Cezaevlerindeki siyasi tutsaklar zehirlenmeye mi çalışılıyor?

Türkiye'de AKP/Saray talimatıyla hareket eden resmi kurum ve kuruluşlarında Kürt halkının mücadelesine dönük gösterilen tahammülsüzlüklerin ardı arkası kesilmiyor.

Öyle ki cezaevlerinde siyasi tutsakları zehirlemeye kadar götürülen durum ile yürütülen kirli savaş politikası yaşananları gözler önüne seriyor.

Kürt sorununun çözümü adına Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın büyük çaba ve fedakarlığı sonucu yürütülen müzakere sürecinin Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından "buzdolabına" kaldırıldığının dile getirilmesi ve devreye konulan kirli savaş konsepti kapsamında ülke genelinde yaşanan hak ihlalleri ve hukuksuzlukların ardı arkası kesilmiyor. Türkiye'de AKP/Saray rejiminin inkar ve imha politikalarından en çok etkilenen ve hukuksuzlukların tavan yaptığı alanlardan bir tanesi de cezaevleri. Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan siyasi tutsaklar ile yapılan aile görüşlerinde tutsakların aktarımları, cezaevinde sistematik bir şekilde yürütülen baskı ve sindirme politikalarını gözler önüne seriyor. Öte yandan cezaevinin tutsaklara karşı geliştirdiği tutumun yaşamlarını riske atacak duruma gelmesi ise cezaevlerine ilişkin yaşanan durumun vahametini gözler önüne seriyor.

CEZAEVİNE GÖRÜŞE GİDİNCE, YAŞANANLARA ŞAHİT OLDULAR

25 Mayıs Çarşamba günü Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan PKK'li tutsak Abdulkadir Bozkurt'un ziyaretine Urfa'dan giden ailesi, çocuklarının aktarımları karşısında cezaevinde yürütülen kirli politikalara tepki gösterdi. Bozkurt aile fertleri, Abdulkadir Bozkurt'un siyasi tutsakların cezaevi yönetimince kendilerini zehirlemeye dönük girişimler içerisinde olduğunu aktardığını ANF ile paylaştı. Annesi Zeliha Bozkurt (50) ile kardeşinin ziyaretine giden Özlem Bozkurt (25), Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde ağabeyiyle yaptıkları görüşmede ağabeyinin kendilerine cezaevi idaresince yoğun bir psikolojik baskı ve keyfi uygulamalar ile karşılaştıklarını aktardığını dile getirdi.

SİYASİ TUTSAKLARIN İÇME SUYUNA NE KARIŞTIRILIYOR?

Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ağabeyinin; "Bizim içme suyumuza ne karıştırıyorlar bilmiyorum. Ancak bulanık geliyor ve içtiğimizde mide bulantısı yaşıyoruz" dediğini aktaran Bozkurt, devamla kardeşinin kendisiyle paylaştıklarını şöyle dile getirdi: "Bunun yanı sıra gardiyanlar koğuşlarda arama adı altında koğuşları dağıtıyor ve bireysel eşyalarımıza sürekli olarak zarar veriyorlar. Cezaevi idaresi siyasi tutsakların spor ve havalandırma gibi haklarımızı ellerimizden alarak bize zindan içinde zindan uygulamasını dayatıyorlar. Keyfi olarak yere çöp atıp bize zorla temizletiyorlar. Sayıma geldiklerinde askeri nizamda olmamızı ve esas duruşta beklememizi dayatıyorlar. Yani bu faşizmin dışarıda halka uygulanan zulmün bir diğer yanı cezaevinde bize uyguluyorlar. Burada sürekli bize kışkırtıcı ve provoke edici uygulama ve baskılar yapılıyor. Bizi farklı şeylere sevk ediyorlar."

'DERHAL BU UYGULAMALARDAN VAZGEÇİLSİN'

"Bozkurt ailesi olarak biz bu zulmü kabul etmiyoruz" diyen Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan PKK'li tutsak Abdulkadir Bozkurt'un ablası Özlem Bozkurt, "Kardeşim zaten onların elinde esir. Daha ne istiyorlar. Esir almanın da bir ahlakı, bir kuralı vardır. Bunlar kendi oluşturdukları faşizan yasaları tanımayıp daha beterini kardeşime ve oradaki tutsaklara uyguluyorlar. AKP'nin bu zulmü bizi farklı şeylere teşvik ediyor. Kardeşim Abdulkadir 12 Kasım 2013'te Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Kapalı Cezaevi'ne sürgün edildiğinde de 7 gardiyan tarafından darp edilmişti. Daha ne istiyorlar! Kardeşim o kadar psikolojik baskı ve zulme maruz kalmış ki onu gördüğümde tanıyamadım. Bir deri bir kemik kalmıştı. Yemekleri kötü olduğundan dolayı yemek yiyemiyorlar. AKP derhal bu uygulamalardan vazgeçmeli ve bu zulmü yapan cezaevi görevlileri de derhal görevlerinden uzaklaştırılmadır. Aksi taktirde bu bireysel bir kavgaya dönüşür" dedi.

OSMANİYE T TİPİ KAPALI CEZAEVİ'NDE DE AYNI UYGULAMALAR

Öte yandan aynı şekilde Osmaniye T Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan siyasi tutsaklar da cezaevinde yaşadıkları baskı ve sindirme politikalarına yaşananları mektup yoluyla bizimle paylaştı. Mektupta imzası bulunan siyasi tutsak Tarık Yıldızer, yaşanılanları şöyle özetliyor: "Bu günlerde üzerimizde büyük baskı var. Dışarıda halka uygulanan vahşetin aynısını burada bize de uyguluyorlar. Siyasi tutsakları cezaevinde copla aramalara tabi tutarak tahrik ediyorlar. Koğuşlarda çek-pas sapları ve çamaşır ipi olarak kullanacağımız eşyalara keyfi bir şekilde el konuluyor. Ailelerimiz uzun yoldan gelmelerine rağmen görüşmemize en asgari süre düzeyinde izin veriliyor. Açlık grevinde olan arkadaşlar üzerimizdeki baskının kalkması için girdiler."

...