Her hafta Galatasaray Medyanı'nda biraraya gelen Cumartesi Anneleri, 604'üncü kez "Failler belli, kayıplar nerede?" pankartıyla kayıplarının akıbetini sordu. Eyleme Türkiye Meclisi Başkanvekili Pervin Buldan ve çok sayıda insan hakkını savunucusu da katıldı. Bu haftaki eyleme 90'ların "Faili meçhul" cinayetlerin ve kayıpların talimatını veren dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'a tepkiler damga vurdu. Darbe komisyonun Mehmet Ağar’a yönettiği bir soruda "Gözaltına alınmış mı, Kaydı kuydu yok mu? Haberimiz olan her türlü gayrikanuni hareketlere tabii ki mani oluruz, rahmetli Necdet Menzir de mani olurdu. Yani bundan başka somut bir örneğiniz var mı İstanbul Emniyet Müdürlüğünde kaybolan kimse" şeklinde yanıt vermesini hatırlatan aileler, Ağar’ın sorumlu olduğunu bir kez dile getirdi. 

Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak, "21 yıldır burada adalet arıyoruz. Fehmi Tosun kaçırıldığı zamanda biz bu meydanda adalet arıyorduk. O günden bu güne adalet arayışımız devam ediyor ve buradayız" diye konuştu. Ağar'ın sözlerine sert tepki gösteren ağabey Ocak, "Biz Kaydı kuydu var mı, yok mu demiyoruz. Biz senin verdiğin emri soruyoruz. Senin emrinle kaçırılanların hesabını soruyoruz. Ağar'ın sözleri kayıpların itirafıdır. Mehmet Ağar 40-45 yıldır bu ülkenin tüm kademelerinde yer aldı. Mehmet Ağar tüm suçların faili, sorumlusu ve koruyucusudur. Ağar bugünde hükümet tarafından korunuyor" diye belirtti. 

Ağar'ın Emniyet Genel Müdürü olduğu dönemde İzmir'de gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız ise "Mehmet Ağar çıkmış pişkin pişkin konuşuyor. Unutmayın biz sizin karşınızda olmaya devam edeceğiz. Var olan gerçekleri hep bir şamar gibi suratınıza indireceğiz. Sizin vicdanınız bu kadar mı? Biz adalet ve kayıplarımızın kemiklerini istiyoruz. Vicdansızlar, siz katilsiniz, canisiniz. Dokunun biraz vicdanınıza" şeklinde konuştu.

Ağar döneminde kaybedilen ve kendisinden bir daha haber alınamayan Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren de annesinin bu hafta eyleme katılamadığını belirterek, annesinin 36 yıldır oğlunun elinde bir bıçağın olmadığını anlatmaya çalıştığını söyledi. 604 haftadır Mehmet Ağar'ın adının meydanlarda yükseldiğini dile getiren Eren, "Hayrettin Eren ve daha nicelerini siz kaybettiniz İstanbul'da. Hepsi senin döneminde kaybedildi. Beyaz torosların sahipleri biz miydik, kim bunları kaçırıyordu. Sizin haberiniz yok muydu?" diye sordu.

Yine Ağar döneminde katledilen İsmail Bahçeci'nin kardeşi Umut Bahçeci de "Sen bir katilsin. Burada kaldırılan resimlerdeki insanların yüzde 90'ının katili sensin. Adam ben katilim diyor. Neden almıyorsunuz bu insanı. Adam 'biz öldürdük' diyor. Bu adamı aldığınız zaman kayıpların yüzde 90'ının faili belli olacak. Katil adam" diyerek, Ağar'ın sözlerine tepki gösterdi. 

HDP Milletvekili Pervin Buldan ise eşi Savaş Buldan'ın da Mehmet Ağar'ın Emniyet Genel Müdürü olduğu dönemde katledildiğini hatırlatarak, şunları söyledi: "Bu ülkeye en büyük darbeyi Ağar yaptı. Askeri darbelerin yanında siyasi darbelerinde araştırılması gerekiyor. Bu ülkede siyasi darbelerle binler katledildi ve kaybedildi. Siyasi irade, yargıç ve savcılar bu itirafa sessiz mi kalacak. Ağar kendisi 'Bir tuğla çekersem devlet yıkılır' demişti. Artık o tuğlanın çekilme vakti geldi. O tuğla çekilmeli, duvar yıkılmalı ve hesap verilmeli." 

Bu hafta aynı gün kaçırılan Hüseyin Aydemir ile birlikte akıbeti sorulan Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun da, "Siz katilleri götürüp mecliste konuşturuyorsunuz ama bizim burada yıllardır haykırdıklarımıza kulaklarınızı tıkamışsınız. Mecliste kurduğunuz o komisyonu getirin burada kurun da gerçekler nelermiş duyun" dedi.. 

Eylemde son olarak Cumartesi Anneleri adına basın metnini okuyan İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu üyesi Maside Ocak, "İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Reşat Altay, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Kadir Akbıyık, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Başbakan Tansu Çiller, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel sorumludur. Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir'i unutmayacağız! Onları kaybedenleri affetmeyeceğiz!" diye belirtti. 

Eylem, yapılan basın açıklaması ile son buldu.