AKP hükümeti, çıkardığı kanunla “Nereden Buldun” yasasını ortadan kaldırarak, özelleştirmelerin ve yağmanın zeminini hazırlayıp, Türkiye halklarının emekleriyle oluşan kamu kurumlarını özelleştirdi. Yaşananları yağma ve talan olarak değerlendiren DİSK Genel Sekreteri Çerkezoğlu, bunlara son vermek için işçilerin ve emekçilerin 1 Kasım seçimlerin de açık bir tutum alması gerektiğini belirtti.

AKP hükümeti, iktidara geldiği günden itibaren, “Özelleştirme uygulamamalarının yargı dışında bırakılması” için düzenlemeye gitti. İlk icraatlarından birisi de “Nereden Buldun” yasasını yasaklamak oldu. Kanunla bu yasanın işlevsiz hale getirilmesiyle, yolsuzlukların alt yapısı oluşturularak özelleştirmelerin önü açıldı ve “akraba kıyağı” da başladı. Karlı ve verimli kamu işletmeleri, bir-iki yıllık karına denk gelecek değerlerle elden çıkarıldı. Bu kurumların göze çarpanları ise: Tüpraş, 2005’te 4.1 milyar dolara satıldı. Tüpraş’ın aynı yıl 14.2 milyar lira olan net üretim satışları, 2014’te 37.5 milyar liraya çıktı.

Yine bir diğer kurum, Türk Telekom 2005 yılında yapılan ihalede 6 buçuk milyar dolara satıldı. Türk Telekom’un 2005 yılı cirosu 9.8 milyar, vergi sonrası net dönem karı ise 2.8 milyar liraydı. Yani Türk Telekom toplam satış bedeli yaklaşık üç yıllık karına satıldı. Petkim, yüzde 51 kamu hissesi, Temmuz 2007’de 2.1 milyar dolara TransCentralAsia, yüzde 10.32’lik hissesi de 2012’de 168.5 milyon dolara Socar grubuna satıldı. Yüzde 26 civarındaki pazar payı ile Türkiye’nin en büyük petrokimya şirketi olan, Petkim’in sadece baraj ve enerji santrali, sosyal tesisleri ve arazileri 3 milyar dolar ediyordu.

Tedaş’ın ise elektrik dağıtım bölgeleri 2013’te satıldı. Elektriğin perakende fiyatı iki bin dörtten bu yana yüzde 150 arttı. Tekel’in alkollü içki bölümü 17 fabrika, hammadde, stok ve varlıklarıyla 2004’te 292 milyon dolara satıldı. Bu özelleştirme, milyonlarca çiftçiyi vurdu. Satışın ardından kapatılan fabrikalar, yüzlerce işçiyi işsiz bıraktı.

ANF’ye konuşan, Disk Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Türkiye’deki emekçi ve işçilerin tüm birikim ve değerlerinin 24 Ocak kararlarıyla açık bir biçim de AKP hükümeti tarafından peşkeş çekildiğini ifade ederek şunları aktardı: “Özelleştirme politikaları özellikle AKP iktidarıyla birlikte hız kazandı. Bu süreçte özellikle bir takım yandaş firmalara karlı biçimde satılması; AKP’nin sermayeden yana bir hükümet olduğunu gösterdi. Bir taraftan taşeronlaştırma politikalarına hız kazandırıp, kazanılmış tüm hakları ortadan kaldırırken, bir yandan da özellikle yaşam hakkını ortadan kaldıracak bir şekilde ucuz ve güvencesiz işçilik yaygınlaştırıldı. Bu özelleştirme politikaları da ucuz ve güvencesiz iş politikalarının hayat bulması için en önemli zemini de yarattı.”

‘AÇIK ŞEKİLDE PEŞKEŞ ÇEKİLDİ’

Özelleştirilen tüm kurumların Türkiye halklarının emekleriyle var edildiğine dikkat çeken Çerkezoğlu, “Bu kurumların hepsi halkın kurumlarıdır. Sermayeye çok açık bir şekilde peşkeş çekilmiştir. Burada kaybedenler işçiler emekçiler ve haklar olmuştur. Bunlar yağma ve talan  politikalarıdır, bu projelere karşı da mücadeleyi sürdürüyoruz” diye konuştu.

‘SEÇİMLERDE TUTUM ALINMALI’

Çerkezoğlu, tekrarlanan seçimlerin bu açıdan çok önemli olduğuna işaret ederek şunları aktardı: “Bu baskı politikalarına, savaş, yağma ve talan politikalarına son vermek için işçilerin ve emekçilerin açık bir tutum alması gerekmektedir. Çünkü iktidar; havayı, suyu doğayı, insanı para olarak görmektedir ve bu zihniyetin acilen değişmesi gerekmektedir.”