Demirtaş, Cizre, Nusaybin olmak üzere birçok yerde çocukların ve yaşlı insanların vurulduğunu bunun tek sorumlusu ise Erdoğan olduğunu dile getirerek, bundan vazgeçme çağrısında bulundu.

‘KENDİNİZLE BİRLİKTE BİR KİŞİ DAHA SANDIKLARA GÖTÜRÜN’

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, konuşmasının sonunda ise Avrupa’daki seçmenlere seslendi. Demirtaş, sözlerini şu cümlelerle noktaladı: “Avrupa’daki bu tablo ülkedeki halkımıza büyük bir moral ve güç veriyor. Bu aynı zamanda dosta da düşmana da bir mesajdır. Bugün Frankfurt’ta DAİŞ’e karşı zafer elde eden Kobanê’nin ruhu ve Cizre ile Nusaybin direnişi görülüyor. Bu ruhu sandıklara da yansıtılmalı. Bir kaç gün sonra sandıklar kuruluyor, siz bizden şanslısınız. Çünkü ilk olarak siz o mührü kullanıyorsunuz. Onun için her kes sandık başına gidip oyunu HDP’ye vermeli. Bununla da yetinilmemeli her kes mutlaka yanında birini de götürmeli. Avrupa’da 7 Haziran’dan iki kat daha fazla oy ve 5 milletvekili bekliyoruz.”