DBP, Denizler'in ruhuyla özgür bir Türkiye yaratacağız

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Genel Merkezi, Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idam edilmelerinin 43. yıl dönümü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.

DBP, Denizler'in idam edilmelerinin yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, "Onlar; halkların kardeşliği şiarına yürekten inanan, bunun temellerini atan devrimci önderlerdi. Hepimizin önünde duran görev; demokratik kurtuluş için örgütlü gücümüzü daha da büyütmek, dayanışma ve ortak mücadele hattını, duygularını güçlendirmektir" dedi,
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Genel Merkezi, Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idam edilmelerinin 43. yıl dönümü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
"Denizler'i idam sehpasına gönderen zihniyetle hesaplaşmak ve demokratikleşmeyi gerçekleştirmek sol, sosyalist ve tüm demokrasi güçlerinin önünde duran bir görevdir" denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

'HALKLARIN KARDEŞLİĞİNİ YIKAMADILAR'

"Bundan 43 yıl önce, 6 Mayıs 1972'de tarihe kara bir leke düştü. İdam cezaları TBMM tarafından onaylanan 68 kuşağının devrimci önderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan idam edildiler. Onların şahsında idam sehpasına çıkartılanlar bu ülkenin aydınlık gelecekleriydi. Onlar; halkların kardeşliği şiarına yürekten inanan, bunun temellerini atan devrimci önderlerdi. Aralarında Ulaş Bardakçı, Mahir Çayan, Ömer Ayna, Sebahattin Kurt, Deniz Gezmiş ve Hüseyin Cevahir'in bulunduğu bir grup Dev-Genç'li, 1968'de Hakkari'ye kadar giderek, Zap Suyu'nun üzerine bir köprü yaptılar. 'Boğaza değil Zap'a köprü' dediler. Bu köprü aynı zamanda halkların kardeşliğinin de köprüsüydü. Ancak bu kardeşlik ve adalet köprüsü Mahirleri Kızıldere'de hunharca katleden, Denizler'i darağacına götüren zihniyetin bombalarıyla 1990'larda yıkıldı. Bu köprüyü yıkanların hedefi halkların kardeşliğini yıkmak, yerine düşmanlığı geliştirmekti. Ama başaramadılar. Türkiye halkları bu kardeşliğin yıkılmasına izin vermedi."
'Yaşasın Kürt ve Türk halklarının kardeşliği sloganının etkisini yıkamadılar'

'DEMOKRATİK KURTULUŞ İÇİN ORTAK MÜCADELEYİ GÜÇLENDİRELİM'

Deniz Gezmiş'in, idam sehpasına giderken "Yaşasın Kürt ve Türk halklarının kardeşliği" sloganını atmasının yarattığı etkiyi egemenlerin hiçbir zaman yıkamadıklarına dikkat çekilen açıklamada, şöyle devam edildi: "Çünkü; 1970'lerin mücadele ruhunu, direnişini bugünlere taşıyan, bugün de aynı heyecan, coşku ve kararlılıkla mücadele veren bir halk iradesi, bir halk gerçekliği var. Kürtlerin, Türklerin, Alevilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin, farklı kimlik ve inanç gruplarının yürüttüğü barış, demokrasi, özgürlük ve emek mücadelesi herkesin barış içerisinde ve eşit koşullarda özgürce yaşayabileceği demokratik ve özgür bir Türkiye'yi yaratacaktır. Bugün Denizler'i özüne uygun bir biçimde anmak ve anlamak için demokrasi güçlerinin, hepimizin önünde duran görev; demokratik kurtuluş için örgütlü gücümüzü daha da büyütmek, dayanışma ve ortak mücadele hattını, duygularını güçlendirmektir."

'MÜCADELEMİZİ AYDINLATIYORLAR'

DBP, "Emperyalizme karşı ilk isyanı gerçekleştiren, kapitalizme karşı mücadele eden, Kürt ve Türk Halklarının kardeşliğini idam sehpasında cesurca haykıran bu kültürün sonuna kadar devamcısı olacağız" diyerek, şunları ifade etti: "Bir kez daha, Denizler şahsında, yaşamlarını demokrasi, özgürlük ve sosyalizm mücadelesi için feda eden tüm demokrasi ve barış şehitlerini anıyoruz. Anılarının, dün olduğu gibi bugün de demokrasi ve özgürlük mücadelemizi aydınlatmaya devam ettiğini belirtiyor önlerinde saygıyla eğiliyoruz."