Otokratizmin giderek daha fazla benimsenir hale getirildiği uyarısında bulunan De Vos, Türkiye’yi ‘Avrupalılaştırma’ hedefindeki Avrupa’nın giderek daha fazla ‘Türkleştiğini’ dile getirdi.

Le Vif dergisindeki yazısında, Avrupa’nın jeo-stratejik hesaplarla Türkiye’yi kendisine bağlamaya çalıştığından beri ‘kimliğini ve değerlerini’ yitirdiğine dikkat çeken Marc de Vos, 1960’lardaki Avrupalı yöneticilerin soğuk savaş nedeniyle böylesi bir yola başvurduklarını yazdı. De Vos, Türkiye gibi ‘İslami’ bir ülkeyi Avrupa’ya almak isteyen o dönemin yöneticilerinin Avrupa değerlerini ‘önemsememiş’ olabileceğini veya Türkiye’nin Avrupa’nın etkisiyle ‘Avrupalılaşacağını’ hesaplamış olabilecekleri yorumunu yaptı.

TÜRKİYE AVRUPALILAŞMADI, AVRUPA TÜRKLEŞTİ!

De Vos, “bu birinci düşünce bir hataydı, ikincisi ise tam bir illüzyon” diyerek, Türkiye ve Avrupa’nın birbirine ‘karışmasının’ tam bir ‘boomerang’ olarak geri döndüğünün altını çizdi. Avrupa ve NATO’nun Orta Doğu’nun karanlık bir iç savaşa sürüklendiği dönemde ‘Türkiye’siz yapamayacaklarını’ belirten Marc de Vos, bu yüzden de Avrupa’nın insan haklarından taviz vererek mülteci sorununu Türkiye’ye havale ettiğini vurguladı.

Türk diktatörü Erdoğan’ın ‘Avrupa’nın Türkiye’ye Türkiye’nin Avrupa’ya olduğundan daha fazla ihtiyacı var’ şeklindeki sözlerini hatırlatan Marc de Vos, “Türkiye Avrupalılaşmadı, ama Avrupa daha fazla Türkleşti” yorumunu yaptı.

Avrupa’da ‘dünyanın neredeyse en özgür, barışçıl ve sosyal açıdan güçlü’ ülkelerinde yaşayan gençlerin Avrupa’nın ‘özgürlük, eşitlik ve kardeşlik’ gibi değerleri ‘gerileme, küfür ve çürüme’ olarak algıladıklarını savunan De Vos, ‘teo-terörizm’ olarak adlandırdığı dinlere dayalı şiddet olarak da bilinen bir vizyonun Avrupa ülkelerinde yaygınlaştığını yazdı.

YÜKSEK EĞİTİMDEKİ BASKI REJİMİ HAYRANLIĞI ‘ÜRKÜTÜCÜ’

Türkiye’deki darbe girişimi sonrasındaki günlerde yüksek öğrenim mezunu ‘Belçikalı Türklere’ söz verdiklerini söyleyen Marc de Vos, bu kesim içerisinde ‘Erdoğan rejimini anlamak gerekir’ anlayışının baskın çıktığını kaydetti. Bu kesimlerin ‘güçlü bir liderin demokrasiye baskın’ çıktığını gösterdiğini dile getirdi. De Vos, Belçika’daki bazı (Türk) kesimlerin Türkiye’deki baskı rejimine duyduğu ‘sempatinin ‘ürkütücü’ olduğunu vurguladığı yazısında, ‘değerlerdeki yozlaşmanın entellektüel kesimlere bile sızdığı’ uyarısında bulundu.

TARİH ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİYLE ALAY ETMEK ‘ÖLÜMCÜL’

De Vos, bu anlayışları tersine çevirmek için “önce kendi kapımızın önünü süpürerek başlayabiliriz” dediği yazısında, Erdoğan’ı kastederek, özgürlükler ve demokrasiyle alay eden bir liderin varlığına dikkat çekti. De Vos, tarih boyunca yaşananların bu denli bir ‘girişimin ne denli fatal (ölümcül)’ olduğunu kendilerine gösterdiğinin altını çizdi.

Avrupalılara çağrı yapan Marc de Vos, gerçek bir hukuk devleti için ‘moral direnişin’ önemli olduğunu vurgularken, ‘teo-terörizmin’ ideolojik olduğunu ve teo-terörizmin yenilmesi için ‘değerleri sıradanlaştırmak yerine değerlere sahip çıkılması gerektiğini’ sözlerine ekledi.